20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı - Son Dakika
Ekonomi

20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Mazıcıoğlu: "2002 yılında kurulu gücümüz 31 bin 800 megavat iken 2013 sonu itibariyle bu değer 2 kattan fazla artarak 64 bin megavat değerini geçti" "Artan enerji talebini dikkate alarak, enerji arz güvenliğimize yönelik.

24.04.2014 15:26
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

TBMM Sanayi, Ticaret, Enerji Tabii Kaynaklar, Bilgi ve Teknoloji Komisyonu Başkanı Halil Mazıcıoğlu, enerji alanında kapsamlı çalışmalar yaptıklarını belirterek, "2002 yılında kurulu gücümüz 31 bin 800 megavat iken 2013 sonu itibariyle bu değer 2 kattan fazla artarak 64 bin megavat değerini geçti" dedi.

Mazıcıoğlu, Anadolu Ajansı'nın (AA) Ana Basın Sponsorluğu'nda, Sektörel Fuarcılık tarafından düzenlenen 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı'nda (ICCI 2014) konuştu.

Türkiye'nin son yıllarda mevcut olan siyasi istikrarın bir yansıması olarak, ülke ekonomisini güçlendirdiğini ve bu alanda önemli gelişmelere imza attığını dile getiren Mazıcıoğlu, son 10 yılda görülen kalkınmanın temelinde enerjinin bulunduğuna dikkati çekti.

Mazıcıoğlu, vatandaşların refah seviyelerinin artmasında en büyük katkının enerji sektöründen geldiğini belirterek, gelecek hedeflerinin planlanmasında enerjinin önemli bir noktada bulunduğunu vurguladı.

Geçen 3 yıl incelendiğinde dünyadaki ekonomik durgunlukla birçok ülkede yaşanan siyasi ve ekonomik krize dikkati çeken Mazıcıoğlu, buna karşın ekonominin geldiği nokta ve Türkiye'nin enerji yönetiminin gayretli çalışmaları neticesinde enerji yatırımların hız kesmeden devam ettiğini belirtti.

Mazıcıoğlu, dünyadaki bütün bu olumsuz gelişmelere karşın geçen yıl yaklaşık maliyeti 7 milyar dolar olan 6 bin 985 megavat kurulu gücün devreye girdiğini ve Cumhuriyet tarihinin rekorunun kırıldığını söyledi.

Hükümet olarak enerjinin arz güvenliğinin sağlanmasına büyük önem verdiklerinin altını çizen Mazıcıoğlu, şöyle devam etti:

"Artan enerji talebini dikkate alarak, enerji arz güvenliğimize yönelik politikalar oluşturuyor, yerli ve yenilenebilir enerji kaynaklarına öncelik vererek kaynak çeşitlendirmesine gidiyoruz. Elektrik sektörünü incelediğimizde, elektrik talebi son 10 yılda yıllık ortalama yüzde 7 artış göstererek, 2013 yılı sonu itibarıyla 245,5 milyar kilovat değerine ulaştı. Bu talep artışı karşısında gerekli üretim iletim yatırımlarının zamanında devreye girmesiyle problem yaşanmamıştır. Bu çalışmalar kapsamında, 2002 yılında kurulu gücümüz 31 bin 800 megavat iken 2013 sonu itibariyle bu değer 2 kattan fazla artarak 64 bin megavat değerini geçmiştir. 298 olan santral sayımız geçen aralık sonunda 910'a ulaşmıştır."

Halil Mazıcıoğlu, yenilenebilir enerji aynalarına sağlanan teşvikler neticesinde 2008 yılından itibaren hidrolik, rüzgar ve jeotermal olmak üzere bu kaynakların kurulu güç içindeki payının son yıllarda arttığını dle getirerek, 2002 yılında sadece 140 adet yenilenebilir enerji kaynaklı santral devredeyken, 2013 yıl sonunda bu değerin 553'e ulaştığını aktardı. Mazıcıoğlu, mevcut kurulu gücün yüzde 40'ını yenilenebilir kaynaklı olduğunu ve bu oranın Avrupa ortalamasının çok üzerinde bulunduğunu söyledi.

"Eskiden olduğu gibi, suya, esen rüzgara bakmıyor, ondan enerji üretiyoruz. Mevcut kapasitenin maksimum seviyelere ulaşması konusunda gerekli adımları atıyoruz" diyen Mazıcıoğlu, sahip olunan kömür kaynaklarını temiz teknolojilerle mümkün olduğunca kullanıma açmak için politikalar geliştirip, uyguladıklarını anlattı.

"16 milyar metreküp doğal gaz ithalatının önüne geçilecek"

Türkiye'nin nükleer santral sahibi olması için gerekli girişimlerde bulunduklarını, Rusya ve Japonya ile anlaşmalar imzalandığını anımsatan Mazıcıoğlu, şunları kaydetti:

" Mersin'de kurulacak santral için cebimizden 5 kuruş çıkmazken, bu iki santralin devreye girmesiyle yaklaşık 7,2 milyar dolar ithalat maliyeti olan 16 milyar metreküp doğal gaz ithalatının önüne geçilmiş olacaktır. Hem arz güvenliğimizin güvence altına alınması hem kaynak çeşitliliğimizin artması hem de elektrik üretiminde doğal gaz kullanımının azalması için nükleer politikamız önem arz etmektedir.

Enerji verimliliği de arz güvenliğini sağlamadaki en önemli hususlardan biridir. Enerji üretiminden iletimine, dağıtımından kullanımına kadar olan bütün süreçlerde verimliliğin artırılması, israfın önlenmesi ve enerji yoğunluğunun hem sektörel hem de makro düzeyde azaltılması ülkemiz enerji sektöründe önemli gündem maddeleri arasındadır."

Mazıcıoğlu, enerjinin ve enerji kaynaklarının verimli kullanımını teşvik eden düzenlemelere ilişkin de değerlendirmelerde bulunarak, 2008 yılında çıkarılan genelgeyle kamuda verimsiz lamba kullanımının yasaklandığını ve kamuda verimli aydınlatmaya geçişle her yıl yaklaşık 50 milyon lira tasarruf edildiğini, kamuya ait termik ve hidrolik santrallerdeki verim değerlerini yükseltmek için yaptıkları rehabilitasyonlar sonucunda da yıllık yaklaşık 8 milyar kilovat üretim artışı sağlandığını vurguladı.

Türkiye'nin 2009 yılında Kyoto Protokolüne EK-1 ülkesi olarak resmen taraf olduğunu belirten Mazıcıoğlu, "Bu çerçevede emisyon azaltma yükümlülüğümüz bulunmamasına rağmen enerji sektöründe enerji verimliliğinin geliştirilmesi ve potansiyelinin değerlendirilmesi, yenilenebilir kaynakların daha fazla kullanımı, temiz kömür teknolojileri alanında sürdürülen çalışmalar ve nükleer enerjinin enerji sepetimize dahil olacak olması hususları enerji ve çevre bağlantısı içinde yer almıştır" diye konuştu.

TBMM Çevre Komisyonu Başkanı Erol Kaya ise bina yatırımlarından elektrik kullanımındaki tasarrufa, su depolama tesislerinin ıslahına kadar her konuda netice almaya dönük çalışmalar yapılması gerektiğini belirtti.

Çevre yatırımları ve çevre hassasiyetinin oluşması konusunda daha ümitli olduklarını dile getiren Kaya, kalkınma, enerji ve yatırımların önemli olduğunu fakat tabiatın korunmasıyla ilgili de ahlaki çalışmalar yapılması gerektiğini söyledi.

Yeraltı kaynaklarını yeni nesil teknolojide kullanmanın önemli olduğunun altını çizen Kaya, yenilenebilir enerji kaynağı olan su, güneş ve rüzgarın ise insanlık ve dünya için zorunlu olduğunu sözlerine ekledi. - İstanbul

Kaynak: AA

Son Dakika Ekonomi 20. Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı ve Konferansı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement