Nobel Töreninde "Yemen ve Suriye Özrü"

Yemenli insan hakları savunucusu Tevekkül Karman, duygusal anlar yaşanan Nobel Barış Ödülü töreninde yaptığı konuşmayla bölgede yaşanan kriz ve sorunlara dikkat çekmek istediğini, İranlı Şirin Ebadi'nin göz yaşlarının sözlerine verilmiş anlamlı bir cevap olduğunu söyledi.

Roma'da düzenlenen Nobel Barış Ödülü Sahipleri Zirvesi'ne Yemenli insan hakları savunucusu Karman'ın açıklamaları ve İranlı Ebadi'nin göz yaşları içerisinde özür dilemesi damgasını vurdu.

Nobel Barış Ödülü sahibi Karman, AA muhabirine yaptığı açıklamada, törende yaşananları anlattı. Konuşmasında "İranlı bir yetkilinin Yemen bizim avucumuza düşen dördüncü Arap başkentidir" sözlerini hatırlattığını aktaran Karman, Husiler aracılığıyla "Yemen'i işgal eden" İran'ın bunu nükleer müzakereler ve bölgedeki diğer ülkelere karşı bir koz olarak kullandığını dile getirerek, şunları kaydetti:

"2011 yılında Arap baharının etkisiyle başlayan bizim devrimimiz barış amaçlıydı ve bu yöntemle Ali Abdullah Salih'i görevinden indirmek mümkündü. Fakat Husilerin devreye girmesiyle bu imkansız hale geldi. Şu an ülke Husilerin aracılığıyla savaş alanına döndü. Tüm şehirlerin Husiler'e teslim edilmesi için Salih ve eski ordu mensuplarıyla anlaştılar."

Konuşmasının ardından insan hakları alanındaki çalışmalarıyla 2003'te Nobel Barış ödülü alan İranlı hukukçu Ebadi'nin söz alarak, İran'ın Suriye ve Yemen'deki uygulamalarını eleştirdiğini hatırlatan Karman, Ebadi'nin kendisini tasdik edip, "Bazı hırsızlar halkın mallarını, bazıları da halkın hayallerini ve ümitlerini çaldı. İşte İran, Yemen'de bu işi yaptı" ifadelerini kullandığını aktardı.

Burada göz yaşlarına hakim olamayan Ebadi'nin "Ben bir Şia'yım Yemen ve Suriye halkından İran'ın uygulamaları nedeniyle özür diliyorum. Rejim, İran halkını temsil etmiyor. İran halkı bölge halkını seviyor" şeklinde devam ettiğini anımsatan Karman, "Ebadi'nin göz yaşları sözlerime verilmiş anlamlı bir cevaptı" dedi.

Karman, "Sorun Şia ve Sünniler arasında değil, sorun ayrımcılık peşinde olan devlet yöneticilerinde. Onlar bu yolla bölge halklarını hakimiyetleri altına almaya çalışıyorlar. Asırlardır birlikte yaşayan bölge halkları, hangi dinden olursak olalım birbirlerimizi seviyoruz" diye konuştu.

Nobel Barış Ödülü'ne layık görülenlerin bir araya geldiği zirvenin 14'üncüsü dünkü kapanış oturumuyla sona ermişti. - İstanbul