Manisa'da Cumhurbaşkanı Afişlerinin Tahrip Edilmesine 3 Gözaltı

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın, 4 Haziran Perşembe günü Cumhuriyet Meydanı'nda yapılacak Manisa mitingi öncesinde Alaşehir ilçesinde cadde ve sokaklara asılan 25 çerçeveli afişi, tahrip edildi. AK Parti Alaşehir İlçe Teşkilatı konuyla ilgili savclığa suç duyurusunda bulundu.

Savcılığın talimatı üzerine harekete geçen polis, söz konusu afişlerin asılı olduğu cadde ve sokaklardaki işyerlerinin güvenlik kamerası kayıtlarını incelemeye aldı. Polis, afişlere zarar verdikleri gerekçesiyle T.B. (17), F.B. (22) ve E.K.'yi (19) gözaltına aldı. Üç genç ifadelerinin ardından serbest bırakıldı.

Gençlerin gözaltına alındığının duyulmasının ardından MHP Manisa 2'ci sıra milletvekili adayı Zeynel Balkız, partisinin Alaşehir ilçe lokalinde basın toplantısı düzenledi.

'CUMHURUN DEĞİL, AK PARTİ'NİN CUMHURBAŞKANI.'

Balkız, cumhurbaşkanının Manisa'da yapacağı mitingi eleştirip, "Cumhurbaşkanı burada tamamen tarafsızlığını bırakmış, siyasal bir taraflılığın göstergesi olarak artık AK Parti'nin cumhurbaşkanı haline gelmiştir. Eğer cumhurun başı olsaydı, Manisa'daki bir siyasal mitinge kendisini davet ettirmeyecek ve bu pankartlar asılmayacaktı. Kalkacak otobüslerde de mitingi düzenleyenin ismi yok. Bu apaçık bir manipilasyondur ve Cumhurbaşkanlığı siyasete alet edilmiştir. Bu haliyle Cumhurbaşkanı cumhurun değil AK Parti'nin cumhurbaşkanıdır. Dolayısıyla tahrip edildiği ileri sürülen afişlerle ilgili olarak gerek savcısının gerekse emniyet müdürlüğünün harekete geçmesi hukuka aykırıdır. Üç gencin de gözaltına alınması da hukuka aykırıdır. Bu hukuğun çiğnendiği noktadır. Çünkü bir olayın suç olabilmesi için kanunlarda suç şeklinde tarif edilmesi lazım. Kimin koyduğu belli olmayan, sahibi olmayan pankartkarın ortadan kaldırılması ile ilgili iddiada öncelikle bir siyasi partinin şikayetçi olamaması lazım. İkincisi hiçbir koruması olmayan pankartların yırtılmasıyla ilgili kanunlarda tarif edilmiş bir suç yok. Bu ne cumhurbaşkanına hakaret ne tehdit, sövme ne de hırsızlık ve mala zarara verme suçunu oluşturur. Sokaklara konmuş olan bir duyuru kağıdının veya bir fotoğrafın sadece yırtılma veya ortadan kaldırılmasıyla ilgili bir suç oluşmuş değildir. Bunun yanında tarafsızlık ilkesi tamamen ortadan kalkmış ve kendilerine suç isnat edilen gençlerimiz gözaltına alınmışlardır. Buradan şunu anlıyoruz, maalesef savcılar ve emniyet güçleri iktidar ve cumhurbaşkanı tarafından büyük bir baskı altında tutulmakta. Ayrıca, iktidara yaranmak isteyen kamu görevlileri derhal harekete geçip üç gencimizi gözaltına alma suçunu veya kanuna aykırılığı işlemişlerdir. Eğer pankartların kaldırlması suç ise MHP'nin 35 tane pankartı ortadan kaldırılmıştır. Biz de bunlarla ilgili suç duyurusunda bulunacağız. Büyük bir ihtimalle bunun AK Partililer tarafından yapıldığını tahmin ediyoruz. Bakalım kamu görevlileri aynı hassasiyeti gösterecekler mi göreceğiz. Umuyoruz ki bu üç gencimizle ilgili takipsizlik kararı verilir" diye konuştu.

'ÜZÜM KANDIRMACASI'

İktidar partisinin 60 bin ton üzüm aldığını iddia ettiğine de dikkati çeken Balkız, "2013 sezonunda üzüm 4.5 liradan satılırken, geçen yıl maalesef bu rakam 2.5-3 liraya geriledi. Eğer devlet 60 bin ton üzüm alışını tam sezonun açıldığı dönemde yapsaydı biz bu kararı ayakta alkışlardık. İktidara da teşekkür ederdik. Ama üzümler üreticinin elinden çıktıktan sonra AK Parti'nin Manisa il kongresinde, 'Üreticilerimize destek amacıyla 60 bin ton üzüm alacağız' diyerek, üreticilerin ağızlarına bir parmak bal çaldılar. Oysa üreticinin elinde üzüm kalmadı. Son yaptığımız incelemede TARİŞ'ten sadece 1200 ton üzüm bağlantısı yaptıklarını gördük. 2015 üzüm sezonu için bir bağlantı olmadığı için biz buna sedece '58 bin 800 kiloluk yalan' diyebiliriz" diye konuştu.