Urfa'nın Tarihi Mirasını Koruyamıyoruz! - Son Dakika
Yerel

Urfa'nın Tarihi Mirasını Koruyamıyoruz!

Urfa\'nın Tarihi Mirasını Koruyamıyoruz!

Şanlıurfa'nın Suruç ilçesinde kaçak kazı yoluyla elde edilen tunç araba, Londra'daki Christie's müzayede kuruluşu tarafından açık arttırmayla satıldı.

15.04.2014 12:31
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Tarihi çok eskilere dayanan, kültürel ve tarihsel miras olarak çok zengin olan Şanlıurfa ne yazık ki, bu tarihi ve kültürel mirasını koruyamıyor. Göbeklitepe'de çalınan tarihi heykel skandalından sonra şimdi de 1990'lı yılların başında Suruç'taki Amabor Höyük'ünde bulunan 5 bin yıllık tarihi mezardan kaçak kazı yoluyla çıkartılan 26 cm. uzunluğundaki tunçtan araba Londra Christie's müzayede kuruluşu tarafından açık artırmada satıldı. Müzayede kuruluşu Türkiye'den kaçırıldığını bildiği halde 4 ile 5 bin yıllık olduğu düşünülen tarihi mirası 178 bin TL'ye sattı. Kuruluş, Kültür Bakanlığı'nın uyarı olarak gönderdiği bilimsel belgeleri dikkate almadı ve bu tarihi eseri açık arttırmayla satışa çıkardı.

TÜRKİYE'DEN KAÇIRILDIĞI BELİRTİLDİ
Urfa Müzesi'nde çeşitli örnekleri bulunan bu tunç arabaların İÖ 4 bin yıla ait olduğu düşünülüyor. Konu hakkında Prof. Dr. Fikri Kulakoğlu'nun İngilizce yazılmış bilimsel makalesi Christie's müzayede kuruluşuna belge olarak gönderildi. Genelde bu yöredeki mezarlara konulan bu tunç arabaların pişmiş topraktan benzerleri de bulunuyor.

Suruç ilçesinde bulunan tunç arabayla birlikte ayrıca kısa bir süre önce Adana- Konya yolunda arabaları aranırken kaçakçılarda yakalanan benzeri iki yapıtın bilgi ve görselleri de müzayede evine iletildi. Bu eserler de açık artırmayla satıldı. Christie's, müzayede kataloğunda arabanın 'Anadolu' kökenli olduğunu açıkça yazmaktan çekinmedi. Arabanın New York Metropolitan Müzesi'nde de bazı benzerleri bulunuyor.

TARİHİ ESER 178 BİN TL'YE SATILDI
Müzayede kuruluşu bu verilere ek olarak bakanlığın gönderdiği belgeleri de dikkate almaksızın tunç arabayı 50 bin sterline (yaklaşık 178 bin liraya) adı açıklanmayan bir alıcıya sattı. Konuyla ilgili görüşlerini aldığımız Şanlıurfa Müze Müdürü Müslüm Ercan ise bakanlık nezdinde gerekli girişimlerin yapıldığını, eserin Urfa yöresine ait olduğuna dair belgelerin sunulmasına rağmen eserlerin satışa sunulduğunu söyledi. Benzer örneklerinin müzede bulunduğunu kaydeden Ercan, bu ve buna benzer eserlerin tekrar geri getirilmesi için işbirliğinin şart olduğuna ve gerekli girişimlerin yapılmasının gerektiğine vurgu yaptı. Göbeklitepe'de çalınan heykelle ilgili olarak da Ercan, eseri belgelediklerini, müze olarak eseri gerekli girişimlerde bulunduklarını, konunun İnterpol de dahil gerekli yerlere bildirildiğini ifade etti.

GÖBEKLİTEPE'DE DE HEYKEL ÇALINDI
Yine 2010 yılında arkeolojik çalışmaların sürdüğü Göbeklitepe'de yeni bulunan bir heykelin çalındığı tespit edildi. Hafta sonu kazı alanına giden bir arkeolog, jandarmayı arayarak yeni bulunan bir heykelin çalınmış olduğunu tespit ettiklerini bildirdi.

Bunun üzerine bölgeye giden jandarma ekipleri ve yetkililer, olayla ilgili soruşturma başlattı. Çalınan eserin, 40 cm. boyunda, 25-30 kilogram ağırlığında, taştan yapılmış, 'üzerinde ayaklı hayvan figürü olan insan başı' heykeli olduğu belirtildi. Çalınan heykelin milattan önce 9 bin yıl öncesine ait (Neolitik dönem) olduğu tahmin ediliyor. Olayın yaşandığı gün, konuyla ilgili bilgi almak ve çekim yapmak için bölgeye giden basın mensuplarına, kazı alanındaki işçiler engel olmuş, yetkililer ise olayla ilgili açıklama yapmaktan kaçınmıştı. Çalınan eserle ilgili Alman Heyeti 150 bin lira tazminat ödemiş ve tarihi eserin değerinin böyle ölçülmesi kamuoyunda tartışma konusu olmuştu.

SCHMİDT: TAZMİNAT ÖDEMEK ZORUNDA KALDIK
Çalınan eserlerle ilgili yedi yıl önce tazminat ödemek zorunda kaldıklarına değinen ve kazının başkanlığını yapan Alman Arkeolog Prof. Klaus Schmidt, "Çalınan eserlerden çalanlar sorumludur ama tazminatı biz ödemek zorunda kaldık. Yine söylüyorum Del Spiegel dergisinde çıkan röportaj konusunda bilgim yok. Ama mümkün olan en iyi korumanın nasıl olması gerektiği yönünde elimden gelenin en iyisini yapıyorum ve bunu yıllar önce de belirtmiştim" diye kaydetmişti.

GÖBEKLİTEPE: EN ESKİ TAPINAK
Neolitik döneme ait yerleşim yeri Göbeklitepe, Şanlıurfa'nın 18 kilometre kuzeydoğusundaki Örencik köyü yakınlarında bulunuyor. İlk kez 1963 yılında İstanbul ve Chicago üniversitelerinden görevlilerin yüzey araştırmaları sırasında fark edilen Göbeklitepe'deki kazı çalışmalarını, 1995 yılından bu yana Şanlıurfa Müzesi ve Berlin Alman Arkeoloji Enstitüsü ortaklaşa yürütüyor.
Kazı çalışmalarında şimdiye kadar neolitik döneme ait yabani hayvan figürlü ''T'' biçimli dikili taşlar, 8-30 metre çapında dairesel ve dikdörtgen şekilli dünyanın en eski tapınak kalıntıları, çok sayıda yabani hayvan figürü, insan heykeli, dikili taşlar ve yaklaşık 12 bin yıl öncesine ait olduğu belirtilen 65 santimetre uzunluğunda insan heykeli gibi tarihi eserler bulunmuştu.
(Kaynak: Gazeteipekyol)

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Yerel Urfa'nın Tarihi Mirasını Koruyamıyoruz! - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement