Erdoğan'ın İdsb Heyetini Kabulü - Son Dakika
Güncel

Erdoğan'ın İdsb Heyetini Kabulü

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı ülkelerin FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı sergilediği tutumu eleştirerek, "Dediklerini ne? 'Geçmiş olsun, üzgünüz' filan. Arkasından, 'Ama birçok asker görevinden alınıyor, memurlar görevinden alınıyor.

18.08.2016 19:03

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Batılı ülkelerin FETÖ'nün 15 Temmuz'daki darbe girişimine karşı sergilediği tutumu eleştirerek, "Dediklerini ne? 'Geçmiş olsun, üzgünüz' filan. Arkasından, 'Ama birçok asker görevinden alınıyor, memurlar görevinden alınıyor. Bunu anlamakta biraz zorlanıyoruz, endişelerimiz var.' Şimdi bunlara ne diyeceksin? Biz onlara ancak şunu söylüyoruz; siz işinize bakın, biz işimizi biliyoruz." ifadeleri kullandı.

Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde İslam Dünyası Sivil Toplum Kuruluşları Birliği (İDSB) heyetini kabul etti.

Burada yaptığı konuşmada, Fransa ve Belçika'daki terör saldırılarının ardından dünya liderlerinin bu ülkelere gittiğini anımsatan Erdoğan, şunları söyledi:

"Burada bir darbe yapılıyor. Bu darbe kime yapılıyor, milletinin oylarıyla iş başına gelmiş bir siyasi iktidara yapılıyor. Bu demokrasiye karşı yapılan bir darbe. Bu darbe yapıldığı halde bize hala akıl veriyorlar. Dediklerini ne? 'Geçmiş olsun, üzgünüz' filan. Arkasından, 'Ama birçok asker görevinden alınıyor, memurlar görevinden alınıyor. Bunu anlamakta biraz zorlanıyoruz, endişelerimiz var.' Şimdi bunlara ne diyeceksin? Biz onlara ancak şunu söylüyoruz; siz işinize bakın, biz işimizi biliyoruz. Çünkü bunlar hep bugüne kadar kendilerine karşı emir kulu aramışlar, emir kulu bulmuşlar. Biz kula kul olmayacağız. Biz sadece Hakk'a kul olacağız. Bu yolda böyle yürüyeceğiz."

"Dünya beşten büyüktür"

Tüm yaşananlara rağmen birkaç samimi ülke dışında İslam dünyasının da önemli ölçüde söz konusu tavır içinde olmasını anlayabilmelerinin mümkün olmadığını vurgulayan Erdoğan, "Bunları da biliyoruz. Kimin ne olduğunu, ne düşündüğünü, hangi hesaplar içinde olduğunu da biliyoruz. Gün ola harman ola." dedi.

Hangi ülke sınırları içerisinde yaşarsa yaşasın İslam dünyasındaki halkların, toplumlarının kalplerinin Türkiye ile attığını gayet iyi bildiklerini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Gönül sınırlarımızın, fiziki sınırları aşan bir güce sahip olması çok önemlidir ama yeterli değildir. Uluslararası ilişkiler, ülkelerin Birleşmiş Milletler başta olmak üzere, farklı platformlarda ortaya koydukları dayanışmanın gücüyle doğru orantılı olarak yürüyor, böyle şekilleniyor. Türkiye olarak uzun bir süredir uluslararası sistemin çarpıklıkları konusundaki itirazlarımızı 'dünya beşten büyüktür' ifadesinde sembolleşen şekliyle her platformda dile getirdik. Dünya beşten büyüktür. Bu beş ülkenin iki dudağının arasında dünyadaki 196 ülkeyi mahkum edemeyiz. Bu beş tane ülkenin içinde Müslüman var mı? Her kıta orada temsil ediliyor mu? Yok. Dünyada 1 milyar 700 milyon Müslüman var. Bu beş ülkenin içinde bunlar yok. Bu dünya adil olamaz. Öyleyse bu 1 milyar 700 milyon Müslümanı temsil eden ülkelerin yöneticileri bu işi zorlamak zorundadır. Hakkımızı arıyoruz. Artık dünya, Birinci Dünya Savaşı'nın şartları altında yaşamıyor. Dünya değişim geçirdi, bunun güncellenmesi lazım. Öyleyse Birleşmiş Milletler dünyada, barışın, dostluğun, dayanışmanın temsili konumunda bir kuruluşsa, bir kurumsa bunun adımlarını atmak zorundadır. Bunu hep birlikte yapmak zorundayız."

"Mazlumların büyük bir bölümü Müslüman"

Cumhurbaşkanı Erdoğan, dünyadaki tüm mazlumlar, mağdurlar ve ezilenler adına düşüncelerini gündeme getirdiklerini belirterek, Türkiye'nin küresel yardım kampanyalarında ABD'nin ardından ikinci sırada geldiğine dikkati çekti.

Türkiye'nin gayri safi milli hasılaya (GSMH) göre yardımlarda dünya birincisi olduğunu vurgulayan Erdoğan, şöyle konuştu:

"Nerede bu zenginler? Hani o gayri safi milli hasılası kişi başına 100 bin dolarları aşanlar? Nerede bunlar? Bunlar niçin bu destekleri vermiyorlar? Onların derdi başka. Onların derdi, acaba Afrika'nın ülkelerinde altın nerede daha fazla, gümüş nerede daha fazla, petrol nerede daha fazla. Oralara nasıl ineriz? Bunun derdi içindeler. Hep bu arayış içindeler. Acı bir tespitle belirtmek durumundayız ki bu mazlumların ve mağdurların çok büyük bir bölümü zaten Müslüman toplumlardan oluşuyor. Kendisi tevhit dini, yani birlik dini, vahdet dini olan bir inancın mensuplarının birbirlerinden bu kadar uzak, bu kadar dağınık, bu kadar çatışma içinde olmasını şahsen ben kabullenmekte zorlanıyorum."

"Bugün Rabbimin merhametine nail olamıyorsak, dönüp kardeşliğimizin gereğini ne derece yerine getirebildiğimiz konusunda kendimizi sorgulamalıyız." diyen Erdoğan, şöyle devam etti:

"Ortadoğu yanarken, Kuzey Afrika ısınırken, Avrupa'daki, Amerika'daki Müslümanlar sıkıntıdayken hala bu muhasebeyi yapamıyorsak yazık bize. Türkiye'nin maruz kaldığı darbe girişimlerinin sebeplerinin ve milletimizin bu tehdit karşısında ortaya koyduğu onurlu tavrın dahi tek başına bizlere bir çıkış yolu gösterdiğine inanıyorum. Bizim medeniyetimiz; merhamet, şefkat, sevgi ve adalet medeniyetidir. Müslümanlar olarak ne zaman ki birliğimizi ve beraberliğimizi kaybettik, işte o zaman bu değerlerden uzaklaştık. İslam adına, Müslümanlar adına mücadele ettiğini söyleyen ama sadece ve sadece Müslümanlara zarar veren anlayışlarda eksik olan işte bu ulvi değerlerdir. Kendimiz olmaktan çıktığımızda başkalarının oyuncağı, aracı, piyonu haline dönüşmemiz kaçınılmazdır. Türkiye olarak, özellikle son 14 yıldır kendimiz olmanın, özümüze dönmenin kendi tarihimizden tevarüs ettiğimiz kadim değerlerimiz canlandırmanın gayreti içindeyiz."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Erdoğan'ın İdsb Heyetini Kabulü - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement