Güney Afrikalı Annenin Evlat Özlemi
Evlendikten sonra Milas'ta yaşamaya başlayan Güney Afrikalı bir anne, maddi imkansızlıklar nedeniyle geride bırakmak zorunda kaldığı çocuğunun özlemini yaşıyor.
Yıllar önce Türkiye’den Güney Afrika’ya çalışmaya giden makine ustası Resul Güneş, 2003 yılında aynı iş yerinde çalıştığı Güney Afrikalı Rabia Güneş ile evlendi. Evlendikten sonra Müslüman olan Rabia Güneş ve eşi, bir süre Güney Afrika’nın başkenti Cape Town’da yaşadıktan sonra Türkiye’ye döndü. Rabia Güneş’in vefat eden eski eşinden olan çocuklarından zihinsel engelli Ömer Güneş ise maddi imkânsızlıklar nedeniyle dönüş sırasında Cape Town’da üvey teyzesinin yanında kaldı. Türkiye’ye döndükten sonra Milas’ta yaşamaya başlayan çift, geride bırakmak zorunda kaldıkları zihinsel engelli çocuklarını yanlarına aldırabilmek için girişimlerde bulundu ancak bir sonuç alamadı.
Şu an Milas’taki İsmetpaşa Mahallesi’nde bir apartmanın zemin katında kalan çift, iki yıllık oturma izni bulunan 17 yaşındaki kızları Sümeyye Güneş, 9 yaşındaki Cemile Güneş, 7 yaşındaki Mehmet Güneş ve 9 aylık bebekleri Abdullah Güneş ile birlikte yaşam mücadelesi veriyor. Acılı anne ise evladının Türkiye’ye getirilebilmesi için hükümet yetkililerinden yardım istiyor.
TEK İSTEĞİ EVLADINA KAVUŞABİLMEK
Üvey teyzesinin yanında kalan 22 yaşındaki zihinsel engelli oğlunun özlemini, bir fotoğrafa bakarak gidermeye çalışan Rabia Güneş; “Üvey teyzesi de eşinden ayrıldı. O da çok zor durumda ve Ömer’e bakabilecek durumda değil. Ömer’in raporu var ve engeli nedeniyle her şeyi çok az anlıyor. Onu çok özlüyorum. Her annenin evladını özlediği gibi… Ömer telefonda ne zaman beni alacaksın diye soruyor. Ben sadece dua et diyebiliyorum. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan bize yardım et inşallah. Çünkü bilet parası yok. ” diye konuşarak duygularını ifade etti.
Eşinin vefat eden kocasından olan zihinsel engelli çocuklarını Türkiye’ye getirebilmek için 3 yıldır mücadele verdiklerini anlatan Resul Güneş ise “Bir tane de oğlumuz kaldı şimdi orada. Onu şimdi buraya getiremiyoruz. Eşimin vefat eden önceki eşinden olan oğlumuz Ömer, eşimin üvey kardeşinin yanında kalıyor. Teyzesinin zaten Ömer’den ayrı 5-6 tane çocuğu var. Ömer zihinsel özürlü bir şeyi algılayamıyor. Okuma yazma bilmiyor. Zorlanıyorlar şimdi orada, onu orada da bırakmak istemiyoruz. Durumumuz da müsait değil. Parasal olarak evin durumu ortada. Oturduğumuz yer kalorifer dairesi. Ben sezonluk işçiyim. Bu konuda devletimizden yardım bekliyoruz. Cumhurbaşkanımızdan, başbakanımızdan onlar yardımcı olursa bir annenin yüreği yarım kalmamış olacak” dedi.
EŞİ SAYESİNDE MÜSLÜMANLARI TANIDI
Eşinin evlenmeden önce Hıristiyan olduğunu söyleyen Güneş; tanışmalarından sonra eşinin yaşadığı değişimi söyle ifade etti; “Eşim daha önce Hıristiyan’dı ve Müslümanlardan çok nefret ediyordu. Buna Güney Afrika’dayken Türkiye’den kitaplar, cdler getirttirdim. Kitaplar verdim okumaya başladı. Okudukça hafifte olsa biraz Müslümanlık gördü. Farkındalık gördü. Müslüman olacağını söyledi. Biz zorlamadık hiçbir zaman için Cenab-ı Allah da gönlünü açtı Müslüman oldu.”
Evlat özlemi çeken bir annenin derdine ortak olan komşularından Emine Demir ise şahit olduğu aile tablosunun çok üzücü olduğunu belirterek; “Rabia hanımla okulda tanıştık. Bizim çocuklarımız arkadaştı. Onu okulda görüyorduk ve bir köşede yalnız bir şekilde otururdu. Bize falan katılmazdı. Bizde anneyiz anlıyoruz tabi karşımızdaki insanın anneyle evlat arasındaki ilişkisini… Ömer telefonda sürekli diyormuş ‘Anne beni ne zaman almaya geleceksin’ diye ve annesi her seferinde ‘Oğlum dua et inşallah bir gün seni almaya geleceğim’ diye söylüyormuş. Bizde evladı özürlü olduğu için çok üzülüyoruz. Hani normal bir insan olsa o delikanlı kendine bakar, çalışır. Rabia hanıma ihtiyacı olmaz ama 6-7 yaşında bir çocuk gibi olduğu için annesine muhtaç” diye konuştu.
VOLKAN YILDIZ