Mersin Cezaevindeki İntiharda Cinayet İddiası - Son Dakika
Güncel

Mersin Cezaevindeki İntiharda Cinayet İddiası

Mersin Cezaevindeki İntiharda Cinayet İddiası

Osmaniye'nin Toprakkale İlçesi'ndeki 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kendini asarak intihar eden 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç'ın ablası Nurhayat Şeremet, kardeşinin öldürüldüğünü öne sürdü.

03.07.2015 17:22
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Osmaniye'nin Toprakkale İlçesi'ndeki 1 Nolu T Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumu'nda kendini asarak intihar eden 30 yaşındaki Kurtuluş Kılıç'ın ablası Nurhayat Şeremet, kardeşinin öldürüldüğünü öne sürdü. Kardeşinin ölümüyle ilgili düzenlenen tutanak ve raporlarda birçok çelişki olduğunu iddia eden Şeremet, "Kendini asmadı. İple boğuldu. Zaten boynunda da sıyrık izleri çıktı. Elleri arkadan bağlı olarak kendini asmış. Elleri arkadan bağlı olan insan ellerini nasıl ipten kurtarıyor, sıyrık izleri nasıl çıkıyor?" dedi.

Hırsızlık suçundan hükümlü şizofren Kurtuluş Kılıç, iddiaya göre 16 Ocak'ta saat 18.30 sıralarında iple kendisini tuvalet penceresinin tutma yerine asarak yaşamına son verdi. Haber verilen nöbetçi Cumhuriyet Savcısı Engin Şimşek, olay yerinde inceleme yaptıktan sonra soruşturma başlattı. Şimşek, soruşturmasını tamamlayarak 19 Mart'ta kovuşturmaya yer olmadığı yönünde karar verdi. Kararda, "İlk müdahale ve tedavi aşamasında kurum personelinin herhangi bir ihmali veya gecikmesine rastlanmadığını vurgulanarak, Kurtuluş kılıç isimli hükümlünün psikolojik sorunları olduğu, bu nedenle koğuş tuvaletine kendini asarak intihar ettiği, ölümünde şahıs dışında kimseye atfı kabil kusur bulunmadığı gibi, kamu adına takibi gerekecek herhangi bir suç veya suç unsuru bulunmadığı" kaydedildi.

CİNAYETTEN SORUŞTURMA AÇILSIN

Kurtuluş Kılıç'ın ölümünün ardından yapılan otopsiden sonra düzenlenen raporda kardeşinin ellerinin arkadan bağlı olduğunu gören Nurhayat Şeremet, şüphelenerek kovuşturmaya yer olmadığına karar veren savcılığa dilekçeyle başvurarak belge ve olay gününe ait cezaevinin güvenlik kamerası görüntülerini aldı. Belge ve görüntüleri inceleyen abla Şeremet, olayın intihar değil, cinayet olduğunu öne sürerek, oturduğu İstanbul'da adliye aracılığıyla Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı'na kovuşturmaya yer olmadığı yönündeki karara itiraz edip cinayet şüphesiyle yeniden soruşturma yapılması için dilekçe gönderdi.

'MERSİN'DE BİLİYORDUK'

Şizofren hastası olan kardeşinin anti sosyal kişilik bozukluğu raporu bulunduğunu belirten Şeremet, Kurtuluş'un tedavi amaçlı yakalanması için bir çok kuruma başvurduğunu ancak 'Böyle bir kanun yok' denilerek isteğinin yerine getirilmediğini söyledi. Şeremet, "Hastalığından dolayı yaptığı her şeyden dolayı cezaevine girdi. O sırada İstanbul'da idik. Mersin'de cezaevi doktorunu aradık. 'Şu an gelmeyin gardiyan zoru ile ilaç içiyoruz sizi tanımıyor' dedi. 'Biraz zaman geçsin' dedik çünkü farklı kişiliklerde görüyordu bizi. 16 Ocak'ta kardeşimin öldüğü haberini aldık. Toprakkale Cezaevi'nde ölmüş. 'Orada ne geziyor?' dedik, 'Biz 1 ay önce gönderdik' dediler. Bize haber vermediler" diye konuştu.

'ASILARAK ÖLDÜRÜLMÜŞ'

Kardeşinin rahatsızlığından dolayı önce kendini astığına inandıklarını, ancak otopsi raporunda elleri arkasında bağlı çıkınca araştırmaya karar verdiğini anlatan Nurhayat Şeremet, Osmaniye'ye giderek dilekçe ile kardeşinin ölümü ile ilgili dosyanın fotokopisini ve olay gününe ait cezaevinin güvenlik kamerası görüntülerini aldığını söyledi. Günlerdir dosyayı didik didik ettiğini belirten Şeremet, şunları söyledi:

"Çok büyük çelişkiler var. 3-4 mahkümun söylediği doğru, gerisi çelişkili. Bu olayın cinayet olarak soruşturulmasını istiyorum, çünkü bu bir cinayet. Eldeki görüntülerde kardeşim koğuşundan çıkartılırken eli yukarıda çıkmış. Otopsi yapılırken üzerinde siyah fermuarlı kazak var denilmesine rağmen görüntülerde bu yok. Doktorun dediği kazak savcının el koyduğu eşyaların listesinde yok. Doktorun dediği siyah fermuarlı kazak, siyah iç çamaşırı, siyah beyaz eşofman ve gri renk kapri. Savcının el koyduğu gri ceket, siyah tişört, gri iç çamaşırı ve siyah beyaz eşofman. Öbür parça nereye gitti? Kardeşimin kanlı terliğini bana veriyorsunuz. Onu niye incelemiyorsunuz? Kardeşimin sedyede sol ayağında terlik var, düşmüş geri ayağına giydirmişler. Neden gerek duymuşlar? Koğuştan çıkarılırken kardeşimin sağ elinde neden ip yok ve neden dik? Savcıya bir saat geç haber veriyorlar. O sürede her şeyi planladırlar, ayarladılar. Boyun ipi kayıp. Savcı bunu neden görmüyor? 'Bu ipi neden kaybettiniz?' diye sormuyor. Kardeşim asılarak öldürülmüş, iple boğmada telem izleri çok önemli. Elleri bağlı biri kendisini nasıl asar? Telem izleri nasıl oldu? Tırnakları da yeni kesilmiş. Muhtemelen onlar kesti. İple boğma ile iple kendini asmanın arasındaki farkı açıklasınlar. Bu yüzden zaten cinayet diyorum" diye konuştu.

Kaynak: DHA

Son Dakika Güncel Mersin Cezaevindeki İntiharda Cinayet İddiası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?

    Yorumlar (1)

  • osmaniyeli: Allah yardimcilari olsun cok aci lutfen arastirin bende mahkum bacisiyim allah kimseye gostermesin 0 0 Yanıtla

Advertisement