Güllüce'nin İstiklal Marşı Sitemi

Çevre ve Şehircilik Bakanı İdris Güllüce, Türkiye'nin çevre konusunda Avrupa Birliği normlarında çok iyi bir noktada bulunduğunu belirterek, "Daha da iyi bir yerde olma çabamız var. İyi yetişmiş, işi bilen iyi bir ekibimiz var" dedi.

Güllüce, bakanlığınca Rixos Otelde düzenlenen toplu açılış ve araç teslim töreninde, Çevre ve Şehircilik Bakanlığının doğru bilinmediğini ve yeterince iyi tanınmadığını belirtti.

Bakanlığı hakkında bilgi veren Güllüce, TOKİ'nin direkt bakanlığa bağlı olduğuna ilişkin yanlış bir algı bulunduğunu ifade etti.

Güllüce, TOKİ ile plan bağı dışında bir bağlantılarının bulunmadığına işaret ederek, şöyle konuştu:

"Biz ne TOKİ'nin yöneticisiyiz ne sorumlusuyuz. Gazeteci arkadaşlarımız bile TOKİ'nin Çevre ve Şehircilik Bakanlığına bağlı olduğunu zannederek ya övüyor ya yeriyor. Bunu bir düzeltelim. Bizimle bir bağı yok. İkincisi bakanlığımızın yapısal durumu da Maliye Bakanlığı ile karıştırılıyor. Bu da başka bir problem. Kaynak üreten, kaynağı olan bir bakanlık gibi düşünülüyor. Bu bakanlık, bir mühendislik bakanlığı, teknik bir bakanlık. Kaynakları para üreten, belediyelere para vermek, hibe etmek ya da yardım etmek için kurulmuş bir bakanlık değil. Bu ikisi arasındaki farkı üzerine basa basa söylemek lazım."

TAPU DÜNYA STANDARTLARINDA BAŞARILI BİR KURUM

Çevre ve Şehircilik Bakanlığının dünya standartlarında başarılı kurumları bulunduğunu kaydeden Güllüce, Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün bunlardan biri olduğunu bildirdi. Tapu ve Kadastro Genel Müdürlüğünün tarihi geçmişi bulunduğunu ve başarılı bir kurum olduğuna dikkati çeken Güllüce, gelecek yaz Dünya Harita Mühendisleri Kongresi'nin Türkiye'de yapılmasına ilişkin bir karar bulunduğunu anlattı.

Güllüce, tapuda tarihten gelen bir güçlerinin olduğunu dile getirerek, "Çok sayıda Balkan ve Ortadoğu ülkesinin tapu kayıtları bizde. Bu büyük bir güç, büyük bir avantaj. Teknik bakımdan da kadastroda oldukça iyiyiz" dedi.

ZAMANI VE KALİTEYİ YAKALAYAMAMA PROBLEMİ

İller Bankası'nın 1930'lu yıllarda kurulduğunu ve çok mükemmel bir kadroya sahip olduğuna dikkati çeken Güllüce, bir ara biraz duraklayan İller Bankasını yeniden canlandırıp, güçlendirip, Türkiye'nin imar hareketlerini güçlendirmek istediklerini söyledi.

Türkiye'deki bütün devlet kurumlarında, zamanı ve kaliteyi yakalayamama gibi iki ana problem bulunduğuna işaret eden Güllüce, şöyle devam etti:

"Bu problem İller Bankasında, bizim bakanlığımızda ve diğer kurumlarımızda da var... Bundan sonra İller Bankasından iş alan kurumlar şunu bilsin ki İller Bankası denetimde, kontrolde yeni model oluşturacaktır. Bir santim hataya göz yummayacaktır. Türkiye'deki kontrol ve denetim mekanizmasının örneğini gösteren bir kurum haline getirmeye çalışıyorum. Bakanlığın tüm kurumlarını zamanla yarışır bir hale getirmeye çalışıyorum. Ben buradan ayrılırken iki şeyi başarmış olursam 'ne mutlu bana' diyeceğim. Zamanla yarışan, denetim ve kontrolü iyi yapan bir bakanlık olursa... Yapı denetiminde hukukun bize verdiği bütün hakları kullanarak sıfır hatalı imalat yaptırmaya çabalayacağız. Bugüne kadar böyle miydi? Bu tartışılır. Devletin tüm organlarında bu sıkıntı var. Çünkü iyi denetleyemediğiniz zaman israf oluyor, kullanımda sıkıntılar çıkıyor, yükleniciler arasında dürüst yüklenicileri cezalandırmış oluyorsunuz."

BİZ PLANI YAPARIZ VE TEKNİK YOLU AÇARIZ

Güllüce, kentsel dönüşümün, son 3-4 yılın en çok konuşulan konular arasında yer aldığını ifade ederek, burada da bir kavram kargaşası yaşandığını belirtti.

Arsa sahibi ile müteahhit arasında yaşananlara değinen Güllüce, "Alma-verme işi. Kaça alır, kaça verir, ne zaman alır, ne zaman verir bizim işimiz değil. Biz planı yaparız ve teknik yolu açarız. Ondan sonrasında arsa sahibi ile inşaatı yapacak kişiler arasındaki hukuk da bizi ilgilendirmiyor. Özellikle basın mensuplarının bu konuyu böyle bilip de böyle yazmalarını isterim. Fikirtepe'de bunun bir örneğidir. Fikirtepe'de en son gelişmeler... Sayın müsteşar, müsteşar yardımcımız ve personelimiz orada çabalayarak daha hızlı ruhsat almalarını sağlayacak bir organizasyon yaptılar. Sanıyorum 8 firma işe başladı. Eğer diğerleri de başlayamıyorsa kendi problemleridir. Vatandaşla anlaşırlar anlaşamazlar bizim meselemiz değildir" ifadelerini kullandı.

AVRUPA BİRLİĞİ NORMLARINDA ÇOK İYİ BİR NOKTADAYIZ

Güllüce, Türkiye'nin her geçen gün çevre konusunda mükemmele doğru kaydığını dile getirerek, "Çevre konusunda Avrupa Birliği normlarında çok iyi bir noktadayız. Daha da iyi bir yerde olma çabamız var. İyi yetişmiş, işi bilen iyi bir ekibimiz var" diye konuştu.

Herkesin Ramazan Bayramı'nı tebrik eden Güllüce, "Allah, katillerin adam öldürüp çocukları katlettiği zaman, kadınların karşısında kurşun attığı zaman sevinç duyan, dans eden insanları görmediğimiz, bu zulümleri görmediğimiz, bu alçaklıkları görmediğimiz, barış ve huzur içinde bayramları bütün dünya insanlarına nasip etsin" değerlendirmesinde bulundu.

BAKAN GÜLLÜCE'DEN SİTEM

Öte yandan, Güllüce, etkinlik öncesinde İstiklal Marşı okunurken yaşanan teknik arıza nedeniyle katılımcılardan özür diledi. "Bu çok yanlış bir şey. Adam bunu koymadan dener, bakar. Senfoni orkestrasına döndü marş. Hoşuma gitmedi, onu öncelikle söyleyeyim" diyen Güllüce, sistemin önceden denenmesi gerektiğini vurguladı. "Gazeteciler de 'İstiklal Marşı'nı çalamadılar' diye de bunun beyanatını verirler" ifadesini kullanan Güllüce, "Öyle de değil, teknik bir arıza onu da söyleyelim. Ama hoş bir şey değildi" şeklinde konuştu. Salondaki davetliler de Güllüce'nin sözlerine alkışlayarak destek verdi.

Törende anahtar teslimatları için belediye başkanları kürsüye tek tek çağrıldı. Belediye başkanlarının hızlı hızlı kürsüye çağırılmasını eleştiren Güllüce, "Bu organizasyonda bir sorun var. Bunların daha önceden iyi ayarlanması lazımdı, olmadı böyle" diye sitem etti. Güllüce, mikrofonu alıp bir süre belediye başkanlarını sahneye kendisi davet etti.