Derleme "İzmir Merkezli Paralel Devlet Yapılanması" Operasyonuna İlişkin Haberlerimizi Derleyerek...

Kamuoyunda "İzmir Askeri Casusluk Davası" olarak bilinen davaya ilişkin soruşturma sürecinde, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın (FETÖ/PDY) yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda, taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlük yaptıkları iddia edilen şüphelilere yönelik İzmir merkezli 18 ilde düzenlenen operasyonda, hakkında yakalama kararı çıkartılan 57 zanlıdan 46'sı gözaltına alındı.

İzmir Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Soruşturma Bürosu; kamuoyunda "İzmir Askeri Casusluk Davası" olarak bilinen davada yargılananların şikayetleri doğrultusunda müfettişlerce 1 yılı aşkın süredir yapılan incelemenin ardından, "Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın yönlendirmesi, talimatları doğrultusunda soruşturma sürecinde taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlükler yapıldığı, davanın şüphelilerini kamuoyunda itibarsızlaştırarak devlet bürokrasisinden ve Türk Silahlı Kuvvetlerinden (TSK) tasfiyesini amaçladıkları yönünde bulgular elde edilmesi üzerine" soruşturma başlatarak, bu kapsamda Fetullah Gülen'in de aralarında bulunduğu 57 kişi hakkında yakalama kararı çıkardı.

İzmir merkezli 18 ildeki operasyonda, aralarında eski İzmir Emniyet Müdürü Ali Bilkay, emniyet müdür yardımcıları Mehmet Ali Şevik ve Müjdat Karagöz, dönemin Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğünde görev yapan şube müdürü, yardımcısı, amir ve polis memurlarının da aralarında bulunduğu 46 kişi gözaltına alındı.

FETÖ/PDY'nin kumpası

İlgili birimlerin uzun süren çalışmaları sonucunda, "İzmir Askeri Casusluk Davası" olarak bilinen davaya ilişkin soruşturma sürecinde, FETÖ/PDY'nin yönlendirmesi ve talimatları doğrultusunda, taraflı ve kasıtlı olarak usulsüzlük yaptıkları tespit edilen şüphelilerin, 13 kurumda 3 bin kişiyi fişledikleri, kamuoyunda itibarsızlaştırarak devlet bürokrasisinden ve TSK'dan tasfiye edilmesini amaçladıkları ortaya çıktı. Tespitler neticesinde, Askeri Casusluk Davası'nın tamamıyla FETÖ/PDY'nin bir kumpası olduğunun ortaya çıktığı kaydedildi.

- "Casusluk davası sanıkları"nın avukatlarının açıklaması

Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması'nın TSK içindeki mensuplarını öne çıkarmak için, terfi sıralamasındaki rakiplerine yönelik sahte deliller oluşturarak kumpas kurmasıyla ilgili "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının sanık avukatlarından Murat Ergün, "Casusluk dosyası, en vahşi ve ahlaksız dosyaydı" değerlendirmesinde bulundu.

Ergün, daha önce açılan benzer nitelikteki davalarda hukuksuzlukların cezasız kalmasının verdiği cesaretle, casusluk dosyasındaki hukuksuzlukların hepsinden pervasızca olduğunu belirterek, "Bu büyüklükte bir kumpası, devletin değişik kademelerine çöreklenmiş, kamu gücünü kullanan çok sayıda kişiden oluşmuş bir çetenin yapması mümkündü" görüşünü dile getirdi.

Birtakım itirafçıların beyanlarından hareketle açılan soruşturma kapsamında operasyonun düzenlendiğini ileri sürerek Ergün, "İtirafçılardan da bir tanesi, bildiğim kadarıyla eski bir askeri lise öğrencisi. Kendisinin askeri lise döneminde iddia edilen terör örgütünün mensubu olarak eğitildiği, bu kapsamda itiraflarda bulunduğu iddiası var. Bu itiraflarla sadece 'İzmir casusluk' değil, bütünün diğer parçalarını teşkil eden 'Balyoz, İstanbul casusluk, Poyrazköy, amirallere suikast, kafes' gibi diğer askeri davaların da çete ve kumpas ayaklarının tek tek çözüleceği kanaatindeyim" diye konuştu.

Operasyonun arkasında durduklarına değinen Ergün, "Haklı operasyonun, geç olduğunu düşünüyoruz. Elimizdeki bilgi ve belgeleri de paylaşmaya hazırız" dedi.

Sanık avukatlarından Nevzat Güleşen de "askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasında, TSK'da çalışan çok büyük grubun casus olduğu ve bir örgüt kurduklarının iddia edildiğini anımsatarak, "İddialar o kadar saçma ki örneğin amirallerin, üsteğmenlerin altında çalıştığı söyleniyor. Bu dava, şu ana kadar kurulan diğer kumpas davalarından daha da derin bir kumpas. Bunları yapanların, günün birinde cezalandırılmasını bekliyorduk" ifadelerini kullandı.

"Askeri gizli bilgi ve belge bulundurma" davasının bazı sanıkları ve yakınları da şüphelilerin getirildiği Emniyet Müdürlüğünün Yeşilyurt Semti'ndeki hizmet binası önünde Türk bayraklarıyla toplanarak, bekleyişleri sırasında "Orduya uzanan eller kırılsın", "Mustafa Kemal'in askerleriyiz" sloganları attı.