Diyarbakır'daki Uyuşturucu Operasyonu
Vali Mustafa Cahit Kıraç: "Operasyonda 10 ton 570 kilo esrar ele geçirildi" "Esrar maddelerinin piyasa değerinin 2,5 milyar lira olduğu değerlendirilmektedir" "(Okulların boykot edilmesi) Bunun görüşüleceği mecralar, mevkiler parlamentodur, farklı alanlardır. Oralarda ihtiyaçların karşılanması görüşülebilir, tartışılabilir ama çocuğun okula gitmemesi, bu problemi çözmez"
Diyarbakır'ın Lice ilçesine bağlı Bağlan köyü arazisinde terör amaçlı uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı ile mücadele kapsamında başlatılan operasyonda 10 ton 572 kilo esrar ele geçirildiği bildirildi. Vali Kıraç, Mayıs ayından bu yana yapılan operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucunun piyasa değerinin 2,5 milyar lira olduğunu söyledi.
Vali Mustafa Cahit Kıraç, İl Alay Komutanı Kurmay Albay Hüseyin Hilmi Atalay ve İl Emniyet Müdürü Recep Güven ile birlikte Emniyet Müdürlüğü Organize Suçlar ve Kaçakçılık Şube Müdürlüğü'nde Lice ilçesine Bağlan köyünde düzenlenen operasyonla ilgili gazetecilere bilgi verdi.
Vali Kıraç, Diyarbakır İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğü ekiplerinin yaptığı çalışmayla, Bağlan köyü sınırları içerisinde terör amaçlı uyuşturucu madde imal ve ticareti yapan şahısların, muhtelif yerlerde esrar maddesi depolandığının tespit edildiğini söyledi.
Yapılan çalışmalarda 10 bin 572 kilo esrar ve 20 bin kök Hint keneviri ele geçirildiğini ifade eden Kıraç, şöyle dedi:
"Bilindiği gibi, uyuşturucudan elde edilen kara para toplum düzeninin bozulmasına sebep olmakla birlikte, halkımızı uzun yıllar huzursuz etmiş olan terörist faaliyetlerin de finans kaynağını teşkil etmektedir. Uyuşturucu ve uyarıcı madde kaçakçılığı ile mücadele, çocuklarımızın ve gençlerimizin sağlığını korumaya yönelik olduğu gibi, toplum düzeni ve aile yapısının muhafazası açısından önemlidir. Esrar üretimi ve kaçakçılığı ile mücadelede söz konusu uyuşturucunun zehir tacirleri tarafından kullanıcılara ulaştırılmadan önce henüz tarlada ve imalat yerlerindeyken yakalanması önceliğimizdir. Bu kapsamda Mayıs 2013 tarihinden itibaren kırsal alanda yapılan 196 ayrı operasyonda toplam 47 milyon 893 bin 665 kök kenevir bitkisi, henüz tarlada üretim aşamasında yakalanmış ve imha edilmiş, büyük çoğunluğu imalat yerlerinde olmak üzere toplam 13 bin 309 kilo kubar ve 25 bin 605 kilo toz esrar maddesi ele geçirilmiş, operasyonlarda 470 şüpheli yakalanmış, adli mercilere teslim edilmiştir. Söz konusu esrar maddelerinin piyasa maddi değerinin 2.5 milyar lira olduğu değerlendirilmektedir."
Kıraç, bu yıl çok önemli operasyonlara imza atıldığını anlatarak, icra edilen bu operasyonlar neticesinde, hem terörün çok önemli bir finans kaynağı kurutulduğunu hem de tonlarca uyuşturucunun piyasaya girmesine engel olunduğunu kaydetti.
Vali Kıraç, gazetecilerin uyuşturucu ve BDP'nin okulları boykot edilmesi çağrısı ile ilgili sorularını da yanıtladı. Kıraç, son operasyonlarda ele geçirilen uyuşturucunun orman ve hazine arazileri bulunduğunu belirterek, şöyle konuştu:
"Faillerle ilgili çalışmalarımız sürüyor. Bölge halkına seslenmek istiyorum. Bu bir insanlık suçudur. Bunun önüne geçmek için özellikle görevlilere yardımcı olmalarını bekliyoruz. Özellikle üzerinde hassasiyetle durduğumuz nokta bunun genç nüfusa sirayet etmemesi. Tacirlerin bunları daha çok okul önlerinde çocuklara, sahipsiz kişilere pazarlamak için gayretlerinin olduğunu biliyoruz. Onun için okul önlerinde okul polisi projesi uyguluyoruz. Velilerin de özellikle çocuklarının okul ilişkilerini takip etmesi ve bu tür kötü niyetli kara para elde etmek isteyen kişilerin tuzağına düşmemesi gerekiyor."
"Çocuğun okula gitmemesi bu problemi çözmez"
Okulların herşeyiyle hazır ve açık olduğunu Diyarbakır'da bin 300 okulda 16 bin 461 öğretmenin 487 bin öğrenciye hizmet vereceğini ve bu yıl 30 binin üzerinde yeni kayıt yapıldığını belirtti.
Eğitimin önemine dikkat çeken Kıraç, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Telafisi imkansız bir süreci yaşıyoruz. Eğer biz eğitim çağında çocuklarımıza arzulanan eğitimi vermezsek bunu telafisi imansız olur. Kamu görevlileri görevlerinin başında olacaklar, kamu görevlilerine kimse çağrı yapamaz. Çocukların da eğitim ihtiyaçlarının karşılanması için boşluk bırakılmaması kanaatindeyim. Tabi çocuklarla, eğitim sistemiyle, milli eğitimin yönlendirilmesiyle ilgili olsun bu tür çalışmaları çocukların yapması söz konusu değildir. Bunun görüşüleceği mecralar, mevkiler parlamentodur, farklı alanlardır. Oralarda ihtiyaçların karşılanması görüşülebilir, tartışılabilir ama çocuğun okula gitmemesi, bu problemi çözmez" - Diyarbakır