Hdp Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, Sınırın İki Tarafında İnceleme Yaptı

Mürşitpınar Sınır Kapısı'nın her iki tarafında inceleme yapan HDP Eş Genel Başkanı Selahattin Demirtaş, değerlendirmelerde bulundu.

Demirtaş, hükümete, Kürtlere ve tüm Türk milletine çağrıda bulundu. Bugüne kadar sınırda uygulanan politikanın değişmesini isteyen Demirtaş, "IŞİD Türkiye için büyük tehdit ise, kurtulmak ve tedbir almak gerekiyorsa, gereği yapılmalıdır. Bunun da yolu diyalogdur. Türkiye'nin aleyhine bir şey söz konusu değil. Eminim Türk halkının da vicdanları direnen Kobani halkının yanındadır. Kıt olanaklarla insanlar orada direniyorlar. Profesyonel olarak savaşmıyorlar. Kendi topraklarını, onurunu, haysiyetini koruyorlar. Buna karşı günde 1-2 sat açıp, ne yapalım demek uygun değil. Süreç uzayabilir insani yardım isteyenlere elimizden geleni yapacağız. Yapay olarak çekilmiş sınırın öbür tarafında barbarlık, katliam söz konusu. Hükümet de bu haysiyetli duruşa politika geliştirmelidir. Türkiye Cumhuriyeti hükümetinin bu köylerde, arazide nöbet tutan insanlara TOMA'yla, gazla müdahale değil, kumanya dağıtması gerekir. Asker, polis göndereceğine su, yiyecek ve gıda dağıtmalıdır. Bunun yanış, hatalı olduğu giderek, kırılma yaşandığının görülmesi lazım. Hükümet ile sivil halk arasında koordinasyon sağlanmalı. Aksi takdirde Türkiye de bu tehdidi durduramaz noktaya gelir. Bu her halükarda Türkiye'nin çıkarıdır. Destek vermesi demek, ciddi bir güven adımı demektir. Duygu kırılmasına doğru giden süreci tersine çevirmektir. Tüm dünya birleşse de haklı davasından geri çeviremez" dedi. Çözüm sürecinin de mutlu sona ulaşmasında bugün verilecek desteğin önem taşıdığını vurgulayan Demirtaş, destek çağrısını şu sözlerle sürdürdü:

"Gelecek kardeşlik ve birlikle sonuçlanmalıdır. IŞİD Kobani'ye girerse de burası IŞID'in yönetiminde asla demeyeceğiz. Herkes eşitçe yaşayana kadar bu mücadeleyi sürdüreceğiz. Bu sınırda IŞİD'e karşı tavır ortaya koyan bir halk tek yürek olup, savunuyorsa, bu mücadele kazanılmış demektir. Kürtler Türkiye için tehdit değil. Birlikte halkların demokrasisini inşa fırsatıdır. Sorun oluşturmak değil, çözmek için buradadırlar. Asıl tehdit 2 kilometre ötemize gelmiş olan IŞİD'dir. El ele verirsek durdurabiliriz. Bu gün Kürt'ü yalnız bırakma günü değil. Çok kritik saatlerden geçiyoruz. Modern silahlarını ele geçirmiş olan IŞİD, ilerleyişini sürdürüyor. Kobani, Türkiye'nin her yerinde sahiplenilmelidir. İki yıldır devam ettiği söylenen süreç varsa gereği yapılmalıdır. Barış arazide kurulur. Masada olmaz. Gazlayarak, taşlayarak, sopalayarak olmaz. Bu yalvarma, minnet değil. Tarihi direnişi hep birlikte yapalım. Biz elbette kendi başımızın çaresine bakarız. Ama uluslararası toplum sessiz kalmaya devam ederse, sorgulanan biz olmayacağız. Kısa sürede gidişat tersine döner. Herkese Suruç'ta sivil dayanışmaya katılması çağrısı yapıyoruz."

IŞİD'e karşı askeri ya da kara operasyonu istemediklerini belirten Demirtaş, direnen gruplara silah temini noktasında beklentilerinin bulunduğunu ima etti. Demirtaş, şöyle konuştu:

"Kobani'nin merkezine yakın köyler var. Göz mesafesinden görebileceğimiz köyler IŞİD'in elinde. Sadece Türkiye sınırı kuşatılmamış. Orada da politik problemler var, onun için kapalı. Bu nedenle dört tarafı sarılı durumda. Yaklaşan IŞİD çeteleri nedeniyle burası da fiili savaş alanına dönmüştür. Askeri operasyondan çok, yerel direnişçilerin desteklenmesi daha doğru olur. Sivil insanlar tehdit altında. Boşaltmak çare değil. Nereye kadar boşaltılacak. Kalıcı bir çözüme ihtiyaç var. Bu da IŞİD'in ortadan kaldırılmasıdır. Askeri müdahale, kara hareketi desteği değil, yardım desteği istiyoruz. IŞİD her yerden destek alırken, kısıtlı yardım malzemesinin nitelikli olarak arttırılması gerekir."

IŞİD'in Türkiye'ye destek verdiği gibi bir algının da bulunduğu hatırlatılan Demirtaş, "Bu algıyı değiştirmek önemli. Güven verici, sağlam, bunun için pratik adımlar atılmalıdır. Bu yapılırsa kısa sürede bu algı ortadan kalkar" diye konuştu. Demirtaş, başka bir soru üzerine silah yardımını ima ederek, "Neye ihtiyaçları varsa onun sağlanması lazım. Suysa su. Başka bir şey ise başka bir şey. Buranın açık olması lazım. Sorunun çözümü için anlattıklarım küçük adımlardır" dedi.

Demirtaş, açıklamalarının ardından bölgeden ayrıldı. - ŞANLIURFA