Bartın Özel Gülpembe Öğretmenleri Macaristan’da

Okulumuz öğrencileri öğretmenlerinden oluşan grup daha önce de Polonya, Portekiz, İspanya'ya gitmişlerdi. Dokuz ülkenin katıldığı projede: Türkiye, Polonya, Macaristan, İspanya, Portekiz, Bulgaristan, Letonya, Litvanya, Romanya heyetleri görev aldı.

Projenin konusu "Green Eurupe" (Yeşil Avrupa) idi. THY. Uçağı ile bir saat elli dakika sonra istanbul'dan Başkent Budapeşte'ye ulaştık. Yeşillik ve güzel bir ülke. 1540 yılında Kanuni Sultan Süleyman tarafından fethedilmiş, Osmanlı 145 yıl kalmış. Yani bizim topraklarımızmış. O dönemlerde yirmi dört cami elli kadar mescit varmış fakat çoğu misyonunu kaybetmiş. Projenin dördüncü etabına ev sahipliği yapan Macaristan heyeti hava alanından itibaren gerçekten güzel bir karşılama yaptılar. Okulun girişinde öğretmen ve öğrenci grubu kendi adetlerine uygun olarak ekmek ve tuzla karşıladılar ve her ülkenin ismi okunup "Hoşgeldiniz" dediler. Kahvaltı ile başlayan programdan sonra Ülkeler kendilerine ait hediyeleri takdim ettiler. Biz de Amasra'ya ait ahşaptan hediyelerimizi ve Safranbolu lokumumuzu ikram ettik.

Pecel şehrinde kaldık. Onbeşbin nüfuslu bir yer. Macaristan'ın nüfusu da On milyon. Pecel Budapeşte'ye otobüs ile yarım saat mesafede. Kaldığımız otel sakin, temiz ve yeşillik bir mekandı. Para birimi Forin , fiyatlar Türkiye'den yüzde yirmi daha pahalı. Ortalama bir öğretmenin maaşı bin lira civarında. Macaristan AB. Ülkesi olmasına rağmen ekonomisi bizden daha geri. Bol sıfırlı paraları var. Bir TL. yüzyirmi forin yapıyor. Misafir olduğumuz okulu detaylı bir şekilde gezdik. Okul temiz, bahçesi yeşil,düzenli ve disiplinli,güzel bir spor salonu mevcut. Öğretmenlerin çoğu bayanlardan oluşuyor. Öğretmen ve öğrencilerin de ilgi ve hayranlık hislerini çok rahat anlıyorsunuz.

Okul projeye uygun olarak düzenlenmiş. Koridor ve panolar ona göre dizayn edilmiş." Comenius " ağaçları dikilmiş,Okul gazetesi düzenlenmiş, şiirler, makaleler, resimler yapılmış. Ağaçlar kesilmesin münazaraları tertip edilmiş,proje kapsamında müze ziyaretleri yapılmış. Biz de öğretmenler grubu olarak Botanik bahçelerini ve müzelerini gezdik. Sınıf süsleme yarışmaları,suyu koruma yarışmaları, Milli parklarla ilgili bilgi yarışmaları yapılmış. Ayrıca pul ve poster sergi çalışmaları yapılmış. Bir de arabasız günleri var. ( o gün bisikletle gidiyorlar) Resmi ve sivil toplum kuruluşları çevre koruma çalışmaları yapıyorlar. Veda törenine belediye başkanı da katıldı, heyetlere hediye takdim etti. (orada belediye başkanları en yetkili kişiler kabul ediliyor.) Okulun öğrencileri de güzel bir program hazırlamışlar beraberce onları izledik.

Macaristan zaman zaman başka ülkeler tarafından ele geçirilmiş. Onun için özgürlüklerini çok önemsiyorlar. Bu yüzden de sürekli geniş bir meydanda "Özgürlük Ateşi" yanıyor. Macaristan Meclisini gezdik, Parlemanto Avrupa'nın ikinci büyük parlementosu. Bina yaz-kış yirmi derece sıcaklıkta, doksan altı metre boyunda, Bin dokuzyüz iki'de inşa edilmiş, gerçekten muhteşem. AB bayrakları ve üyeliğe yakın ülkelerin bayrakları var. Türk bayrağımızı da iftiharla seyrettik ve yanında fotoğraf çektirdik. Budapeşte'de meclis binasının boyu oradaki kilise (katedral) ile aynı boyda, bunun sembolik bir anlamı var. Şu demek:Devlet işleriyle din işlerini eşit tutuyorlar.

Son bir günü kendimiz Türk kolejinin müdürü Efkan bey rehberliğinde gezdik. Kendisine çok teşekkür ederiz. Çok ilgilendi, vakit ayırdı. Türk işadamlarına ait restoranlar ve dükkanlar var. Türk okulunu da ziyaret ettik. Öğretmenler fedakarca ülkemizi tanıtıyorlar. Üniversite okumak için gelen gençlerle tanıştık. Okudukları bölümler Türkiye'de denkliği olan bölümler. (Tıp- hukuk- Mühendislik vb.)

Tuna Nehrinde feribotla gezi yaptık. Tuna Nehri , Budapeşte hatta Macaristan'la ilgili bilgileri kulaklıklardan istediğiniz dilde tanıtımını dinleyip görüntüleri izliyorsunuz.. Harika bir gezinti oldu. Tuna nehri üzerinde sekiz adet büyükçe muhteşem köprüler inşa edilmiş. Bunlardan birisinin adı "Zincirli Köprü" onun için: "Geleceğin ve gençliğin Köprüsü deniyor.Buda ve Peşte ayrı iki şehirken birleşmiş ve "Budapeşte" olmuş.Tuna'nın incisi Budapeşte kabul ediliyor. İlk köprü Osmanlı zamanında yapılmış.

Türk şehitliğini ziyaret ettik. Galiçya'da şehit düşen ya da yaralı iken vefat eden on beş bin şehidimizi defnetmişler. Şehitlik çok bakımlı, sürekli temizlik ve bakımını yapan bir görevli var. Şehitlikteki mezar taşlarını okuduğunuz zaman on beş yaşından elli yaşına kadar insanların mezarlarına şahit oluyorsunuz. Bir de orada "Gül Baba" isminde bir dervişin türbesi var . Orayı da ziyaret ettik. Türbeye farklı ülkelerden de ziyarete gelenler var. Macarlar da çok seviyorlar. Gül Baba irşad ve tebliğ için bizzat kanuni Sultan Süleyman tarafından gönderilmiş bir maneviyat büyüğü. 1541'de şehit olmuş, cenazesi dönemin meşhur şeyhülislamı "Ebu Suud Efendi" tarafından kıldırılmış ve cenazeye bizzat Kanuni Sultan Süleyman da iştirak etmiş.

Budapeşte'de büyük bir Pazar var oraya yakın yedi-sekiz ülkeden insanlar alış-verişe geliyorlar. Buda kalesi meşhur, orayı da gezdik. Ünlü mağaraları var. Tam yedi km. Ayrıca Madyaş adlı bir kralları varmış. Adaletiyle ün salmış. Hatta vefat ettiğinde "Madyaş öldü, adalet öldü derlermiş."