Stk'lardan "Mescid-i Aksa Muhafızı" Raid Salah'a Destek

Yeryüze Adalet ve İnsan Hakları Derneği (YAİDER) Başkanı Yasin Kayacı, "Mescid-i Aksa'nın ve Filistinli kadın ve çocukların koruması hiç olmadığı kadar zayıflamıştır. 15 Kasım 2015 tarihinde İsrail hükümeti, İslami Hareket ile birlikte yarım milyona yakın Filistinlinin sosyo-ekonomik ve dini hizmetlerini destekleyen yirmi dini ve sivil toplum kuruluşunu yasa dışı ilan etmiştir" dedi.

Aralarından İnsan Hak ve Hürriyetleri İnsanı Yardım Vakfı (İHH), Kudüs ve Civarındaki Osmanlı Mirasını Koruma Derneği (Mirasımız), Hukukçu Kadınlar Platformu, Uluslararası Hukukçular Birliği, Deniz Feneri Derneği ve İlim Yayma Cemiyeti'nin de bulunduğu çok sayıda sivil toplum kuruluşu, "Mescid-i Aksa Muhafızı" olarak da bilinen ve İsrail'in Kudüs ve Mescid-i Aksa'ya girişini yasakladığı 1948 Filistin İslami Hareket Lideri Raid Salah'a destek vermek ve Filistinlilere yönelik hak ihlallerine dikkati çekmek amacıyla Feshane Kongre ve Kültür Merkezi'nde basın toplantısı düzenledi.

Burada konuşan YAİDER Başkanı Yasin Kayacı, özellikle Avrupa'da yükseltilmek istenen "İslamofobi" üzerinden tüm Müslümanların "terörist" olarak yaftalanmasının ve emperyalist çıkarlarına kılıf hazırlamanın son dönemde Batı'nın ve İsrail'in en önemli silahı olduğunu söyledi.

Müslümanları bir tehdit olarak göstermek suretiyle kavramlar ve korkular üzerinden bu coğrafyada yaşanan zulümlerin meşru gösterilmeye çalışıldığını belirten Kayacı, Müslüman ile zulmün hiçbir zaman aynı kefeye konulamayacağını tarihin en iyi şekilde kendilerine gösterdiğini ifade etti.

Kayacı, Müslümanların ortak dertlerinin bu tarz suni gündemlerle değiştirilmek istendiğine dikkati çekerek, şöyle konuştu:

"İsrail'in yapmakta olduğu haksız ve hukuksuz eylemler ise göz ardı edilmektedir. Son 3-4 yıldır Suriye ve Irak üzerinden yürütülen çatışmalar nedeniyle İslam camiasının dikkati bu bölgeye çekilmiş ve İsrail'in Filistinlilere karşı uyguladığı işgal ve zulümler gündemden düşmüştür. İsrail Devleti, kurulduğu 1948 yılından beri Filistinli Müslümanlara karşı zalimce ve hasmane bir tutum içerisindedir. Tüm dinlerin kutsal şehri olan Kudüs'te hem Müslümanların hem de Hristiyanların kutsal mekanlarına tacizler ve işgaller her geçen gün artarak devam etmektedir. Mescid-i Aksa'nın ve Filistinli kadın ve çocukların koruması hiç olmadığı kadar zayıflamıştır. 15 Kasım 2015 tarihinde İsrail hükümeti İslami Hareket ile birlikte yarım milyona yakın Filistinlinin sosyo-ekonomik ve dini hizmetlerini destekleyen yirmi dini ve sivil toplum kuruluşunu yasadışı ilan etmiştir."

1948 Filistin İslami Hareketi'nin 1970'li yıllarda kurulduğunu anımsatan Kayacı, İslami Hareket'in faaliyetlerini yürüttüğü süreç boyunca Filistinlilere her alanda hizmet sunan dini ve sosyal çalışmalar yapan örgüt olduğunu dile getirdi.

Kayacı, İslami Hareket'in kurumlarının aynı zamanda sahil kentlerinde ve tahminlere göre en az 1.5 milyon dönümlük arazi üzerinde bulunan İslami vakıfların ve vakıf varlıklarının serbest bırakılarak Müslümanlara iade edilmesi için de çalışmalar yürüttüğünü vurgulayarak, şöyle konuştu:

"İsrail vatandaşı olan Müslümanların kurduğu, toplumsal bir hareket olarak tarif edebileceğimiz 1948 Filistin İslami Hareketi, İsrail devleti tarafından yasaklanmış durumdadır. Başkanı olan Raid Salah ise yapmış olduğu bir açıklama nedeni ile yargılanmış ve 11 ay hapis cezasına çarptırılmıştır. Birçok defa haksız gözaltı, hukuksuz hapsetme, dava ve soruşturmalarla bezdirme ve suikast girişimine maruz kalan Salah, yine hapis tehdidi ile karşı karşıyadır. 26 Ocak 2016 tarihinde de temyiz duruşması yapılacaktır. Bu hukuki görünümlü siyasi kararın onanması kuvvetle muhtemeldir. Raid Salah'ın tutuklanması demek daha önce İsrail gizli servisi tarafından birçok kez denenmesine rağmen gerçekleşmeyen şehadetinin de hapishane içerisinde gerçekleştirilmesinden endişe etmekteyiz. Aynı zamanda 1948 Filistin İslami Hareketi'nin yasaklanması ve faaliyetlerine son verilmesi ile Kudüs ve çevresinde yaşayan Müslümanlar ve Mescid-i Aksa daha da korunaksız kalmıştır. Ayrıca yaklaşık 2 milyon insan ile temasta olan bu hareketin çalışmaları ile çocukların ve yardıma muhtaç insanların da bu destekten mahrum kalacağı gözardı edilmemelidir."

"Raid Salah'ın ceza almasına sebep olarak gösterilen açıklaması her gün İsrail devleti yetkilileri ve Yahudi Örgütleri'nin yaptığı açıklamalara nazaran ifade özgürlüğü sınırları içerisinde gayet masumanedir" diyen Kayacı, "Müslümanların ve Mescid-i Aksa'nın korunmasına yönelik çalışmalarını dile getirmekten ve bu çalışmalardan geri durmayacağını net şekilde ortaya koymaktan öte bir değerlendirme mevzu bahis değildir. İslami Hareket'in liderleri ve kurumları tüm bu baskı ve zulme rağmen yukarıda zikredilen misyonu yerine getirmek için büyük bir mücadele vermektedir. İslami Hareket, işgal altındaki Kudüs şehrini Yahudileştirme projesine ve Mescid-i Aksa'yı bekleyen tehlikelere karşı azimle herkesi uyarmış ve Kudüs halkını desteklemeye çalışmıştır" ifadelerini kullandı.

Kayacı, İslam dünyasını Kudüs ve eteklerinde yaşayan halklar için teyakkuzda ve destek olmaya çağırarak, Türkiyeli hukukçular ve sivil toplum kuruluşları temsilcileri olarak İsrail'in Kudüs'e, Mescid-i Aksa'ya ve Müslümanlara karşı uyguladığı haksız ve hukuksuz eylemlerine bir an evvel son vermesini istedi.