MEMORİAL ANKARA'DA ONKOLOJİ ÇALIŞANLARI HASTALARLA BULUŞTU
MEMORİAL Ankara Hastanesi'nde düzenlenen 'Kanserle Yaşam Toplantısı'nda onkoloji çalışanları hastalar ve yakınları ile bir araya geldi.
MEMORİAL Ankara Hastanesi'nde düzenlenen 'Kanserle Yaşam Toplantısı'nda onkoloji çalışanları hastalar ve yakınları ile bir araya geldi.
Hastanede gerçekleştirilen toplantıya kanser geçiren hastalar, yakınları ve doktorlar katıldı. Hastalar, hastalıkla mücadelelerini ve yaşadıklarını anlattı. Doktorlar da hastalıkla ilgili bilgilerini ve tedavi yöntemlerini paylaştı. Memorial Ankara Hastanesi Tıbbi Onkoloji Bölüm Başkanı Prof. Dr. Umut Demirci, kanserin dünyada önemli bir halk sağlığı sorunu olduğunu belirterek, "Özellikle kardiyovasküler hastalıklardan sonra belki de en sık ölüm nedenlerinden biri. Günümüzde özellikle kanser sıklığı artmakta; bunda birçok faktör var. Gerek çevresel gerek genetik faktörlerle birlikte biz bu hastalara daha erken dönemde tanı koyup tedavi edebiliyoruz. Bu noktada ülkemiz şanslı; çünkü Kanser Erken Teşhis, Tarama ve Eğitim Merkezlerimiz mevcut. Türkiye'de 300'den fazla merkezimiz var. Buralarda Sağlık Bakanlığı'nın yaptığı organ taramaları var. Bu da bize tedavi şansının erken dönemde yakalanmasıyla birlikte çok önemli gelişmeler sağlıyor. Türkiye'de genellikle dünya ile birlikte görülen kanser türleri yaygın. Akciğer kanserinde görülen mortalite yükümüz dünya ile benzer oranda yüksek. Yine meme kanseri ve prostat kanserini sık görüyoruz" dedi.
'BEYİN TÜMÖRLERİ ARTMIŞ DURUMDA'
Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Uzmanı Prof. Dr. Ahmet Demir ise çocukluk çağında görülen kanserlerin tüm insanlarda görülen kanserlerin yüzde 0,5'ini oluşturduğunu belirterek, "Yani baktığınızda düşük bir oran; ama çocuk olunca durum değişiyor ve bu hepimizde duygusal bir travmaya yol açıyor. Dolayısıyla bu açıdan çok önemli. 2'nci önemli nokta ise Türkiye nüfus yapısını dikkate aldığınız zaman yılda lösemiler de dahil olmak üzere yaklaşık 3 bin ila 3 bin 500 yeni kanser vakası tanısını koyulmaktadır. Bunların yüzde 25-28'i lösemi, kalan oran ise organ tümörleri olarak tanımlayabiliriz. Türkiye'de eskiden kanser türlerinden lösemi-lenfoma şeklinde daha sık görülme mevcutken artık şimdi lösemi, beyin tümörleri, lenfoma ve diğer organ tümörleri olarak sıralanmaktadır. Yani beyin tümörleri biraz daha artmış durumdadır" diye konuştu.
'BÖLGESEL ÖZELLİKLER ÖN PLANLA OLABİLİYOR'
Dr. Bülent Küçükplakçı ise tüm dünyada kanserin, hastalıklarda ölümde 2'nci sırada olduğunu ifade ederek şöyle konuştu:
"Ayrıca yine tüm dünyada ortalama yaşam süresi de uzadı. Buna bağlı olarak kanser görülme sıklığında da artış olmaya başladı. Sadece bu değil teknolojik gelişmeler, sağlıktaki gelişmeler nedeniyle erken tanılar da çok fazla artı. Öyle olunca da oransal anlamda artışlar meydana geldi. Bu da çevresel faktörler, bizlerin beslenme alışkanlıkları, çevre kirlilikleri gibi etkenler artık rol olmaya başladı. Türkiye'deki kanser oranlarını hemen hemen Avrupa'dakiyle eş değerde görüyoruz. Çok farklı değil; ama bazen bölgesel özellikler ön planda olabiliyor. Mesela Uzak Doğu'da mide kanserleri daha fazlayken başka bölgelerde bu kanser daha az görülüyor. Türkiye'de ise maalesef birinci sırada meme kanseri geliyor ardında da akciğer kanseri geliyor." (DHA)