Anlı: Diyarbakır'da Yaşayan Kadın Olsam AKP'ye Oy Vermezdim - Son Dakika
Güncel

Anlı: Diyarbakır'da Yaşayan Kadın Olsam AKP'ye Oy Vermezdim

Anlı: Diyarbakır\'da Yaşayan Kadın Olsam AKP\'ye Oy Vermezdim

BDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Fırat Anlı, "Ben Diyarbakır'da yaşayan bir kadın olsam Ak Partiye tek bir oy bile vermem" dedi.

04.02.2014 13:42

Barış ve Demokrasi Partisi (BDP) Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Fırat Anlı, 30 Mart'ta yapılacak yerel seçimlerde BDP'nin hedeflerini ve projeleri anlatıldı. Gündeme dair açıklamalarda bulundu.

"HAFİF RAYLI SİSTEMİN KAZMASI 2015'İN SONUNDA VURULACAK"

Halka eşit hizmet belediyecilik anlayışının BDP ile geliştiğini kaydeden BDP Diyarbakır Büyükşehir Belediyesi Eş Başkan Adayı Fırat Anlı, tüm vatandaşların verilecek hizmetlerden eşit şekilde yararlanacağını ifade etti. 2015'in sonunda Diyarbakır şehir merkezinde hafif raylı sistem, Ergani- Bismil ilçeleri arasında da belediyenin banliyö tren hattı kurulacağını dile getirdi. Başkan adayı Anlı; "Diyarbakır'da 2015'in sonuna kadar inşallah hafif raylı sistem projemizin kazmasının vurmayı hedefliyoruz. Artık eski anlayışla belediyecilik yapmayacağız. Gerekirse Ankara'ya gideriz ve ne gerekli ise projemiz için her şeyi yapacağız. Kararlı bir şekilde işleri sonlandıracağız. 2015'in sonunda hafif raylı sistem toplum tarafından kendi gözleriyle görülecektir. Hep beraber halkımızla birlikte ilk çalışmanın kazmasını vuracağız" dedi.

ERGANİ, BİSMİL ARASINA BANLİYÖ TREN HATTI

Diyarbakır'ın İlçeleri arasındaki ulaşımla ilgili olarak ta Başkan Adayı Anlı, "Dış ilçelerin alt yapı sorunları, su kanalizasyon ve yollarda sorun kalmayacak. Ergani, Bismil arasında da demiryolları tarafından kullanılan hattın Belediye tarafından banliyö tren hattı olarak kullanılmasını sağlayacağız. Bu sistem bütün büyükşehirlerde var. Diyarbakır nüfusun büyük bir kısmı banliyö tren hattının olduğu kısımdan yararlanacak. Ergani'nin köylerinden Bismil'in köylerine kadar insanlar çok ucuz makul ücretlerle ulaşım hizmetlerinden yararlanacaklar" diye konuştu.

"PARTİMİZE KARŞI İLGİ ARTARAK DEVAM EDİYOR VE HER GÜN KATILIMLAR VAR"

Barış ve Demokrasi Partisi'ne başta Diyarbakır olmak üzere bölgede katılımların arttığını ifade eden Büyükşehir Eş Başkan Adayı Anlı, bunu dört sebebe bağladı.

Anlı, "Birincisi hükümet doyum noktasına ulaştı ve artık yavaş yavaş inişe geçecek. İkincisi aday seçiminden kaynaklı hükümet partisinin gösterdiği adaylara dönük orada bulunan ailelerin, aşiretlerin veya yerel güçlerin buradaki rahatsızlığı, üçüncüsü Kürt ulusal birliğinin sağlanmasından kaynaklı herkesin bu ulusal birliğin parçası olma noktasındaki talebi, dördüncüsü de belediye hizmetlerinden artık herkes faydalanmak istiyor. Bugün Eğil'in merkezi de, Çüngüş'ün köyleri de Karacadağ'daki insanlarımızda aynı şekilde, Çınar'ın, Bismil'in, Diyarbakır'ın her noktasındaki insanlar hizmet bekliyor. Artık belediye hizmetlerinde hak ettiğini almak istiyor. Partimize karşı ilgi artarak devam ediyor ve her gün katılımlar var" şeklinde konuştu.

"KADINLAR AK PARTİYE OY VERMEMELİ"

Başkan adayı Anlı, partilerin toplumdaki her kesimi kapsaması gerektiğini anlattı. Partilerindeki eş başkanlık sistemine değinen Anlı, sistemin tüm partilerce uygulanması gerektiğini söyledi. BDP için her nerede bir belediye varsa bir kadın bir de erkekle temsil edildiğini kaydeden Anlı, Türkiye'deki 26 kadın Belediye Başkanı olduğunu, bunun 15'inin BDP'li olduğunu belirterek, "Açıkçası bu seçimlerde biz yüzde 50 eş başkanlık sistemi üzerinden tüm kadınlara yer verdik. Her belediyenin olduğu yerde bir kadın bir erkek aday vardır. Ama Ak Parti Diyarbakır'da tek bir belediyede kadın aday gösterme cesaretine girmedi. Ben Diyarbakır'da yaşayan bir kadın olsam Ak Partiye tek bir oy bile vermem. Kadınlar için söylüyorum tek bir oy vermem. Bunu anlasınlar ki bir dahaki sefere kadınlara hak ettiği temsiliyeti versinler. Yani toplumun yüzde 50'sini görmeyeceksiniz. Böyle bir siyaset böyle bir temsiliyet olabilir mi?" diye konuştu.

"HÜKÜMETİN CİDDİ VE KALICI ADIMLAR ATMASI LAZIM"

Barış sürecinin seçim sonrasına bırakıldığı yönündeki değerlendirmelere ise Anlı, "Seçim ayrı işler çözüm süreci ayrı işler ama çözüm sürecini ne menfaatimiz için kullanalım nede çözüm sürecinin kimseye zararı olmasın. Barış süreci, o kadar değerlidir ki seçimler nedeniyle ertelenebilecek bir süreç değildir. Barış sürecinden hepimiz istifade edeceğiz ve hepimizin menfaatinedir. Sadece Ak Partililer, sadece BDP'liler bu sorunun muhattaki değil, CHP'de MHP'de çözüm herkesin lehine olan bir durumdur. Kim çözüme karşı çıkabilir, kim çözüme hayır diyebilir ama bu konuda hükümetin ciddi ve kalıcı adımlar atması lazım. Barış süreciyle kimsenin burnu bile kanamamış olması çok mutlu edici bir durumdur" dedi.

"BAŞBAKAN, KÜRTLERİN DESTEĞİNİ ARKASINA ALMADAN DEVAM ETMESİ MÜMKÜN DEĞİLDİR"

"Uluslararası alanda Başbakan Erdoğan'ın kalemi kırılmıştır" diyen Anlı, iki yıldan bu yana Başbakan Erdoğan'ın uluslararası alanda çok ciddi bir itibar kaybettiğini ifade ederek, "Bu son paralel mesele de uluslararası bir yansımadır. Şu anda Başbakan'ın yapacağı en önemi çıkış bu ülkedeki insanların demokratikleşme noktasındaki taleplerini karşılamak. Özellikle Kürt meselesini çözüp Kürtlerle, sadece Türkiye'deki Kürtlerle değil, Rojava'daki, Kürdistan Federasyonundaki Kürtlerle yani tüm Kürtlerle ciddi bir ittifak kurması gerekir. İmralı görüşmelerini de sonuna kadar devam ettirip burada bu sorunun çözümüne dair güçlü bir tablo ortaya çıkarsa o zaman bu uluslararası girişimler sonuçsuz kalır. Başbakan en azından güçlenerek çıkar ve kesinlikle Kürtler olmadan olmaz. Başbakan Erdoğan Kürtlerin desteğini arkasına almadan devam etmesi mümkün değildir" şeklinde konuştu.

"CEZAEVİNDEKİ ARKADAŞLARIMI DÜŞÜNDÜĞÜMDE SIKILIYORUM; ÜZÜLÜYORUM"

Cezaevinde kaldığı dönemlerde yaşadıkları ve geride bıraktığı arkadaşları için Anlı şöyle dedi:
"Çoğu arkadaşlarla çok özel paylaşımlarımız oldu. Yıllarca aynı odada kaldık aileleriyle tanıştık. Hasta olanlar var mesela orada şu anda ciddi olarak durumu iyi olmayan üç hastamız var. Küçük çocukların büyüdüğünü gördük. Benim oda arkadaşımın Şeyhmus Bayhan'ın çocukları kocaman oldu. Nejdet Atalay'ın çocukları küçücükken şimdi boyu benimkini geçiyor. Muharrem Erbey'in öyle ve Hatip Dicle bu yaşında hastalıklarla yaşı itibarıyla cezaevinde kalamazken bunları düşündüğünüzde sıkılıyorsunuz, üzülüyorsunuz. Umarım bir an önce arkadaşlarımız aramıza katılır. Bu hem barış sürecine olumlu yansır, hem de ciddi bir şehirde bu insanlarımızın bilgi birikiminden yararlanmış oluruz"

Kaynak: Temsilci

Son Dakika Güncel Anlı: Diyarbakır'da Yaşayan Kadın Olsam AKP'ye Oy Vermezdim - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement