Renklerle Büyüyen Balkon

Bu ay Üsküdar'da küçücük bir balkondayız. Oraya renklerle, saksı saksı neşe taşıdık. Ayşegül Ünüvar'ın artık soluk alabileceği güzel bir köşesi var…

Eylül'ün yaprakları savuran, yazdan kalma ılık rüzgarı saçımızı okşarken, yeni bir macera için yine yoldayız... İçimiz kıpır kıpır. Üsküdar'da küçük bir balkona konuk olacağız. Hayalleri gerçekleştirmek, farklı bir mekan yaratmak için bir kez daha hazırız. Kapıyı çalıp da gülen yüzlerle karşılaşınca, heyecanımız daha da artıyor. Başlamak için artık sabrımız yok, bir an önce sonrasını görmek istiyoruz…

Sıcak bir merhaba

Ayşegül Ünüvar, dergimizin uzun zamandır takipçisi. EvBahçe'nin onun için ayrı bir yeri var. Çiçeklere ve doğaya hayran birisi çünkü o. Balkonunda bulunan, sevgi ve bakımla coşmuş çiçekler de bunun ispatı zaten. Eşi gibi kendisi de çocuk doktoru. Yoğun iş temposu tanışmamızı engelledi. Ama bizi evde karşılayan annesi ondan o kadar güzel bahsetti ki; onu tanımış kadar olduk, çok da sevdik doğrusu.

Elimiz boş gitmek olmaz

Balkona adımımızı atar atmaz karşılaştığımız manzara bizi umutlandırıyor. Masmavi deniz, bize tüm içtenliğiyle gülümsüyor. Yükselen güneş, tarihi kenti altın rengine boyuyor. Artık işe koyulma vakti… Eşyalarımızı yerleştirmeye başlıyoruz. Balkonun duvarları ve yer döşemeleri oldukça koyu renklerde. Mobilyalarla ortamı biraz aydınlatmamız gerekli. Beyaz hasır koltuk, aradığımız ferahlığı getiriyor. Sanki yine de bir şeyler eksik: Evet renk! Balkonun renge ihtiyacı var. Koltuğun üzerine yerleştirdiğimiz yeşil minder, imdadımıza yetişiyor. Desenli yastıkla da hareket kazanıyor.

Mobilyamıza uygun beyaz sehpa hem kullanışlı hem de çok şık. Küçük balkonu daraltmıyor olması da cabası.

Sepet sepet çiçek

En sevdiğimiz an geldi işte… Hasır saksının içine renk renk sardunyalar yerleştiriyoruz. Güneş sever sardunyalar buraya bayılacak. Galvaniz saksıların içinde begonyalar, hallerinden oldukça mutlu gözüküyor. Kısa zaman sonra yerlerini sonbahar çiçeklerine bırakacaklarından habersizler. Top formunda mavi serviler oldukça dekoratif bir görüntü oluşturuyor. Balkon o kadar çok güneş alıyor ki, kaktüs yerleştirmezsek bir yanı eksik kalacak sanki. Beyaz çakıllarla doldurduğumuz kaplarda, minyatür kaktüslerimiz çok şirin gözüküyor. Bir inanışa göre evin girişine yerleştirilen kaktüsler evi olumsuz düşüncelerden korurmuş. Biz, onları balkona yerleştirerek belki de hata yapıyoruz, ama kaktüslerle beraber oraya bıraktığımız iyi dileklerimiz işe yarayabilir. Ne dersiniz?  Hem yerleştirdiğimiz sarı ve turuncu çiçekler buraya artık neşeden başka bir şeyin girmesi mümkün değil gibi gözüküyor.

Evdeki minik çiçekseverler

Evde tüm gürültümüze rağmen uyumaya devam eden, Ayşegül Hanım'ın 2.5 yaşındaki ikizleri, Gökçe ve Göksu'nun çiçekleri çok sevdiklerini öğreniyoruz. Hafta sonları ailece yakında bulunan fidanlıklardan çiçek almak, Ünüvar Ailesi'nin en büyük zevki. Ne mutlu ki, küçük yaşta çiçekleri tanıyorlar. Burayı gördüklerinde ne yapacaklarını görmeyi çok istiyoruz. Ama miniklerin uyanmaya pek niyeti yok. Bizim içinse gitme vakti geldi…

Mutlu ses…

Renkli bir köşe yaratmış olmanın sevinciyle oradan çıkıyoruz. Ertesi gün gelen telefonsa "tüm yorgunluğa değdi" dedirtiyor. Ayşegül Hanım yeni balkonunu ne kadar çok beğendiğini anlatırken sesi o kadar içten ki, biz de kendimizi en az onun kadar mutlu hissediyoruz. Biz yeni bir macera için şimdiden hayaller kurmaya başladık. Yeni görevimizi heyecanla bekliyoruz...