Sağlıkta Gelecek Vizyonu" Toplantısı

Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, sağlık personelinin hasta veya yaralıya farklı muamele yapamayacağını belirterek, "Güvenlik görevlimize de teröriste de yapamaz. Yapmamalı da zaten. Bizim görevimiz insanı tedavi etmektir, insanı yaşatmaktır" dedi.

Bakan Müezzinoğlu, "Sağlıkta Gelecek Vizyonu" toplantısında, basın mensuplarının sorularını cevapladı.

"Doğu ve Güneydoğu'da bazı hastanelerde terör örgütü yandaşlarının sağlık hizmeti verdiği ve güvenlik güçlerine kötü muamelede bulunduğu" iddiasının sorulması üzerine Müezzinoğlu, o koşullarda sağlık hizmeti sunmanın çok kolay olmadığına işaret etti.

Müezzinoğlu, "82 doğum olmuş. Yaklaşık 20 gün kadar önce Acil Sağlık Hizmetleri Genel Müdürümü aradığımda dedi ki 'Şırnak'tayım.' Ortamdan eğlenceli bir ses geliyor, dedim 'Hayırdır, neyi kutluyorsunuz?' 'Yeni bir doğum oldu onu kutluyoruz' dedi. Bir taraftan da silah sesi geliyor. İşin samimiyetle söylenmesi gereken ve sahip çıkılması gereken boyutu, orada çok zor şartlarda hizmet sunan güçlü bir ekibimiz var. Sağlık hizmeti sunan bir yapının içinde, hele hele bu zor koşullarda hizmet sunanları öncelikle takdir etmek gerekir" değerlendirmesinde bulundu.

Bunların içinde farklı düşünen, sendika tercihi farklı kişilerin olabileceğine dikkati çeken Müezzinoğlu, şunları söyledi:

"Asla ihanet ve provokasyon düzeyinde bir yanlış yapmadığı sürece, biz onlara sahip çıkıyoruz. Sosyal medyada görüşünü ifade edebilir ama provokatif amaçlı bir eylem yaptığında, yapının içinde olduğunda tabii ki idari soruşturma izinleri veriyor ve gereğini yapıyoruz. Bir ekibimizi de bu nedenle açığa aldık. Sağlık personeli hasta veya yaralıya farklı muamele yapamaz, güvenlik görevlimize de teröriste de yapamaz. Yapmamalı da zaten. Bizim görevimiz insanı tedavi etmektir, insanı yaşatmaktır. 'Bir güvenlik görevlisi gelsin de ah ne güzel elime düştü, ölsün' diyecek bir hekim, hekim değildir zaten."

"Devletin şefkat ve kudret eline birlikte ihtiyacımız var"

"Bölgenin yeniden inşası ve rehabilitasyonu konusunda neler yapılacağının" sorulması üzerine Bakan Müezzinoğlu, şu anda terörle mücadelenin Türkiye'nin önemli gündemi ve sorunu olduğunu dile getirdi.

Müezzinoğlu, "Devletin iki güçlü eline burada ihtiyacımız var. Birincisi, vatandaşa uzatılacak şefkat ve merhamet eli. Vatandaş asla mağdur olmamalı, devletin şefkat elini yanında, yüreğinde hissetmeli. İkincisi de devletin kudret elidir. Devletin kudret eli, vatandaşı mağdur eden bu anlayışı, vatandaşımızın sokağından çıkarmayı devlet bir şekilde başarabilmeli. Şu anda her ikisini de güçlü götüren bir dinamiğimiz var. Biz bakanlık olarak, sağlık hizmetleri konusunda elimizden gelenin en iyisini yapmaya çalışıyoruz ve bunu sürdüreceğiz" diye konuştu.

"150 binin üzerinde Suriyeli anne, Türkiye'de doğum yaptı"

Başka bir soru üzerine de Müezzinoğlu, Hudut Sahilleri Genel Müdürlüğünün riskli bölgelere gidip gelen vatandaşları takip ettiğini belirterek, " Suudi Arabistan'a çok gidiş var, umre ve hac vesilesiyle. Buralarda Mers virüsü konusunda, Dünya Sağlık Örgütünün verilerine düşen herhangi bir bulaşıcı hastalık olduğunda, bu yolla gelen yolcuları takip ediyor. Dolayısıyla şu anda Zika virüsüyle ilgili bir uygulama başlatıldı mı, henüz böyle bir uygulama dün itibarıyla yoktu. Bugün başlamış olabilir" ifadelerini kullandı.

Suriyelilere yönelik sağlık hizmetlerinde Türkiye'nin dünyaya örnek olacağını vurgulayan Müezzinoğlu, şunları kaydetti:

"Esasında Avrupa'nın bu örneği görmesi gerekir. Onlar, onlara gelecek olanlardan korkuyorlar. Ama biz 5 yıldır yaklaşık 2,5 milyon insanın her türlü iskan, istihdam, eğitim ve sağlık ihtiyaçlarını karşılıyoruz. Şu anda rakamlar an an değişiyor ama 150 binin üzerinde Suriyeli anne, Türkiye'de doğum yaptı. Yaklaşık 1 milyon dozun üzerinde, Suriyeli çocuğa aşılama yaptık. Dolayısıyla sağlık açısından maliyet hesapları şu an elimizde yok. Müsteşar Bey 'yaklaşık 2 milyar dolar olduğunu' söyledi."

(Bitti)