'TSK Teamüllerle Yönetilmez'

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, Rize'nin Güneysu İlçesi'nde yerel televizyon temsilcilerinin sorularını yanıtlarken, "Teamüller başka bir şeydir yasalar başka bir şeydir. Silahlı Kuvvetleri teamüllerle yönetemeyiz. Silahlı Kuvvetlerimizin yasası vardır ve Yüksek Askeri Şura istişari kuruldur" dedi.

Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, dün gece Güneysu Öğretmenevi'nde Türkiye'nin çeşitli bölgelerinden gelen yerel televizyon temsilcilerinin sorularını yanıtladı.Erdoğan, referandumda halkın onayına sunulan Anayasa değişikliklerini yeterli bulmadıklarını belirterek, "Biz bu çalışmayı Anayasa'nın geneli üzerinde yeterli görmüyoruz. Bu, çaplı değişimin startı olacak inşallah. 2011 seçimlerinden sonra parlamentoda grubu olan partilerle yine oturacağız, konuşacağız ve 'Gelin bu işi daha geniş çaplı yapalım' diyeceğiz" dedi.

Erdoğan bundan sonraki seçimlerde aday olmayacağını yineleyerek, "Bundan sonraki seçimlerde ben aday olmayacağım. Teşkilatım 'sakın siyaseti bırakmayın' diyor. Siyaset illa bir siyasi partinin çatısı altında yapılmaz ki. Siyaset partinin dışında yapılmaz mı? Çeşitli vakıflarda, derneklerde bu siyaseti yapabilirsiniz. Think thank kuruluşlarında bu siyaseti yapabilirsiniz. Medyanın içinde siyasete lojistik destek sağlayabilirsiniz. Yeter ki sizin böyle bir aşkınız, derdiniz olsun. Böyle bir aşkınız varsa bunu yaparsınız. Ben de bunu yapmakta kararlıyım" diye konuştu.

YARGIDA KAST SİSTEMİ

Erdoğan, Anayasa değişikliğiyle yargıda operasyon yaptıkları iddialarıyla ilgili ise şunları söyledi: "Türkiye'de yargıyı ele geçirme operasyonunu CHP yapmıştır. Mehmet Moğultay ve Seyfi Oktay'ın Adalet Bakanlıkları döneminde 3 ila 5 bin arasında yargıya eleman sokmuşlardır. Hatta Moğultay, 'yargıya kendi adamlarınızı yerleştiriyorsunuz?' şeklindeki suçlamalara, 'kendi partililerimi değil de MHP'nin faşistlerini mi yargıya sokacağım' cevabını vermiştir. Yargıdaki kast sistemini kaldırma hareketimizi hazmedemiyorlar.

"GALATAPORT'TA ADIM ATAMADIK

Başbakan Erdoğan, halk oylamasında 'hayır' çıkmasının gelecekle ilgili planlarını sekteye uğratıp uğratmayacağıyla ilgili bir soruyu yanıtlarken de, "2023 hedefimiz bu halk oylamasına göre belirlenmiş hedef değil. Tamamen halkoylamasının dışında bir hedef. Süreci olumlu istikamette tetikler 'evet' çıkması. Çıkacak olumsuz netice, öyle bir şeyi tahmin etmek istemiyorum ama 2023 projemizi aksatmaz ama 2023'e çok daha güçlü girmemizi sekteye uğratabilir. Yargının yaklaşım tarzıyla bir çok şeyleri başaramıyoruz maalesef. Galataport böyle kalmışsa sebebi yargıdır. Haydarpaşaport olayımız vardır. Galataport'ta yaşadığımız olay nedeniyle adım atamadık" ifadesini kullandı.

YAŞ TOPLANTISI

Erdoğan programın sonunda, 'YAŞ toplantısı sonrasında komutanlarla bir kırgınlık var mı?' sorusunu yanıtlarken de şunları söyledi: "Her şey zaten zaman zaman olmasa bile rotasındaydı. Bu kez olay farklı değerlendirildi. Teamüller başka bir şeydir, yasalar başka bir şeydir. Silahlı Kuvvetleri teamüllerle yönetemeyiz. Silahlı Kuvvetlerimizin yasası vardır ve Yüksek Askeri Şura istişari kuruldur. Aldığı kararları Cumhurbaşkanı, Başbakan ve Milli Savunma Bakanı'na sunar. Bu üçlü kararını verir. Yeri gelir teamülü kullanır. Bu da olur, olmaz diye bir şey yok. Ama teamülün dışına çıkılmaz mı, çıkılır. Bu işin bedelini ödeyecek olan halk arasında sivil yönetimdir. Bu dünyada böyle. Biz bir NATO ülkesiyiz, NATO ülkelerinin hepsinde böyle. Biz olması gerekeni yaptık. Generallerimizin, 'şu şöyledir, bu böyledir' diye isimleri üzerine spekülasyona girmeyi istemeyiz. Bu konuda bir şey varsa askeri yargı kendi içinde yapabileceği gibi, sivil zeminde olmuş şeyleri de sivil yargı gerektiği şekilde yapar. Çünkü bu kurum şaibe kaldırmaz. Silahlı kuvvetlerin şaibesiz şekilde geleceğe yürümesi lazım. Kimsenin bu kuruma bir şaibe kondurmaya, şaibelerle dolaşmasına zemin hazırlamaya hakkı yok. Bu bizim için de en üst rütbedeki generaller için de geçerlidir. Genelkurmay Başkanı ve generallerle el ele verip dayanışma içinde olmamız lazım. Bu tip spekülasyonlara meydan vermemek gerekir. Bu tür yanlışları yapanları da o kurumun içinde bırakmamak lazım. Bize bağlı kurumlarda da bakan arkadaşlara söylüyorum. Böyle bir şey yakaladınız mı affetmeyin. Devlet yönetiyoruz biz. Enerji soruşturmalarından hala içeride olanlar var. Bizzat suç duyurusunu ben yaptım. Emniyette oldu. Genel müdür muavinlerim, emniyet müdürlerimden içeri giren oldu, çıkan oldu. Fuhuş çetelerine karışanlar oldu. Silahlı Kuvvetlerle emniyetin konumu farklı. Medya bazen ikisini birbirine benzetiyor. Bunu yapmayalım. Yazılı ve görsel medyamızın çok hassas ve dikkatli olarak bu süreçleri takip etmesi bizim de işimizi kolaylaştırır. Silahlı Kuvvetlerimizin de geleceğe daha dikkatli temkinli ve kararlı yürümesine zemin hazırlar. Böylece hem kurumlarımızı yıpratmayız hem de varsa çürük çarıkları temizlemiş oluruz."