İğneada'ya Kurulması Planlanan Nükleer Santral

Kırklareli Kent Konseyi'nce "Nükleer santralin çevresel etkileri" konferansı düzenlendi.

Kırklareli Belediyesi Atatürk Kültür Merkezi'nde düzenlenen konferansa Belediye Başkan Yardımcısı Mehmet Gider, Kent Konseyi Başkanı Seyfi Meriç, Doğal Yaşamı Koruma Vakfı (Dayko) İl Temsilcisi Göksal Çidem ve sivil toplum örgütleri yöneticileri katıldı.

Meriç, burada yaptığı konuşmada, İğneada beldesine kurulması planlanan nükleer santrale karşı olduklarını söyledi.

Nükleer santralin çevreye olan en büyük zararının radyasyon olduğunu savunan Meriç, radyasyonun insanlara, hayvanlara ve doğaya tahribat yaratacağını ileri sürdü.

Santral içerisinde kimyasal kazanlarının deniz suyu ile soğutulacağını ifade eden Meriç, radyasyonun aynı zamanda deniz suyuna da bulaşacağını bildirdi.

Nükleer santralin çalışması için en az bir termik santrale de ihtiyaç duyulduğunu iddia eden Meriç, şöyle konuştu:  "Nükleer santralin soğutma sistemini çalıştırmak için en az bir termik santrale ihtiyaç var. Nükleer santralin inşaatı 20 yıl sürüyor. İnşa edilecek nükleer santralde çalışacak idari ve teknik personelin hiç biri bizim insanlarımız değil. İnşa eden firma kendi teknik ve idari personelini kendi ülkesinden getiriyor. Dolayısıyla bize ve çocuklarımıza iş alanı da açılmıyor. Nükleere hayatlarımızı, yaşamlarımızı ve yaşam alanlarımızı terk etmeyeceğiz. Nükleer santral sadece Trakya'yı değil, Orta Asya'ya kadar tüm Türkiye'yi tehdit ediyor. Çernobil'deki patlama Doğu Karadeniz'e kadar çok büyük bir coğrafyayı etkiledi. Bizim bölgemize kurulması planlanan santral Türkiye'nin yarısını tehdit ediyor. İğneada'nın, Longoz Ormanıları ve Istranca Dağları'nın bu bölgede yaşayan hayvanların, balıkların, sürüngenlerin, kuşların nelerle karşılaşabileceğini düşünemiyoruz."

Çidem de, nükleer santralin etkileri hakkında çeşitli bilgiler verdi.