Sinan Çetin 5N 1k'da Cüneyt Özdemir'in Sorularını Yanıtladı

Son Güncelleme:

Cüneyt Özdemir: İşte bu tartışmalardan bir tanesinin tam ortasında bugün ünlü bir yönetmen; Sinan Çetin vardı.

Hürriyet Gazetesi'nin haberine göre Sinan Çetin ortaya askerlikle ilgili ilginç bir görüş atmıştı ve konuyu güneydoğu sorununun çözümüne hatta PKK'nın bitirilmesine bağlıyordu. Habere göre Sinan Çetin aynen şu sözleri söylüyordu: "Askere giden 4 milyar maaş alır. Nereden alır parayı, askere gitmeyenden. Bu kadar basit. Bunun için ekonomiye de ihtiyaç yok. Hiç askerlik yapmamak için 1 milyon dolar ödemeye hazır bir sürü insan var benim tanıdığım... 10 gün askerlik 500 bin dolar, 20 günlük 200 bin dolar, 1 aylık 100 bin dolar, 2 aylık 10 bin dolar falan diye gider liste... Biz hesapladık, 33 milyar dolar yapıyor. Git PKK'yı satın al, konu kapandı!" işte bu sözler olumlu olumsuz çok tartışılmaya başlandı. Sinan Çetin şu anda karşımızda lafı hiç dolandırmadan sorayım; Sinan yayınımıza hoş geldin, bu sözler sana mı ait? Bu sözleri söyledin mi, ne demek istedin eğer söylediysen?


Sinan Çetin: Simdi bu bir çay ocağı önünde iki arkadaşla olan sohbetti, açıkçası bir teyip açık olduğunu bilmiyordum ama ben buradaki fikirlerin hepsinin arkasındayım. Çok da beğeniyorum fikirlerimi açıkcası. Tabii ki bu konunun çözülmesi için profesyonel askerliğe geçilmesi lazım. Yani insanların zorla askere gitmeyip istekle, gönülle gitmesi lazım onun da karşılığının ekonomik olarak ödenmesi lazım. İkinci konu da; bizim bu Doğu sorununu doğuyu demokratikleşmeden doğuyu zenginleştirmeden çözmenin imkanı yok. Doğuda yaşayan insanların büyük bir mutluluk halinde yaşaması halinde dağa falan çıkacaklarını zannetmiyorum. Yani güzel arabaları, yolları, güzel şehirleri, işleri güçleri, kafeleri olan insanların dağlarla ilgileneceklerini sanmıyorum. Söylediklerim çok netti ve konunun aslında tamamen yaniden ele alınması lazım. Yani 30 yıldır biz zoraki askerlikle 800 bin kişilik orduyla 5 bin kişilik çocuklarla baş edemiyoruz. Bunun artık değişmesi lazım. Bu artık bir reforma ihtiyaç gözteriyor, bu artık bir devrime ihtiyaç gösteriyor. Askerliğin yeniden ele alınması lazım, askerliğin mutlaka profesyonel askerliğe dönüşmesi lazım ve doğunun mutlaka demokratikleşmesi lazım. Türk hükümetinin çok hataları oldu. Yani 30 yıldır hükümet, yani bir sürü hükümet çok yanlış şeyler yaptı. Bunlara kötü davranıldı, o insanlara kürtçe konuşmaları ellerinden alındı, çok başlarına kurşunlar sıkıldı, tarlalara atıldı, büyük acılar ve işkenceler gördüler. PKK denilen örgüt de bu haklı zemine oturmaya çalıştı. Halbuki biz kendi kendimize düşen işleri yapsaydık, yani orayı gerçekten müreffef bir yer yapsaydık, zengin bir ülke, demokrat bir yer yapsaydık, bence bu sorunlar bu kadar çok dallanıp budaklanmazdı. Hala aynı konudayız ve hala bu konuda yani benim... Ben bir film yönetmeniyim ve neden bu konulara ben çözüm getiriyorum ve bu kadar yöneten insanlar çözüm getirmiyor ben anlamıyorum. Sana da söylüyorum her şehit haberi beni de çok yakıyor. Ben de o yüzden Çanakkale Çocukları diye bir film yaptım. Yani bu... yanıyorum yani bence bu konunun gerçekten herkes tarafından tartışılması lazım. Türk aydınlarının hemen benim söylediğim gibi çözümler önermeleri lazım. Ben net çözüm öneriyorum: hemen demokratikleşme, hemen doğunun zenginleşmesi, hemen profesyonel ordu. Hemen.


Cüneyt Özdemir: Sinan, sonuçta anladığım kadarıyla sen diyorsun ki bu bir çay ocağı önünde iki gazeteci meslektaşımla yaptığım bir sohbetti, kayıt olduğunu bilmiyordum, olduğunu bilsem daha iyi ifade ederdim mi diyorsun sözlerimi? Çünkü en çok tartışılan kısmı para şu, PKK'yı satın alalım ve bu iş bitsin gibi bir konu baya bir tartışıldı. Kimi dalgasını geçiyor, kimi ciddi ciddi kızıyor, kimi destekliyor. Şaşırdın mı sende bu şekilde tartışılmasına bunun?


Sinan Çetin: Valla Cüneyt ben de o kadar şaşırdım ki. Bir çay ocağının önünde iki gençle konuşuyordum, bir gazete haberi olacağını bilmiyordum. E, ben de bilmiyor muyum bu işlerin parayla çözülmeyeceğini. Hem soyso-ekonomik bir mesele, ama tabii ki para tarafı da var yani orada bir zenginleşme yaratmadan. Yani 600 milyar dolara yakın silaha para harcamışız. E, bu 600 milyar dolarla orda bir Chicago, Paris, New York kurulabilirdi. O kadar önemli bir para. Parayı silah yerine oradaki ekonomiye harcasaydık, onların zenginliğine harcasaydık, demokratikleşmesine harcasaydık herhalde bu problem bu kadar büyümezdi, en azından silahlı örgütün kendine haklı gerekçeler bulması olmazdı. O kadar basit bir şey söylüyorum ki bunun anlaşılmayacak bir tarafı da yok. Evet yani ekonomiyle alakalı bir şey, tabii ki ekonomiyle alakalı söylemek lazım.


Cüneyt Özdemir: Sinan, ben ne yazık ki son filmini fırsat bulup izleyemedim ama pekçok kişi seyrediyor. Senin son filminin Güneydoğu meselesiyle nasıl bir ilişkisi var çünkü Çanakkale'de geçen Çanakkale Çocukları adıyla. Nasıl bir ilişki kuruyorsun nasıl bir yerden bağlıyorsun?


Sinan Çetin: Cüneyt, bu film bir annenin açısından anlatılıyor ve bir annenin... aslında biliyorsun erkekler savaşıyor, çocuklar ölüyor ve anneler ağlıyor. Yani aslında bu üçgen hiç değişmiyor. Sonuç olarak, büyük adamlar yaşlı adamlar kavga ediyor ve çocuklar ölüyor. Ben yani gerçekten içim yandı. Bu meseleyi, anlatmak istedim. Kendime Çanakkale Savaşı'nı seçtim. İki kardeş farklı cephelerde, bibirlerine karşı savaşıyorlar, annesi de gidip diyor ki:'' hayır savaşmayacaksınız ben sizi alacağım buradan'' diyor. Kanlı Çanakkale meydanlarında bir annenin çocuklarını kazanma, birbirlerini öldürmesine engel olma hikayesini anlatıyorum ve bence çok güzel bir film yaptım. Inşallah yaşadığımız bu günlerdeki bu kardeş kavgasına da bir mesaj olur, Belki bu günlerde bir barış şemşiyesi oluşur ve bu filmde bu şemsiyenin altında yer alır. Belki senin veya Sezen Aksu'nun veya Orhan Pamuk'un, başka aydınların da bu konuda bir şey yapması mümkün olur. Zannediyorum ki sonuçta bize bazı görevler düşüyor. Ben film yapmalıyım, sen haber yapmalısın bu böyle gitmez. Eli baltalı her iki tarafın milliyetçileriyle bu işin çözülmeyeceği ortada. Bence Çanakkale Çocukları önemli bir film, dürüst bir contenti var ve bu dürüst contentin seyirci tarafından da algılanacağını düşünüyorum inşallah.


Cüney Özdemir: Ne zaman vizyona giriyor Sinan onu da sorayım?


Sinan Çetin: 28 Eylül'de vizyonda. Haluk Bilginer, Oktay Kaynarca, Yavuz Bingöl oynuyor bir de benim eşim ve senin de tanıddığın Rebecca ve çocuklar oynuyor. Bence çok güzel oynadılar ben de yıllar sonra bir film yaptım çok pahalı bir film yaptım, iyi bir fim yaptım.

Kaynak: Bültenler