Eski Milletvekili Balandı'nın Davası
Eski Milletvekili Reyhan Tugay'ın (Balandı), Ali Yücel Akarcalı'nın kaçırılıp, dövülmesinde azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanmasına devam edildi.
Eski Milletvekili Reyhan Tugay'ın (Balandı), Ali Yücel Akarcalı'nın kaçırılıp, dövülmesinde azmettirici olduğu iddiasıyla yargılanmasına devam edildi.
Ankara 8. Ağır Ceza Mahkemesi'ndeki duruşmaya tutuksuz sanık Tugay, Akarcalı'yı dövdüğü ileri sürülen sanık Mehmet Balandı ve avukatları Aykut Özdemir ile müşteki Akarcalı katıldı.
Akarcalı, ifadesinde, Reyhan Tugay'ın 2002'den itibaren bir süre fahri danışmanlığını yaptığını, daha sonra yollarının ayrıldığını, 16 Nisan 2008'da Tugay'ın bir gazeteye, "danışmanım, mayolu fotoğraflarımla şantaj yapıyor" şeklinde demeç verdiğini öne sürdü.
Bunun üzerine kendisinin de bir başka gazeteye 17 Nisan 2008'de açıklamada bulunduğunu ifade eden Akarcalı, "Gazetede kendimi savundum, o anda kıyamet koptu. Bu olayla birlikte, ikimizin de öfkesi aklımızın önüne geçti" dedi.
Reyhan Tugay'ı tehdit suçundan cezaevinde yattığını, çıktıktan sonra da Afyonkarahisar'da gazete kurduğunu anlatan Akarcalı, Tugay hakkında çeşitli haberler yapması üzerine, basın savcılarına şikayet edildiğini, mafya tarzı insanlar tarafından engellenmeye çalışıldığını iddia etti.
Olay günü Reyhan Tugay ile görüşmek için Ankara'ya geldiğini belirten Akarcalı, şunları savundu:
"Reyhan Hanımın Çukurambar'daki evine gittiğimde, ayakkabılarımı çıkarırken aralarında Mehmet Balandı'nın da bulunduğu kar maskeli üç kişi üzerime çullandı. Beni darp edip, kafama tabanca dayadılar. Üstümdeki cüzdanımı, pasapartumu, telefonlarımı, herşeyi aldılar. Daha sonra beni evin garajına indirip, elimi kolumu bağlayarak bir arabanın bagajına koydular ve açık bir araziye götürdüler. Orada da çok kötü şekilde darbedildim. Mehmet beni öldürecekti, diğer maskeli kişiler engelledi. Daha sonra 'zaten ölür' diye arazide bırakıp gittiler."
Yoldan geçen bir arabanın sürücüsünün kendisini fark etmesiyle kurtulduğunu ileri süren Akarcalı, jandarmaya durumu anlattığını söyledi.
Akarcalı, can güvenliğinin bulunmadığını öne sürerek, sanıklar hakkında adli kontrol hükümlerinin uygulanmasını ve olay günü yaptığı telefon kayıtlarının Telekomünikasyon İletişim Başkanlığı'ndan (TİB) istenmesini talep etti. Sanık avukatı Aykut Özdemir ise bazı tanıkların dinlenmesini istedi. Cumhuriyet Savcısı da TİB'den telefon kayıtlarının istenmesini ve söz konusu tanıkların dinlenmesini talep etti.
Tanıkların dinlenmesine karar veren mahkeme, Akarcalı'nın olay tarihinde yaptığı telefon görüşmelerinin kayıtlarının TİB'den istenmesini kararlaştırarak, duruşmayı erteledi. - Ankara