İzmir - Prof. Dr. Murat Tuzcu Kalp Hastalıkları Kader Değil
ABD'nin Ünlü Kalp Sağlığı Merkezi Cleveland Klinik'in Kalp Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Kardiyolog Prof. Dr. Murat Tuzcu, Konferans İçin Geldiği İzmir'de Önemli Mesajlar Verdi. Tuzcu, 'kalp Hastalıkları Bir Kader Değildir. Kalp Hastalıklarının Yüzde 90'ı İnsan Yapımıdır. İnsan Yapımı Olduğuna Göre Önlemek Mümkündür' Dedi
ABD'nin ünlü kalp sağlığı merkezi Cleveland Klinik'in Kalp Damar Hastalıkları Bölüm Başkan Yardımcısı Kardiyolog Prof. Dr. Murat Tuzcu, konferans için geldiği İzmir'de önemli mesajlar verdi. Tuzcu, ''Kalp hastalıkları bir kader değildir. Kalp hastalıklarının yüzde 90'ı insan yapımıdır. İnsan yapımı olduğuna göre önlemek mümkündür' dedi
Cleveland Klinik'ten üç meslektaşı Prof. Dr. Steven Nissen, Prof. Dr. Walid Saliba ve Prof. Dr. Conrad Simpfendorfer, Doğan Holding Sağlık Danışmanı Dr. Gündüz Tezmen ile İzmir'e gelen Prof. Dr. Murat Tuzcu, Türk Kardiyoloji derneği Başkanı Prof. Dr. Oktay Ergene ve İzmir Aile Hekimleri derneği Başkanı Dr. Aynur Toksun'un da katılımıyla birlikte halka açık ''Kalbimizi dinleyelim' konferansı verdi. İl Sağlık müdürlüğü ile Konak Belediyesi'nin desteklediği konferans Dr. Selahattin Akçiçek Kültür Merkezi'nde iki ayrı oturumda gerçekleşti. Prof. Dr. Tuzcu sabah oturumunda kalp damar hastalıkları hakkında bilgi verdiği vatandaşların sorularını meslektaşlarıyla birlikte yanıtlayıp aydınlattı. Dünyada bir numaralı ölüm nedeninin kalp hastalıkları olduğuna dikkat çeken Prof. Dr. Tuzcu, bu konferans dizileriyle kalp damar hastalıkları konusunda halkı bilgilendirip bilinçlendirmek istediklerini söyledi. Kalp damar hastalıklarının yüzde 90'ının insan yapımı olduğunu, bu nedenle de önlemenin mümkün olduğunu vurgulayan Prof. Dr. Tuzcu, DHA muhabirine şu açıklamayı yaptı:
''Kalp hastalıklarını önleyebilmemiz için alacağımız tedbirler çok önemli. Sağlıklı yaşamak için neler yapmalıyız? Hasta olmamak için neler yapmalıyız? Sigara içmememiz, yediklerimize dikkat etmemiz, spor yapıp stresten uzak durmamız önlemlerden bazıları. Hasta olduğumuzda doktorun verdiği ilaç tedavisini harfiyen uygulamak önemli. Bu konferansla sağlığı iyileştirme ya da iyiliği koruma okyanusunda bir damla da bizim katkımız olsun istiyoruz.'
Türkiye'de sağlık hizmetlerindeki iyileşme ve başarı sayesinde Cleveland ya da Amerika'da, Avrupa'da başka merkezlere Türk hasta başvurusunun çok azaldığını belirten Tuzcu, ''Ancak Türkiye'de kalp damar hastalıkları çok yaygın. Türkiye'ye gelince gördüğüm tablo çok önemli. Kapalı mekanlarda sigara yasağı çok etkin. Bu ikincil sigara tüketimini çok azaltmış. Ayrıca sigarayı bırakmaya teşvik etmiş. Eskiden sigara içtiğini bildiğim insanların bıraktığını görünce çok sevindim. Kalp hastalıklarında diğer önemli risk faktörü yanlış beslenme. Beslenmemizi daha iyi hale getirmemiz gerekiyor. Modernleşmeyle birlikte araba, asansör, yürüyen merdivenlerle beraber gelen hareketsizliğin ve kalori yönünden zengin beslenmeyle kilo alma bütün dünyanın büyük belası. Bundan yüz sene önce açlıktan korkuyorduk, şimdi fazla kilodan korkuyoruz. Onun için insanların uyarılması, genel bir hayat tarzı değişikliğinin anlatılması gerekiyor' diye konuştu.
Prof. Dr. Tuzcu, egzersizin de günlük yaşamımızın bir parçası olması gerektiğini sözlerine ekledi. Tuzcu, zaman zaman ilaçların zararlı olduğu şeklinde söylentiler çıktığına dikkat çekip, ''Bir takım rüzgarlar esiyor, ilaçlar zararlı, gerçekten yararları yok, ilaç firmalarının itmesiyle bunlar veriliyor, diye. Bu çok yanlış bir düşünce, inanış. Kimseye gidip de raftan ilaç alıp içmesini istemiyoruz. Ama ilaçları da doktorun verdiği dozda ve sürede kullanılması çok önemli' dedi. Tuzcu, kolesterol sorununa da dikkat çekti. Dışarıdan çok az kolesterol alındığını, daha çok süt, peynir, etten kaynaklanan yağların karaciğer tarafından kolesterole dönüştürülmesinin söz konusu olduğunu belirten Tuzcu, şöyle konuştu:
''Yani dışarıdan kolesterol almasak da biz o kolesterolü yapıyoruz. O kolesterolü yaptıktan sonra vücutta dengeli tutmak için bir takım mekanizmalar var. Bir çoğumuzda bu mekanizmalar mükemmel çalışmıyor. Problem buradan doğuyor. Bazı insanların kolesterollerini çok yüksek olması ya da bazı insanların iyi kolesterollerinin düşük olması bir tabiat olayından çok vücudumuzda o kolesterolü işleme mekanizmasının, metabolizma dediğimiz hadisenin çok iyi çalışmamasından kaynaklanıyor. O nedenle biz hastayı sadece kolesterolü ile değerlendirmiyor, bir bütün olarak ele alıyoruz. Kan şekerinden, tansiyonuna, anne babasının kalp hastalıkları riskinden beslenme şekline kadar bir bütün olarak değerlendirip bir risk sınıfına koyuyor, ona göre ilaç veriyoruz. O nedenle hastalar tansiyonum düştü, kolesterolüm düştü diyerek tedavilerini kendi başlarına kesmemeli. Çünkü iyi dedikleri değerler tedaviyi kestikten sonra tekrar yükseliyor.'
Tuzcu'nun sunumunun ardından dinleyen hekimlere çok değişik sorular yönlendirdi. Dr. Gündüz Tezmen'in yönettiği bu bölümde doktorlar da kalp pillerinden kalp kapaklarına, erken yaşta kalp krizi ölümlerinden cep telefonlarının kalp hastalarına olumsuz etkisine kadar pekçok soruyu yanıtladı.
Öte yandan Tuzcu ve ekibi, Öğleden sonraki oturumda aile hekimlerine ''Nefes darlığı, kalp yetmezliği olmasın', ''Kalp-damar hastalığını önleyebilir miyiz?', ''Göğüs ağrısıyla gelen hastaya yaklaşım', ''Çarpıntı- tanıdan tedaviye' ve ''Türk Kardiyoloji Derneği'nin kalp hastalıklarıyla mücadelesi' başlıklı konferanslar verdi.