Mısır'da Tartışmalı "Terörle Mücadele Yasası"Na Tepkiler

Mısır'da 17 Ağustos'ta Cumhurbaşkanı Abdulfettah es-Sisi tarafından onaylanarak yürürlüğe giren yeni terörle mücadele yasasına tepkiler devam ediyor. Dünyanın farklı bölgelerinden insan hakları örgütleri, yeni yasanın, darbe karşıtı muhalif kesimlere yönelik baskı ve sindirme politikalarının yeni bir aracı olacağı eleştirisinde bulunuyor.

Merkezi Londra'da bulunan Human Rights Monitor, Mısırlı Eşref Abdulgaffar'ın başkanlığını yürüttüğü merkezi Türkiye'de bulunan İnsanlık Derneği ve Kahire merkezli Mısır Hak ve Özgürlükler Koordinasyonu, yayımladıkları ortak bildiriyle "yeni terör yasasının içerdiği hak ihlallerine" dikkati çekti.

Bildiride Mısır yönetimi, parlamentonun yokluğunda anayasa ve uluslararası hukuka aykırı şekilde yasa çıkarmakla suçlanırken, bunun ilk olmadığı, daha önce de geçici Cumhurbaşkanı Adli Mansur döneminde kamuoyunda büyük infiale yol açan "gösteri yasasının" aynı şekilde onaylandığı hatırlatıldı. Bildiride, ifade özgürlüğü, barışçıl amaçlı toplantı ve dernek kurma gibi hakların, "yasal çerçeve"de olmak kaydıyla tanındığına işaret edilen bildiride, bununla beraber tanımı ve sınırları net olarak çizilmeyen "terör" kavramıyla bu çerçevenin büyük ölçüde daraltıldığı ifade edildi.

Yasanın ülkede basın özgürlüğüne yönelik ciddi tehlike oluşturduğu eleştirisine de yer verilen bildiride, terör olaylarıyla ilgili olarak resmi açıklamaların dışında, farklı kaynaklardan alınan bilgilerin yayınlanmasını yasaklayan ve bunu ihlal eden gazetecilere yönelik cezalar içeren 33. maddeye dikkat çekildi.

Bildiride, yeni yasanın "terör" ve "terör araçları" gibi sınırları net olarak belirlenmeyen, yoruma açık lafız ve ibareler içerdiği, öte yandan idam cezalarında aşırılığa gidildiği, tahrik ve teşebbüsün de tam bir suç olarak kabul edilerek idam cezalarına gerekçe kılındığı kaydedildi.

İnsan hakları kuruluşlarının bildirisinde, Sisi tarafından onaylanan yeni yasada "terörle mücadele" adı altında, ilgili kurumlar ve güvenlik güçlerine geniş yetkiler tanındığı, suçlamalara maruz kalan kişilerin ise ağır şekilde cezalandırılmasına imkan tanındığı eleştirisi yer aldı.

Yeni uygulama kapsamında kanun dışı infazların yasallaştırılması, gösterilerin "terör suçu" sayılması ve kanunun, savcılara iki yıla kadar çıkan ihtiyati hapis cezası yetkisinin verilmesinin de eleştirildiği bildiride ayrıca, yeni uygulamayla işkence ve zorla alıkoymanın yasallaşacağı, insanların hak ve hürriyetlerine yönelik tecavüzlerin genişleyeceği vurgulandı.

Bildiride son olarak yeni terör yasasının "muhaliflerin öldürülmesi için gerekçe olarak kullanılacağı" belirtilerek, uluslararası topluma, Mısır devleti tarafından uygulanan ve uluslararası insan hakları sözleşmelerine aykırı hükümler içeren bu yasaya karşı harekete geçilmesi çağrısı yapıldı.