Adana - Ailenin Tek Erkek Evladı Şehit Polis Adana'da Toprağa Verildi

Ailenin tek erkek evladı şehit polis Adana'da toprağa verildi

VIDEO YOK

DİYARBAKIR'ın merkez Sur İlçesi'nde PKK'lı teröristlerin keskin nişancı tüfeği Kanas ile açtığı ateşte yaralanan ve tedavi altına alındığı hastanede şehit düşen özel harekat polisi 35 yaşındaki Ali Bulduk, memleketi Adana'nın Kozan İlçesi'nde düzenlenen tören ardından gözyaşları arasında toprağa verildi. Ailenin tek erkek çocuğu olan şehidin babası 75 yaşındaki Salih Bulduk, "Kapımız her çalındığında ürperiyorduk" diye gözyaşı döktü. 4'ü kız 5 çocuk sahibi babası Salih ile anne Fatma'nın oğlu olan Ali Bulduk'un cenazesi, ilk olarak Kozan İlçesi'ne bağlı Güleri Mahallesi Cambazlar Mevkii'ndeki babasının evine getirildi. Evin tek oğlu Ali'nin cenazesinin eve gelmesiyle birlikte Bulduk ailesi ve yakınları ağıtlar yaktı.

YÜZÜNE SON KEZ BAKTILAR

Ailenin isteği üzerine cenaze aracından indirilen şehidin Türk bayrağına sarılı tabutu taziye çadırına alındı. Burada tabut açılarak baba Salih, anne Fatma, eşi Melek Bulduk ile kız kardeşlerine son kez yüzü gösterildi. Dualar edilip helallik alınması ardından şehit polisin naaşı Kozan Şehir Mezarlığı'na götürüldü.

Buradaki törene Adana Valisi Mustafa Büyük, AK Parti Adana Milletvekili Tamer Dağlı, CHP Adana Milletvekili Züfikar İnönü Tümer, 6'ncı Mekanize Piyade Tümen Komutanı Tümgeneral Osman Erbaş, İl Emniyet Müdürü Cengiz Zeybek, Kozan Belediye Başkanı MHP'li Musa Öztürk, askeri ve mülki erkan, şehidin yakınları ile yaklaşık 5 bin kişi katıldı. 9 yıllık polis memuru olan ve 6 yaşındaki Bahadır'ın babası Ali Bulduk, cenaze namazının kılınmasının ardından gözyaşları arasında mezarlıktaki şehitlikte toprağa verildi.

"KADERDE NE VARSA O OLUR"

Diyarbakır'da 6 yıldan bu yana görev yapan, görev süresi geçen yıl dolmasına rağmen kendi isteği üzerine görev süresini uzatan şehidin babası Salih Bulduk'un oğluyla en son şehit olmadan 2 gün önce görüştüğü öğrenildi. Acılı baba Bulduk'un yakınlarına "Sık sık telefonla konuşuyorduk. 'Oğlum Diyarbakır çok karışık kendine dikkat et' diye kendine söylerdim. O da 'Baba kendimize dikkat ediyoruz. Bütün arkadaşlar kendine dikkat ediyor. Kaderde ne varsa o olur' diyordu. Gece gündüz onu düşünüyordum. Devamlı oralardan asker polis cenazesi geliyor, vurulduklarını televizyonlardan izliyordum. Uykular bize haram oluyordu. Annesi ve ben her kapı zili çaldığında, telefon çaldığında 'Acaba oradan bir haber geldi mi?' diye ürperiyorduk" dediği belirtildi.