Sosyal Medya ve Azınlıklar Projesi" Kapanış Resepsiyonu

Avrupa Birliği (AB) Bakanı ve Başmüzakereci Volkan Bozkır, temel hak ile özgürlüklerin korunması ve geliştirilmesi amacıyla reform çalışmalarının kararlılıkla sürdürüleceğini belirterek, "Türkiye toprakları, üzerinde yüzyıllar boyu, ezan, çan ve hazan seslerinin birbirlerinin özgürlüğüne kastetmeden özgürce yükseldiği topraklar olmuştur" dedi.

Bozkır, Ankara'da bir otelde düzenlenen, AB fonlarının desteğiyle hazırlanan "Sosyal Medya ve Azınlıklar Projesi"nin kapanış resepsiyonunda, bunun, cemaat vakıflarınca kullanılan ilk Avrupa Birliği projesi olması ve ifade özgürlüğünü teşvik etmesi açısından özel önem taşıdığını söyledi.

Hükümetin birinci önceliğinin, demokrasi kültürünün güçlenmesi, siyasi alanda reformlar yapılması ve bunun etkili biçimde uygulanması olduğunu vurgulayan Bozkır, "Cumhuriyetimizin ilanından sonraki en önemli çağdaşlaşma projesi olan AB sürecimiz ve vatandaşlarımızın demokrasi, hukukun üstünlüğü ile özgürlükler alanında hakkettikleri en üst düzeye erişmeleri, gerçekten Türkiye Cumhuriyeti ve hükümetlerimizin ana hedefi olmuştur" diye konuştu.

Bozkır, "64. Hükümet Programı'nda da ifade edildiği üzere, bu amaç doğrultusunda tüm vatandaşlarımızın diline, inancına, kültürüne, değerlerine, yaşam tarzına, tüm farklılıklarına saygı göstermeye devam edeceğiz" ifadesini kullandı.

"Reform çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz"

"2006 yılından bugüne kadar gerçekleştirdiğimiz ziyaretler kapsamında, Ermeni, Rum, Türk Musevi, Süryani, Keldani, Bulgar ve Gürcü cemaati başta olmak üzere çeşitli cemaat temsilcileri ve ruhani liderleriyle görüştük ve görüşmeye devam edeceğiz" diyen Bozkır, hükümet olarak özellikle 2002'den bu yana farklı inanç gruplarına mensup vatandaşların daha huzurlu yaşaması amacıyla çalışmalar yürüttüklerini vurguladı.

Bozkır, "On yıllardır çözülemeyen sorunların üstesinden beraberce gelmeye çalışıyoruz" değerlendirmesinde bulundu.

Kendi dönemlerinde birçok kilisenin restore edilerek ibadete açıldığını, mülk iadelerinin yapıldığını ve farklı inanç mensubu vatandaşların okul açmalarının önündeki engellerin kaldırıldığını ifade eden Bozkır, bu düzenlemeler kapsamında 2,5 milyar liranın üzerindeki değere tekabül eden taşınmazların cemaatlere iadesinin yapıldığını bildirdi.

Hakkı olana, hakkının yasal düzenlemelerle verilmesi gerektiğine inandıklarını, bu yönde kuvvetli siyasi iradenin bulunduğunu dile getiren Bozkır, şunları kaydetti:

"Bizim medeniyetimiz, camilerin, kiliselerin ve havraların yan yana, barış içinde varoldukları bir anlayışı temsil etmektedir. Türkiye toprakları, üzerinde yıllar boyu, yüzyıllar boyu, ezan, çan ve hazan seslerinin, birbirlerinin özgürlüğüne kastetmeden özgürce yükseldiği topraklar olmuştur. Yüzyılların bize bıraktığı bu birlik ve beraberlik mirasından güç alarak tüm vatandaşlarımızın temel hak ve özgürlüklerinin korunması ve geliştirilmesi amacıyla reform çalışmalarımızı kararlılıkla sürdüreceğiz."

"Kadim cemaatler, bu toprakların asli unsurudur"

Yeniköy Panayia Rum Ortodoks Kilisesi ve Mektebi Vakfı Başkanı Laki Vingas da projenin AB Bakanlığınca yürütülen "Sivil Toplum Diyaloğu Programı" kapsamında gerçekleştirildiğini ve yaklaşık 14 ay sürdüğünü belirtti.

Vingas, proje boyunca, muhtelif atölye çalışmaları ile çocuklara yönelik etkinlikler, araştırma ve anketler, çalıştay, konferans, televizyon programları, yurt içi ve yurt dışı seyahatler, toplantılar, mevzuat mukayese raporları gibi çalışmalar yapıldığını söyledi.

Sosyal medyanın yaygınlaşmasının, toplumun tüm kesimlerinin yanı sıra Türkiye'deki "kadim cemaatleri" de etkilediğini anlatan Vingas, "Sosyal medya sadece cemaat mensuplarını değil, bir süre sonra dini kurumları da etkisi altına aldı. Artık kilise ve sinagog etkinlikleri tweet, dualar ise Periscope üzerinden takip ediliyor" ifadelerini kullandı.

"Mensubu olduğum Rum cemaatinin ve Türkiye'deki diğer kadim cemaatlerin, bu toprağın kılcallarına kadar nüfuz etmiş zengin bir tarihi geçmişi, deneyimi ve vizyonu bulunmaktadır" diyen Vingas, "Dil, din ve kültürleriyle kadim cemaatler, bu toprakların asli unsurudur" şeklinde konuştu.

Vingas, projeye desteği için teşekkürlerini ilettiği Bakan Bozkır'a hediye takdim etti.

Resepsiyona, eski Başbakan Yardımcısı Bülent Arınç, bazı milletvekilleri, büyükelçiler, yabancı misyon şefleri, akademisyenler, Ankara'da ikamet eden Rum, Ermeni, Yahudi ve Süryani toplumların mensupları katıldı. Gece, konuklara yapılan ikramlarla sona erdi.