2017 Hem Hayvancılık Açısından Hem de Bitkisel Üretim Açısından Yepyeni Bir Dönem" - Manisa

Gıda, Tarım ve Hayvancılık Bakanı Faruk Çelik, "2017 hem hayvancılık açısından hem de bitkisel üretim açısından yepyeni bir dönem." dedi.

Bakan Çelik, Yunusemre Belediyesinin düzenlediği 2. Uluslararası Yunusemre Günleri Gala yemeğinde Manisa'nın yerel televizyonu Manisa Medya TV'ye açıklamada bulundu.

Tarımın stratejik bir sektör olduğunu ve her geçen öneminin daha da arttığını söyleyen Bakan Çelik, göreve geldiğinden bu yana milletvekilleri ve tüm üniversiteler ve tarım ile ilgili kim varsa bir araya geldiklerini ve 7 bölgede toplantılar yaparak tarımın, hayvancılığın genel bir fotoğrafını çektiklerini ifade etti.

Bunların neticesinde Milli Tarım projesi diye bir proje oluşturduklarını ve projenin iki ayağı olduğunu belirten Bakan Çelik, ayaklarından bir tanesinin bitkisel üretimde havza bazlı modele geçmek olduğunu söyledi.

Türkiye'de 941 havza yaparak o ilçede yaygın değil, olması gereken ürünlerin ekilmesi konusunda çok anlamlı ve özenli bir çalışma yaptıklarını belirten Bakan Çelik, neticede 13, 14 ürünün ekildiği ilçelerin bazılarında 5, bazılarında 6 - 7 ürün deseninin ortaya çıktığını ve böylece destekleri, hangi ürün tavsiye ediliyorsa o ürünler üzerine yapacaklarını açıkladı.

Böylece çiftçi yönlendirilmiş olacağını ve daha sonra Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu ürünler, istediği ölçekte elde edilerek çiftçinin zararının söz konusu olmayacağını vurgulayan Bakan Çelik, şöyle konuştu:

"Yani arz ve talep dengesi dediğimiz, arz fazla olduğu zaman bir ürün bu yıl para yaptı, hep beraber ekelim dediğimiz zaman o ürün sorun haline geliyor bir sonraki yıl. Onun için bu tür sorunların ortadan kalkmasının yolu bir planlı üretime geçmektir. Şu anda havza bazlı üretimde ihtiyacımız planlı bir tarımsal bitkisel üretime geçmek. Birinci en önemli ayağı bu, çiftçinin de bir kazanımı olacak. Bizimde planlı bir üretime geçip ne yapıp ne yapmadığımız neyi ithal ettiğimizi, neyi ihraç ettiğimizi sağlıklı bir şekilde değerlendirme yapmamıza katkı sağlayacak, birinci adımımız bu.İkinci adımımız tabi bu bitkisel üretimde en önemli girdi maddeleri olan gübre ve mazotla ilgili yapılması gerekenler. Gübre, geldiğimiz günden itibaren gübretaş ta çok ciddi indirimler gerçekleştirdik. Gübrede yüzde 30'lara varan bir indirim söz konusu şu anda, bunun yüzde 18'i KDV. KDV'yi sıfırlayacağımızı söylemiştik, indirdik şimdi bu üretici boyutunda değil işletme boyutunda sıfırlama oldu. bu üreticiye yansır mı yansımaz mı şeklinde endişeleri vardı ama biz bunun takipçisi olduk ve şu anda ortalamada yüzde 23 düzeyinde gübrede bir indirim var. Gübre fiyatları geriliyor, bu çiftçimiz açısından sevindirici. Ama mazot fiyatlarında da her seçim döneminde tartışma vardı hatırlarsanız. Mazot fiyatları kimisi diyor ki ÖTV'nin yarısını alacağım, kimisi diyor ki ÖTV almayacağız, kimisi diyor ki 1500 liraya mazot vereceğiz. Yani her türlü spekülasyona açık bir noktaydı. Biz bunun çalışmasını yaptık. Yine bu destekleme modeli içerisinde hem desteklemeleri belli dönemde ödeme, müracaatı teke indirme, bir kez müracaat edecek vatandaş, iki kez ödeme yapılacak kendisine. Hem de mazotla ilgili olarak temel girdi olarak yüzde 50'sini karşılayacak formülasyonu geliştirdik ve 2017'den itibaren 2017'de ekilecek olan ürünlerin destekleri 2018'de ödenirken yüzde 50 mazot desteği sağlanmış olacak. Yani çiftçimiz 100 liralık mazotun 50 lirasını kendisi, 50 lirasını devletin, Bakanlığın karşıladığını görmüş olacak." diye konuştu.

Projedeki ikinci önemli ayağın hayvancılıkla ilgili olduğunu belirten Bakan Çelik, hayvan varlığının son derece önemli olduğuna dikkati çekerek, nüfusun arttığını ve tüketiminde arttığını vurgulayarak, özellikle kırmızı et tüketiminde sorunla karşı karşıya olduğumuzu söyledi.

Bakan Çelik, "Bunu açıkça söylemek lazım. Şu an 500 bin baş hayvan ithal etmezsek yani et fiyatlarıyla ilgili ciddi sorunla karşılaşacağız. Ama şimdi bunu sürdürülebilir bin noktada olmadığı için bizim kendi bünyemizde hayvan varlığını arttırma, hayvan üretimini arttırma konusunda adım atmamız gerekiyor. Bunun adının da Milli Tarım olmasının sebebi bu. Yani Milli Tarım projesi derken kendi hayvanını kendi üreten kendi toprak parçasını en iyi verimli kullanıp en rasyonel düzeyde verimi elde eden bir anlayışın bütün herkes tarafından paylaşılması ve benimsenmesi açısından bu çok önemli. Bunu ilk kez burada Manisa medyasına açıklıyorum. Şunu ifade edeyim, Türkiye'yi yetiştirici bölge diye meraların yoğun olduğu bölgeyi yetiştirici bölge yaptık 25 il. Burada çok ciddi destek var, buzağı desteği, ahıl, ağır destekleri var, hayvan alımında destekler var. Ayrıca düve merkezleri oluşturacağız, siz hayvancılık yapacaksınız, iyi de nereden hayvan alacaksınız. Şu an gidip bir yerlerden toplayacaksınız ya da ithal edeceksiniz. Bu böyle olmaz dedik ve 31 tane düve merkezi kuruyoruz, en az 500 tane hayvan bulabileceksiniz, cinsi soyu sopu beli olan diyelim kısa tabirle. Şimdi gidip oradan dilediğiniz kadar hayvanı alıp köyünüzde ağılınıza bağlayacaksınız ve hayvancılığa başlayacaksınız. Yani hayvan cinsi, ırkı ve kalitesine göre istediğiniz cinsi bulma imkanı olan merkezler açıyoruz. Aynı şeyi koç, teke ve manda da yapıyoruz. Böylece Türkiye'de yaygın bir üretim ağı oluşmuş oluyor. Bunlar neyi oluşturacak, iki üç sene içerisinde kendi döngüsünü hızlı bir şekilde sağlayacak. İlk etapta belki biraz daha ithala dayalı olacak ama sonra kendi içinde üretimi yoğunlaşan bir boyut alacak ve kendi kendine yeterli, kendi ihtilacını karşılayacak noktaya inşallah, hayvancılıkla ilgili ihtiyacımızı da karşılamış olacağız. Tabi bunların ayrıntıları var, ayrıntıları da ayak üstü söylemek doğru değil. 2017 yeni bir dönem, hem hayvancılık açısından hem de bitkisel üretim açısından yepyeni bir dönem." diye konuştu.

İki alanda araziden, vatandaştan ve çiftçiden ve bu işlerle uğraşanlardan aldıkları bilgileri ve tavsiyeleri formüle ederek millete hizmete sunmuş olduklarını kaydeden Bakan Çelik, sorunların hepsini konuşarak çözdüklerini, planlı bir döneme girdiklerini, eksiklerinde birkaç yıl içerisinde tolere ederek hedeflenen tarım politikasını gerçekleştireceklerini sözlerine ekledi.