'Diş Merkezi Çalışanlarına Şiddet Uyguluyor'

İki yıl önce Gaziantep'te bir hasta yakını tarafından öldürülen Dr. Ersin Arslan'ın ölüm yıldönümü için Şanlıurfa Ağız ve Diş Sağlığı Merkezi (ADSM) önünde bir araya gelen Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası (SES) Şanlıurfa Şubesi ve Demokratik Hekim Girişimi üyeleri sağlık çalışanlarına yönelik şiddete tepki gösterdi. Grup adına basın açıklaması yapan SES Şanlıurfa Şube Başkanı Dr. Reşat Doğan, "Dr. Ersin Arslan, Gaziantep'te bir hasta yakını tarafından bıçaklanarak katledildi. Aradan iki yıl geçti, ancak sağlık çalışanları ülkenin dört bir yanında her gün şiddet görmeye devam ediyor.

Ersin'in ölümünden sonra, genç bir sağlık emekçisi Dr. Melike Erdem sisteme isyanını kendi canıyla ödedi. Kaymakamın dövdüğü doktor, hastane müdürünün kovaladığı sağlık çalışanı, emniyet güçleri ve başhekimlerin saldırısı, hasta ve hasta yakınlarının yerlerde tekmelediği hamile doktor, dövülen kovalanan doktorlar, diş hekimleri, hemşireler ve diğerlerimiz... Bunlar kamuoyuna yansıyanlar. Ya bilmediklerimiz, ya açıklanamayanlar?" diye konuştu.

'TABLO KÖTÜ'
"Dr. Ersin Arslan'ın öldürülmesinden sonra sağlıkta şiddetin önlenmesi için pek çok eylem ve etkinlik yapıldı" diyen Doğan, "Sağlık Bakanlığı Beyaz Kod uygulamasını başlattı. Bu hatta her gün ortalama 30 şiddet olayı bildiriliyor. Bunlar sadece bildirilenler ve çoğunun bildirilmediğinin farkındayız. Tablo kötü. TBMM raporunda yer alan temel bir taleplerimiz var. Göstermelik yasal düzenlemeler değil, samimiyet bekliyoruz. Bir diğer önemli talebimiz de 17 Nisan'ın tüm Dünya'da 'Sağlık Çalışanlarına Yönelik Şiddeti Önleme Günü' ilan edilmesidir. Sağlık çalışanlarına yönelik şiddetin nedenleri çok yönlü olmakla birlikte; çalışanları, hasta ve hasta yakınlarıyla karşı karşıya getiren akıl dışı bir sağlık sistemi var" dedi.

'SAĞLIK ÇALIŞANLARI İDAREDEN DE ŞİDDET GÖRÜYOR'
Sağlık çalışanlarının şiddeti sadece hasta yakınlarından görmediğini belirten Doğan, sağlık çalışanlarının yöneticilerinden de doğrudan şiddet gördüğünü kaydetti. Yaşanan şiddet olaylarından örnekler veren Doğan, "Bu gün basın açıklamamızı burada yapmamızın bir nedeni de Ağız ve Diş Sağlığı Merkezinin (ADSM) yöneticilerinin aynı zamanda üyemiz olan iki meslektaşımıza uyguladıkları mobbing ve bir şiddet aracı olarak yapılan geçici görevlendirmelerdir. Tarafsız, tüm personele eşit ve adaletli yaklaşması gereken ADSM idarecisi, kendisi gibi düşünmediklerinden, farklı bir sendikaya üye olduklarından dolayı meslektaşlarımıza karşı kişisel husumetlerini de ekleyerek keyfi tutanaklar tutmuş, her fırsatta "sizinle Akçakale'de, Harran'da görüşürüz" diyerek tehdit etmiştir ve bu tehditler somut olarak elimizde de mevcuttur. Bir üyemizden isimsiz bir dilekçe gerekçe gösterilerek 'şu gazete abonesi misin, şu örgütle ilgin nedir' şeklinde soruşturma başlatılarak psikolojik şiddet uygulanmıştır. Uygulanan mobbing o kadar sınır tanımamıştır ki üyemize 'namaz kılıyorsun SES'te ne işin var' diyebilecek kadar ileri gitmiştir. Tutulan uydurma tutanaklara binaen arkadaşlarımız Harran ve Akçakale'ye sürgün edilmişlerdir. Bu durum bizim açımızdan asla kabul edilebilir, tolere edilir bir durum değildir. Buna karşı gerek hukuki açıdan, gerek ilgili idari merciler aracılığı ile hem haklarımızı savunacağız hem de mobbing ve görevi kötüye kullanmaktan dolayı ilgililer hakkında gerekli işlemleri de başlatacağımızı buradan belirtmek istiyorum" dedi.

'BU UYGULAMA TAYİN İSTEMEYE ZORLUYOR'
İdarecilerden eşit ve adil bir uygulama beklediklerini vurgulayan Doğan, sözlerini şöyle tamamladı: "Hastane idarecilerinin bu uygulamaları çalışanlar arasındaki iç barışı ve çalışma huzurunu bozmakta bu da ilimizden sağlık çalışanlarının tayin isteyip gitmeleri ile sonuçlanmaktadır. İlimizdeki sağlık personeli eksikliğinin önemli bir nedeni de budur. Hastane idaresi ile bu uygulamaların sonlandırılması herkese adil ve eşit davranılması konusunda gerekli hassasiyetin gösterilmesi konusunda görüşme talep edeceğiz. Taleplerimizin yerine getirilmesi için, daha etkili eylemlerle ve daha kararlı bir şekilde mücadelemizi sürdüreceğiz." (İSMET AĞCA/İPEKYOL)

SES'İN KARŞI ÇIKTIĞI UYGULAMALAR
Ödeme güvencesini tamamen yitirmiş, çalışanları birbiriyle rekabete sürükleyen, sağlıkta kaliteyi düşüren performans uygulaması var!

Gittikçe ağırlaşan iş yükü ve angarya, 7/24, esnek-kuralsız ve baskı altında çalıştırılma var, hemşirelerde haftada 56, asistan hekimlerde 90 saate kadar uzayan mesailer var!

Birlik Hastaneleri arasında dama taşı gibi dolaşma, işyeri güvencesinin tamamen ortadan kalkması, görev tanımı dışında "'sağlıkçı her işi yapabilir mantığı" ile çalıştırılma var!

Sağlık Hizmetine ulaşmanın önünde bin bir türlü engel var, her kademede ödenen katkı-katılım payı ve ilave ücretler var)

Hükümetler, siyasetçiler ve yöneticilerin "Sağlık Çalışanlarını" itibarsızlaştıran, küçük düşüren, hedef gösteren kışkırtıcı üslubu ve açıklamaları var!
(Kaynak: Gazeteipekyol)