Prostat ve Mesane Kanseri, Erken Evrede Tedavi Edilebiliyor
Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Yencilek: "Prostat kanserinde önemli olan hastalığı daha prostatın dışına çıkmadan yakalamaktır.
Prostat Kanseri Derneği Yönetim Kurulu Üyesi Doç. Dr. Faruk Yencilek, prostat kanserinde hastalığı prostatın dışına çıkmadan yakalamanın önemine işaret ederek, erken aşamadaki prostat kanserinin, ameliyat dışında HIFU gibi farklı yaklaşımlarla da tedavi edilebildiğini belirtti. Faruk Yencilek, yaptığı yazılı açıklamada, endüstrileşme, kimya sanayisinin büyümesi ve sigara kullanımının artmasıyla artış gösteren prostat ve mesane kanserinin, 1980'li yıllarda ve 90'ların başında geç evrelerde saptanabiliyorken, her iki kanser türünün de gelişen teknolojiyle erken evrede yakalanıp başarı ile tedavi edilebildiğini kaydetti. Prostat kanserinin, 1 dakikalık rektal muayene ve kanda yapılan PSA ölçümüyle teşhis edilebildiğine değinen Yencilek, şu bilgileri verdi: "Mesane kanseri hastalarının doktora başvurmada ilk şikayeti, yüzde 85 oranında idrarda ağrısız kanama olarak öne çıkıyor. Bunu takip eden şikayetler ise enfeksiyonla karıştırılmakla beraber, idrarda yanma ve sık idrara çıkma isteği olarak kendini gösteriyor. Prostat kanserinde, günümüzde kanser taraması daha sık yapıldığından, hiçbir belirti yokken hastalığı yakalamak mümkün olabiliyor. Hastalıkta, kesin bir belirti olmamakla birlikte zorlu idrar yapmak, kesik kesik idrar yapma ve sık tuvalete çıkma gibi sıkıntılar görülebiliyor. Prostat kanseri vakalarında en sıkıntılı durum ise, herhangi bir belirti olması durumunda erken evrenin geçirilmiş olması." Yencilek, özellikle vurgulanan tarama testlerinde amacın, hastalığın prostatın dışına çıkmadan yakalanmasını sağlamak olduğunu belirtti. Doktordan çekinen hastalara da Yencilek, şu hatırlatmalarda bulundu: "Doktordan çekinerek sağlıklı olma yolunda yapılan tüm girişimler sağlıksızdır. Hangi test olursa olsun bütün bunların bireysel olarak yorumlanması ve değerlendirilmesi için hekime ihtiyaç vardır. Prostat kanserinde önemli olan hastalığı daha prostatın dışına çıkmadan yakalamaktır. Çünkü erken aşamadaki prostat kanseri ameliyat dışında HIFU gibi farklı yaklaşımlarla da tedavi edilebiliyor." "En önemli risk, sigara" Yencilek, mesane kanseri için en önemli riskin sigara olduğuna dikkati çekerek, ağır içici olarak adlandırılan ve günde 1 paketten fazla sigara içenlerde riskin 5 kat daha yüksek olduğunu, sigara bırakıldığında mesane kanseri gelişme riskinin ilk 4 yılda yüzde 30, sonraki 25 yılda yüzde 60 oranında azaldığını, ancak hiçbir zaman sigara içmeyenler seviyesine inmediğini kaydetti. Kimyasal sanayi çalışanları, kemoterapi kullananlar, radyoterapi görmüş olanlar, uzun süreli taşı olanlar ve uzun süreli sondalı kalanlar da risk grubu içinde bulunduğunu bildiren Yencil, prostat kanserinden korunmak için şu önerileri sıraladı: "Prostat kanserinden korunmak için fazla hayvansal yağ ve kırmızı et tüketilmesinden kaçınmalı ve meyve, sebze tüketimi artırılmalıdır. Fazla kalorili fast food beslenmeyi terk etmeliyiz. Obezite ile mücadele edilip ideal kiloya spor yaparak düşülmelidir. Mesane kanserinden korunmak içinse sigara kullanılmamalı ve pasif içici olmamalıyız. Kimya sanayi çalışanıysak veya kimyasallarla ilgili işimiz varsa mutlak olarak kimyasallardan direkt temastan kaçınmalıyız ve mesleki koruyucu tedbirlere uymalıyız."