Cinsiyet Eşitliği Sempozyumu Paris'te Başladı
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Asan "Türkiye'de son 10 yıldır adeta ikinci bir kadın devrimi yaşanmıştır." dedi.
Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, "Türkiye'de son 10 yıldır adeta ikinci bir kadın devrimi yaşanmıştır. Son 10 yılda toplumsal alanda bir değişim, reform hareketi devam etmektedir" dedi.
TBMM ve AB işbirliğiyle yürütülen "Parlamentolar Arası Değişim ve Diyalog Projesi" kapsamında Fransa'nın başkenti Paris'te düzenlenen Cinsiyet Eşitliği Sempozyumu'na Aile ve Sosyal Politikalar Bakan Yardımcısı Aşkın Asan, AB Uyum Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Mehmet Tekelioğlu ve AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Helene Flautre katıldı.
Sempozyumda konuşan Bakan Yardımcısı Asan, kadının haklarını korumak ve geliştirmenin, kadının cinsiyeti nedeniyle uğradığı ayırımcılığı ortadan kaldırmanın, kadınların toplumsal yaşamın tüm alanında tüm haklardan eşit şekilde yararlanmasını sağlamanın, insani kalkınmanın ve toplumsal barışın en temel ögesi olduğunu söyledi.
"Türkiye'de son 10 yıldır adeta ikinci bir kadın devrimi yaşanmıştır"
Bu noktada, üniversitelerden, sivil toplum kuruluşlarına kadar birçok farklı mekanizmayla ortak çalışmalar yürütüldüğünü belirten Asan, cinsiyet eşitliği konusunda Türkiye'de yeni bir dönemin yaşandığına dikkati çekti.
Asan, söz konusu değişimin en çok yasal alanda kendini hissettirdiğinin altını çizerek, "Türkiye'de son 10 yıldır adeta ikinci bir kadın devrimi yaşanmıştır. Birinci kadın devrimi cumhuriyetimizin kurulduğu dönemde yaşanmıştır. Ancak son 10 yılda toplumsal alanda bir değişim, reform hareketi devam etmektedir" ifadesini kullandı.
Konuşmasında bazı rakamlardan da bahseden Asan, ilköğretim düzeyinde kız ve erkek çocukların yüzde 100 oranında eğitime katılımını sağladıklarını ve 2,2 milyon çocuk için de annelere düzenli nakit desteği sağlandığını kaydetti.
Asan, 14 milyon öğrenciye ücretsiz ders kitabı dağıtıldığını ve taşımalı eğitimle de 600 bin öğrencinin taşınması ve öğle yemeği masraflarının karşılandığını belirtti.
Sağlık alanında bin yıllık kalkınma hedeflerini şimdiden yakaladıklarını ifade eden Asan, 5 yaş altı çocuk ölümlerini üçte iki oranın azalttıklarına dikkati çekti.
"Türkiye'de üst düzey kadın yönetici sayısı birçok Avrupa ülkesiyle yarışacak düzeyde"
Asan, kadın istihdamı konusunda kaydedilen mesafenin altını çizerek, bu noktada kadınların sigorta primlerinin ilk 5 yıl devlet tarafından karşılandığını hatırlattı. Bu teşvikten 2013 verilene göre 145 bin 578 kadının yararlandığını memnuniyetle karşıladıklarını kaydeden Asan, böylece 2008'de yüzde 21,6 olan kadının iş gücüne katılım oranını, Temmuz 2013 itibarıyla yüzde 10 artırarak yüzde 31,6'ya çıkarttıklarını da ifade etti.
Türkiye'de üst düzey kadın yönetici sayısının da birçok Avrupa ülkesiyle yarışacak düzeyde olduğunu vurgulayan Asan, Norveç ve İzlanda'da yüzde 13 olan üst düzey kadın yönetici oranının Türkiye'de de yüzde 12 seviyesinde seyrettiğini bildirdi.
Asan, hedeflerinin 3 yılda kadın-erkek istihdamındaki uçurumu yüzde 10 azaltmak olduğunu vurgulayarak, bu bağlamda sadece ulusal değil aynı zamanda uluslararası çalışmalara imza attıklarını kaydetti.
AB Uyum Komisyonu Başkanı Prof. Dr. Tekelioğlu da Türkiye olarak demokratikleşme açısından var olan birtakım eksikleri kabul ettiklerini ve bunu için de demokratikleşme paketinin iyi bir adım olduğunu belirtti. Türkiye'nin, kadının karar alma mekanizmasına dahil edilmesi konusunda da belirli sorunlar yaşadığına işaret eden Tekelioğlu, "Eğer Türkiye, kadınlarını çalışma hayatının içine makul ölçülerde sokamazsa bunu çok iyi yapan Avrupa ülkeleriyle de yarışamaz. Bu tıpkı bir makinenin yüzde 100 kapasite ya da yüzde 50 kapasiteyle çalışması gibidir" diye konuştu.
-"Geçen hafta 5 vekil meclise başörtüsüyle geldi ve bu durum hiçbir kutuplaşmaya neden olmadı"
AB-Türkiye Karma Parlamento Komisyonu Eş Başkanı Flautre da konuşmasına, dün Belçika'da açılan 22. fasıla değinerek, bölgesel kalkınma faslının açılmasının Türkiye için çok önemli bir adım olduğunu söyledi. Türkiye'nin AB için özellikle ekonomik açıdan büyük rol oynadığını belirten Flautre, Akdeniz'de barışın sağlanmasında Türkiye'nin stratejik önem taşıdığına vurgu yaptı.
Kadın- erkek eşitliği konusunda Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Şahin'in ciddi çalışmalara imza attığını söyleyen Flautre, sadece Türkiye'nin değil birçok ülkenin de kadın konusunda çözmesi gereken sorunlar olduğuna işaret etti.
Flautre, kadına şiddetin yalnızca Türkiye'de olmadığını, Türkiye'de kadınların yüzde 39'unun Avrupa'da ise kadınların yaklaşık yüzde 25'nin şiddete maruz kaldığını vurguladı.
Demokratikleşme paketini de memnuniyetle karşıladıklarını ifade eden Flautre, özellikle başörtüsü noktasında atılan adımın Türkiye için çok sevindirici olduğunu söyledi. Flautre şöyle konuştu:
"Bazı çevreler kadının kıyafet özgürlüğünün bir araç olduğunu ve saptırıldığını düşünüyor. Başörtüsü konusunda birçok farklı görüş var. Mesela İngiltere'de tüm memurlar başörtüsü takabilir. Türkiye'de yakın tarihte bir değişiklik olsa da bu özgürlük sadece üniforma giymeyen memurlara tanınıyor. Yani burada da bir ayırımcılık var. Geçen hafta beş vekil meclise başörtüsüyle geldi ve bu durum hiçbir olumsuz tepkiye ya da ayrışmaya, kutuplaşmaya neden olmadı bildiğim kadarıyla. Türkiye nihayet bu konuda ortak bir yol bulmuştur. Bu kadın-erkek eşitliği için çok önemli bir gelişmedir."
Türkiye'den ve AB ülkelerinden yaklaşık 30 milletvekilli, akademisyen, sivil toplum kuruluşu ve medya temsilcilerinin katıldığı sempozyum yarın sona erecek. - Arkansas