Adalet Bakanı Bozdağ: (2)

Adalet Bakanı Bekir Bozdağ, "Bana göre eğer Atatürk yaşasaydı, '40 yıldır Türkiye devletini bölmek için benim askerime, polisime, sivil vatandaşlarıma saldıran terör örgütü PKK ve bu ülkenin birliğini, dirliğini yok etmek için mücadele eden terör örgütleriyle benim kurduğum parti nasıl yan yana durabilir.' diye emin olun Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibini eleştirirdi." dedi.

Bozdağ, A Haber televizyonunda gündeme ilişkin değerlendirmelerde bulundu, soruları yanıtladı.

Anayasa değişikliğine ilişkin bir soru üzerine Bozdağ, 7 Haziran 2015'teki genel seçimlerinden sonra Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın anayasal yetkisini kullanarak seçimleri yenileme kararı aldığını hatırlattı.

Seçimleri yenilemeyle feshin ayrı olduğunu belirten Bozdağ, seçim yenileme kararı alındığında Meclisin ortadan kalkmayacağını, milletvekillerinin seçimlere kadar görevlerini sürdüreceğini bildirdi.

Anayasa değişikliğine göre hükümetin kurulamaması gibi bir sorunun bundan sonra yaşanmayacağını, sandıkta hükümetin kurulacağına değinen Bozdağ, cumhurbaşkanının seçimleri yenileme yetkisini kötüye kullanmaması için parlamento seçimlerinin yenilenmesi halinde cumhurbaşkanı seçiminin de yenileneceğini vurguladı.

Adalet Bakanı Bozdağ, cumhurbaşkanı kararnamesiyle insanların haklarını, hürriyetlerini, yaşam tarzlarını, siyasetini ortadan kaldıracak ve bu alandaki teminatları yok edecek bir düzenleme yapma imkanının bulunulmadığını aktardı.

Anayasa Mahkemesine üye seçimi

Cumhurbaşkanının Anayasa Mahkemesinin tamamını seçeceğine yönelik söylemler bulunduğunu anımsatan Bozdağ, bunun da gerçeği yansıtmadığına işaret etti.

Halk oylamasına giden pakette cumhurbaşkanının, Anayasa Mahkemesi üyelerini seçmesine dair bir düzenleme bulunmadığına dikkati çeken Bozdağ, şöyle devam etti:

"Anayasa Mahkemesinin üyelerinin görev süresi 12 yıl. Cumhurbaşkanının görev süresi 5 yıl. Bir cumhurbaşkanı seçeceği üyelerden dolaylı da olsa doğrudan da olsa belki hiçbirini bu 5 yıl içerisinde seçemeyecek. Çünkü görev süresi dolmadan görevden alma yetkisi yok. Görev süresi dolmayacak, 5 yıl da hiçbirini seçemeyecek. İkinci dönem seçildi bir cumhurbaşkanı, o bile bunların tamanını atama hakkına, imkanına sahip değil. Çünkü hem görevi bitmiyor hem bir kısmını Meclis seçiyor hem de dolaylı seçim var, doğrudan seçim çok sınırlı."

Halk oylamasında nasıl bir sonucun çıkacağının sorulması üzerine Bozdağ, kararsız seçmenlerin büyük çoğunluğunun "evet" oyu olarak kararını değiştirdiğinin görüldüğünü belirtti.

Bozdağ, halk oylaması "evet"le sonuçlanacağına inandığını dile getirdi.

"Atatürk, Kılıçdaroğlu ve ekibini eleştirirdi"

"Atatürk olsaydı bu paket hakkında ne düşünürdü?" şeklindeki bir soru üzerine Bozdağ, bir Alman gazetesinde Atatürk'le ilgili yer alan manşeti hatırlattı.

Bakan Bozdağ, Atatürk'ün Türkiye'yi işgalden kurtaran, cumhuriyeti ilan eden, yeni hukuk sistemini Türkiye'ye kazandıran, demokrasiye gidişin yollarının temellerini atan bir lider olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

"Bana göre eğer Atatürk yaşasaydı, '40 yıldır Türkiye devletini bölmek için benim askerime, polisime, sivil vatandaşlarıma saldıran terör örgütü PKK ve bu ülkenin birliğini, dirliğini yok etmek için mücadele eden terör örgütleriyle benim kurduğum parti nasıl yan yana durabilir.' diye emin olun Sayın Kılıçdaroğlu ve ekibini eleştirirdi. 'Türkiye'nin zayıflığını, güçsüzlüğünü, istikrarsızlığını, ekonomisinin çökmesini isteyen ve her geçen gün bağımsızlık karekterinin zayıflamasını ve dışa daha çok bağımlı hale gelmesini isteyenlere karşı biz ölümüne böylesine bir bağımsızlık mücadelesini verirken, bütün Avrupa 'hayır' çıksın diye uğraşırken, siz bu mücadeleleri yok sayarak nasıl onlarla aynı istikamette, aynı hedefte olursunuz?' diye kesinlikle hem CHP'ye hem CHP yönetimine hem de kendini seven insanlara, 'Yapmayın, benim yolum bu yol değil. Ben teröristlerle hiçbir zaman yan yana gelmedim. Hep onlarla mücadele ettim. Türkiye'nin karşıtlarıyla da hiçbir zaman yan yana, aynı istikamette koşmadım, siz de koşmayın.' derdi. Ben inanıyorum ki Atatürk onları eleştirirdi ve kararı da Türkiye'nin yararına olan bir karar olurdu."

(Bitti)