Çetinkaya: "Yılın 2. Çeyreğinde Küresel Büyüme Hızının Daha Düşük Düzeyde Gerçekleşmesini...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın 2. çeyreğinde küresel büyüme hızının nisan enflasyon raporu varsayımına kıyasla daha düşük düzeyde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, "Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken ihracat ağırlıklı küresel...
Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Murat Çetinkaya, yılın 2. çeyreğinde küresel büyüme hızının nisan enflasyon raporu varsayımına kıyasla daha düşük düzeyde gerçekleşmesini beklediklerini belirterek, "Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken ihracat ağırlıklı küresel büyüme patikası varsayımımızı 2018 yılı için sınırlı bir miktar aşağı yönlü güncelledik. Orta vadeli tahminleri oluştururken dışsal olarak aldığımız yurt dışı faiz patikası varsayımını, sınırlı bir miktar yukarı çektik." dedi.
Çetinkaya, bu yılın üçüncü enflasyon raporunun tanıtımı amacıyla Sheraton Ankara Oteli'nde düzenlenen bilgilendirme toplantısında, enflasyon tahminlerine ilişkin bilgi verdi.
Tüketici enflasyonu, yılın 2. çeyreğinde bir önceki çeyrek sonuna kıyasla 5,2 puan artarak, yüzde 15,4 ile nisan enflasyon raporu öngörüsünün önemli ölçüde üzerinde gerçekleştiğini bildiren Çetinkaya, benzer görünümün işlenmemiş gıda ve alkol-tütün dışı tüketici enflasyonu tahmininde de gözlendiğini anlattı. Yakın dönemde maliyet yönlü gelişmeler ve gıda fiyatlarındaki oynaklığın enflasyon üzerinde etkili olduğuna işaret eden Çetinkaya, fiyat artışlarının alt kalemler bazında genele yayılan nitelik gösterdiğini söyledi. Türk lirasındaki değer kaybının yanı sıra, petrol ve emtia fiyatlarındaki artışın da bu gelişmede etkili olduğuna dikkati çeken Çetinkaya, talep koşullarının enflasyonu yükseltici etkisinin bir miktar zayıflamakla birlikte, yılın 2. çeyreğinde de devam ettiğini kaydetti.
Çetinkaya, yılın 2. çeyreğinde, yıllık enflasyondaki yükselişe en belirgin katkının, temel mal grubundan geldiğinin altını çizerek, "Döviz kurunun birikimli etkileri ve güçlü seyreden toplam talep koşulları bu görünümde etkili oldu. Ayrıca, gıda, hizmet ve enerji gruplarının katkısındaki artış da dikkat çekti. Gıda grubunun yıllık enflasyonunda gözlenen tahminlerin ötesindeki sert yükseliş temelde döviz kuru gelişmeleri ve bazı tarım ürünlerindeki olumsuz arz koşulları nedeniyle yükselen işlenmemiş gıda fiyatlarından kaynaklandı. Hizmet grubu yıllık enflasyonundaki artışta ise Türk lirasındaki zayıf seyrin yanı sıra geçmiş enflasyona endeksleme davranışı, gıda enflasyonundaki bozulma, turizm sektöründeki canlı görünüm ve reel birim iş gücü maliyetleri etkili oldu. Döviz kuru etkileri ve uluslararası petrol fiyatlarındaki artış enerji enflasyonunu yükseltirken, akaryakıt fiyatlarındaki eşel mobil uygulaması bu grupta daha olumsuz bir görünümü sınırladı." diye konuştu.
"Tüketici fiyatlarında maliyet baskısı güçlendi"
Üretici enflasyonunun 2. çeyrek sonunda yüzde 23,7'ye ulaşmasıyla, tüketici fiyatları üzerinde maliyet baskısının önemli ölçüde güçlendiğini dile getiren Çetinkaya, bu dönemde talep koşullarının, önceki çeyreğe kıyasla azalmakla birlikte, enflasyonu yükseltici etkide bulunmaya devam ettiğini aktardı. Ayrıca, turizm sektöründeki canlı görünümün devam etmesinin, bu sektörle bağlantısı güçlü kalemlerde enflasyon baskılarını artırdığını vurgulayan Çetinkaya, bu dönemde çekirdek enflasyon göstergelerinde ve enflasyon beklentilerinde de belirgin bozulma gözlendiğini belirtti. Enflasyon ve enflasyon beklentilerinin ulaştığı yüksek seviyelerin, fiyatlama davranışının bozulmasına, ekonomide talep ve maliyet yönlü baskıların ötesinde fiyat artırma eğiliminin güçlenmesine neden olduğuna işaret eden Çetinkaya, yayılım endekslerine göre ekonomik birimlerin fiyat artırma eğiliminin oldukça güçlendiğini söyledi.
Çetinkaya, iktisadi faaliyetin yılın ilk çeyreğinde nisan enflasyon raporunda öngörülenden bir miktar daha güçlü seyrettiğini bildirerek, "Bu dönemde Gayri Safi Yurt İçi Hasıla (GSYİH) dönemlik olarak yüzde 2,0, yıllık olarak ise yüzde 7,4 oranında artış kaydetti. İlk çeyrekte dönemlik ve yıllık büyümenin kaynağı yurt içi talep oldu. İş gücü piyasasındaki iyileşmenin etkisiyle, özel tüketim güçlü artış kaydetti. Kamu tüketiminin büyümeye desteği ise daha sınırlı kaldı. Bu dönemde yatırımların yıllık büyümeye katkısı makine-teçhizat yatırımları ve inşaat yatırımları kaynaklı oldu. Yatırımların dönemlik büyümeye katkısı yalnızca inşaat yatırımlarındaki artıştan kaynaklandı ve makine-teçhizat yatırımlarındaki gerileme derinleşti. Net ihracatın yıllık büyümeye katkısı düşürücü yönde olurken, ithalattaki belirgin azalış nedeniyle net ihracatın dönemlik büyümeye etkisi artırıcı yönde gerçekleşti." ifadesini kullandı.
"İktisadi faaliyetler dengelenmeye devam edecek"
İkinci çeyreğe dair açıklanan verilerin, iktisadi faaliyetin yavaşlayarak dengelenme sürecine girdiğini gösterdiğine dikkati çeken Çetinkaya, bu eğilimin yakın dönemde istihdam ve işsizlik verilerine de yansımaya başladığını dile getirdi. Bu dönemde, finansal koşullardaki sıkılaşma, talep belirsizliği ve enflasyondaki yukarı yönlü seyrin, yurt içi talebi tüketici ve yatırım harcamaları kanalıyla sınırlayacağını öngördüklerini vurgulayan Çetinkaya, bununla birlikte kamu kesiminin harcamalar ve diğer mali tedbirler aracılığıyla iktisadi faaliyeti destekleyici duruşu, 2. çeyrekte yurt içi talepteki yavaşlamayı kısmen sınırladığını söyledi.
Çetinkaya, turizmdeki toparlanmanın güçlü şekilde devam etmesi ve iç talepteki ivme kaybına bağlı olarak ithalat talebinde gözlenen azalma neticesinde net ihracatın büyümeye olumlu katkısının sürdüğünü gözlemlediklerini aktardı. Başta petrol fiyatları olmak üzere ithalat fiyatlarında gözlenen yükselişin, cari işlemler dengesini olumsuz etkilemeye devam ederken, yurt içi talepte görülen yavaşlamanın, altın ve enerji hariç cari işlemler dengesindeki kötüleşmeyi sınırladığını bildiren Çetinkaya, "Yılın 2. yarısında iktisadi faaliyetin dengelenmeye devam edeceğini öngörmekteyiz. Reel kurdaki birikimli değer kayıplarının, turizmdeki güçlü toparlanmanın ve küresel büyümedeki olumlu seyrin etkisiyle mal ve hizmet ihracatının büyümeye desteğini sürdürerek cari işlemler dengesini olumlu etkilemeye devam etmesini bekliyoruz." şeklinde konuştu.
"Küresel risk algılamalarında bozulma beklemiyoruz"
Enflasyon tahminlerinde küresel büyüme ve gelişmiş ülke para politikaları görünümüyle enerji, ithalat ve gıda fiyatlarının da önemli rol oynadığına işaret eden Çetinkaya, şu değerlendirmelerde bulundu:
"Küresel büyüme görünümündeki olumlu seyrin, önümüzdeki dönemde de devam etmesini, ancak yılın 2. çeyreğinde küresel büyüme hızının nisan enflasyon raporu varsayımlarımıza kıyasla daha düşük düzeyde gerçekleşmesini bekliyoruz. Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken ihracat ağırlıklı küresel büyüme patikası varsayımımızı 2018 yılı için sınırlı bir miktar aşağı yönlü güncelledik. Nisan enflasyon raporu sonrasında gerçekleşen, Amerikan Merkez Bankası (Fed) ve Avrupa Merkez Bankası (ECB) toplantılarında alınan kararlar, küresel para politikası normalleşme hızının önceki rapor dönemine göre bir miktar arttığına işaret ediyor. Bu çerçevede, orta vadeli tahminleri oluştururken dışsal olarak aldığımız yurt dışı faiz patikası varsayımını, sınırlı bir miktar yukarı çektik. Ayrıca önümüzdeki dönemde küresel risk algılamalarında mevcut duruma kıyasla ek bir bozulma olmayacağını varsaydık."