"Arzum OKKA ile OKKA'lı Muhabbetler" Gaziantep'te

Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay, gazeteci Balçicek İlter ve Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı'nın katıldığı söyleşi Gaziantep The Anatolian Hotel'de 4 Nisan Cumartesi günü gerçekleştirildi. OKKA'lı Muhabbetler etkinliğinde kadın, başarı ve Türk Kahvesi konuşuldu, konuklara Arzum OKKA ile hazırlanan geleneksel tada uygun ve bol köpüklü Türk kahveleri ve baklava ikram edildi.

Ufak dokunuşlarla büyük farklar yaratan Arzum, Türk kahvesi üzerine keyifli bir sohbet serisi olan "Arzum OKKA ile OKKA'lı Muhabbetler" etkinliğini Anadolu'ya taşıdı. Daha önce İstanbul Coffee Festival kapsamında ve Güneştekin Sanat Merkezi'nde sanatçı Ahmet Güneştekin'in katılımıyla gerçekleşen "OKKA'lı Muhabetler" etkinliği 4 Nisan Cumartesi günü Gaziantep The Anatolian Hotel'de gerçekleştirildi. Gaziantep Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, Türkiye Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay, gazeteci Balçicek İlter ve Arzum Elektrikli Ev Aletleri Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı'nın katıldığı etkinlikte kadın, başarı ve Türk Kahvesi konuşuldu. Konuklara etkinlik boyunca Arzum OKKA ile hazırlanan geleneksel tada uygun ve bol köpüklü Türk kahveleri ikram edildi.

Fatma Şahin: Arzum'un artık bir menengiç kahve makinesi yapması gerekiyor!

"OKKA'lı Muhabbetler" söyleşisinde Gaziantep Büyük Şehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin Türk kahvesinin geçmişini çok iyi bilmemiz gerektiğini, Türk kahvesinin şarkılarımıza ve türkülerimize sirayet ettiğini ve kız isteme ritüelinde de çok önemli bir yeri olduğunu ifade etti. Gazeteci Balçiçek İlter'in, Şahin'e "Siz iyi kahve yapar mısınız?" sorusu üzerine Fatma Şahin "Deniyorum... Kahvenin köpüklü olması için suyu soğuk koymak gerekiyor. Artık Allah'tan Arzum OKKA var." dedi. Menengiç kahvesinin çok faydalı olduğunu ve muhteşem bir aromaya sahip olduğunu sözlerine ekleyen Şahin, Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı'ya "Arzum'un artık bir menengiç kahve makinesi yapması gerekiyor. Menengiç kahvesinin köpük derdi de yok. Üstelik size istediğiniz kadar yerli tohum da gönderebiliriz." dedi.

Gaziantep 9. Gastronomi Şehri Olacak

Etkinlikte dünyanın 8 Gastronomi Şehri olduğunu söyleyen Büyükşehir Belediyesi Başkanı Fatma Şahin, dünya mutfağında bir tektipleşme gözlenirken, kebap ve lahmacun dışında 400 çeşit kazan ve sebze yemeğine sahip olan Gaziantep'in 9. Gastronomi Şehri olması için çalışmalarını sürdürdüklerini sözlerine ekledi. Şahin "Gastronomi şehri olma yolunda baklavamız Avrupa Birliği tarafından tescillendi, Gaziantep Sanayi Odası Başkanı'nın da katkılarıyla önümüzdeki dönemde fıstığa ve sedefe de AB işareti alacağız." diye konuştu.

Arzum satrançta kadın sporcuları desteklemeye devam edecek

Söyleşide günde 10-12 fincan Türk kahvesi içtiğini söyleyen Satranç Federasyonu Başkanı Gülkız Tülay, federasyonun 81 il ve 275 ilçede örgütlü olduğunu ve 563 bin lisanslı sporcusu bulunduğunu ifade etti. Tülay, 2009 yılından bu yana Arzum'un Kadınlar Satranç Turnuvası'nın ana sponsoru olduğunu, Arzum'un marka olarak bu sponsorluğa çok yakıştığını düşündüğünü paylaştı.

Balçiçek İlter'in Murat Kolbaşı'na Arzum'un neden özellikle kadın satranççıları desteklediğini sordu. Kolbaşı'nın yanıtı şöyle oldu: "Arzum'un misyonu, kadınların yaşamında küçük dokunuşlarla büyük farklar yaratmak. Bu kapsamda 2009 yılından bu yana Kadınlar Satranç Turnuvası'nın ana sponsoruyuz. Ülkemizde satrançta çok başarılı olmuş sporcularımız var. Uluslararası turnuvalarda ülkemizi başarı ile temsil etmeleri için Arzum olarak elimizden gelen desteği vermeye devam edeceğiz." dedi.

Balçiçek İlter: Artık Türk kahvesini tercih ediyorum

Söyleşinin moderatörlüğünü üstlenen gazeteci Balçiçek İlter "Kahvenin hayatımda önemli bir yeri var. Güne mutlaka kahve ile başlarım. İş yaşamının koşuşturmasında, bir yerden bir yere yetişmeye çalışırken kahve hazırlamak çok zor olabiliyor. Bu nedenle filtre kahve veya espresso gibi kahveler tercih ediliyor. Tam da çalışan insanların hayatına uygun olarak dizayn edilen Arzum OKKA'nın, kahveyi hızlı ve pratik bir şekilde hazırlamasıyla, Türk kahvesi benim hayatımda daha fazla yer almaya başladı. Artık espresso ya da filtre kahve yerine Türk kahvesini tercih ediyorum" dedi.

Türk kahvesi UNESCO tarafından tescillendi

Arzum Yönetim Kurulu Başkanı Murat Kolbaşı; "Benim de yönetim kurulu üyesi olduğum Türk Kahvesi Kültürü ve Araştırmaları Derneği'nin, Kültür Bakanlığı'yla beraber UNESCO'ya yapmış olduğu başvuruyla 2013 yılı Aralık ayında Azerbaycan- Bakü'de Türk Kahvesi"İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne" girdi. Böylece Türk kahvesinin kime ve nereye ait olduğu tescillenmiş oldu. Dünyada günde 1.3 milyar fincan kahve içiliyor. Bundan 500 yıl önce kahvenin dünyaya yayılmasını sağlayan Türk kahvesi, günlük 1.3 milyar fincanlık pazardan yüzde 10 dahi pay alamıyor. Espressonun, filtre kahvenin ve suda çözülebilir hazır kahvenin tüm dünyaya yayılmasında, bu kahve türlerinin 1900'lü yılların başında makineli çözümlere geçmesi belirleyici oldu. Türk kahvesi ise 2003 yılına kadar makineleşemedi. Arzum 2003'te ilk elektrikli cezveyi üretti. Ardından benzen ürünler geldi. Son 10 yıllık periyotta Türk kahvesinde önemli bir makineleşme süreci başladı. Türk kahvesinin dünyada hak ettiği konuma ulaşamamasının en önemli nedeni, Türk kahvesinde makineli çözümlerin diğer kahve türlerine kıyasla 100 yıl kadar gecikmesidir.

Bu noktada Türk kahvesinin başka bir sorunu, makineyle de yapılsa elle servis ediliyor olması. Arzum, kendine global pazarda yer bulabilmesi için, Türk kahvesini doğrudan fincana servis eden bir ürüne odaklandı. Arzum OKKA bu bakış açısıyla geliştirip piyasaya sunuldu. Arzum OKKA doğrudan fincana servis özelliğiyle rakiplerinden ayrışıyor. Kahvenin köpüğünü tüm fincanlara eşit olarak dağıtıyor ve yavaş pişirme özelliğiyle de közde Türk kahvesi tadını yaşatıyor. Son olarak servisin ardından kendi kendini yıkama özelliğiyle pratik bir kullanım sunuyor.

Türk kahvesinin UNESCO'nun "İnsanlığın Somut Olmayan Kültürel Mirası Temsili Listesi'ne kaydedilmesinin sağladığı avantajla, dünyaya mümkün olduğu kadar çok kahve makinesi sunmamız gerekiyor. Bu noktada "çekirdekten fincana servis" yapabilen makineleri geliştiriyor olmak çok önemli. Çünkü Türk kahvesi, çekirdeği çekildiğinde, diğer kahve türlerine nazaran en ince kahve türü olduğu için havayla temas ettiği anda bayatlamaya başlıyor. Eğer çekirdekten fincana servis edilebilen makineler üretebilirsek, Türk kahvesinin dünyada hak ettiği yere gelebileceğine inanıyorum. Bugün artık bizim Türk kahvesi ile Avrupa pazarında nasıl güçlenebileceğimizi, yeni pazarlara, Çin pazarına nasıl girebileceğimizi konuşmamız, bu pazarlara dair stratejiler geliştiriyor olmamız gerekiyor." şeklinde konuştu.