Başbakan Erdoğan: Yeni Türkiye'de Bir Arzumuz Var; Yeni Bir Muhalefet

AK Parti Genel Başkanı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, yeni Türkiye'nin kendisini geliştiren, toplumsal uzlaşılı zeminde buluşan bir Türkiye olması arzusunda olduğunu söyledi. 77 milyonun cumhurbaşkanı olarak özlenilen toplumsal uzlaşmanın tesis edilmesi için elinden geleceğini yapacağının bilinmesini isteyen Başbakan Erdoğan, "Yeni Türkiye'de bir arzumuz var; "yeni bir muhalefet'" dedi.

Erdoğan, AK Parti Genişletilmiş İl Başkanlı toplantısında, kendileri ile birlikte yürüyenler içerisinde son zamanlarda Ak Partinin kısa zaman içerisinde dağılacağını, parçalanacağını söyleyenler olduğunu söyledi.

Bunun çok manidar olduğunu belirten Başbakan Erdoğan, "Biz sadece milletten yetki alan bir parti olduk ama biz milletin hayır duasında her daim yanında bulan bir parti olduk. Milletimize mahcup olmamak için 13 yıl boyunca çok büyük hassasiyetle hareket ettik. 13 yıl içinde 9 seçime girdik, 3 yerel seçim, 3 genel seçim, 2 halk oylaması 1 cumhurbaşkanlığı seçimi. Bizim tükeneceğimizi, dağılacağımızı, yorulacağımızı düşünenler her seçimin ardından hayal kırıklığı yaşadılar" dedi.

Partinin kuruluşundan buyana Partinin seçimlerde aldığı oy oranlarını hatırlatan Erdoğan, son yapılan seçimde yüzde 52 oy oranı ile milletin hem cumhurbaşkanlığı görevin hem de Türkiye'nin halkoyu ile seçilmiş ilk cumhurbaşkanlığı makamının tevcih ettiğini söyledi.

-"ÖZGÜR BİR TÜRKİYE İNŞA ETTİK"-

10 Ağustos seçim sonuçlarının AK Parti için sürekli ayrımcılık yakıştırılması yapanlara en iyi cevap olduğunu söyleyen Başbakan Erdoğan konuşmasına şöyle devam etti:

"10 ağustos cumhurbaşkanlığı seçiminin galibi recep Tayyip Erdoğan değil, 77 milyon olmuştur. Türkiye olmuştur. Yeryüzündeki tüm dost ve kardeşlerimiz olmuştur. Allah'ın izni ile 28 Ağustosta TBMM'de yemin edip göreve başladığımızda 77 milyonun cumhurbaşkanı olacağımızdan da hiç kimsenin endişesi olmasın. Biz siyaseti girdiğimiz gündem itibaren verdiğimiz sözlerin arkasından durduk, sözlerimizi arkasında durma mücadelesi verdik. AK Parti olarak 13 yıl boyunca hükümet olarak da 12 yıl boyunca sözümüzün arkasında durduk. Türkiye cumhuriyeti sınırları içerisindeki herkesi, inançları yaşaması için, değerlerini, kültürünü, kimliğin özgürce ifade edebilmesi için, yaşam tarzını muhafaza edebilmesi için, özellikle fikirlerini rahatça söyleyebilmesi için tarihi nitelikte reformlar yaptık. Sadece başı örtülü kardeşlerimiz için değil, başı açık olan kardeşlerimiz içinde özgür bir Türkiye inşa ettik."

-"ÖZGÜR BİR TÜRKİYE İMAR ETTİK"-

Sadece Tükler için değil, Kürt, Arap, Gürcü, Çerkez, Boşnak, Arnavut, Pomak ve Roman herkes için özgür bir Türkiye imar ettiklerini savunan Erdoğan, konuşmasını şöyle devam ettirdi:

"Sünni'nin de Alevi'nin de Müslümanın da, Hristiyan ve Musevi'nin de çoğunluğun da, Ermeni, Rum, Ezidi, Riyani gibi azınlığın da haklarını en güçlü şekilde biz savunduk. Demokratikleşme reformlarımızı önümüze çıkan engellere, bariyerlere, tehditlere rağmen gerçekleştirdik. AK Partinin hemen tüm mensupları, tüm gönüldaşları yakın tarihin acılarını bütün yoğunluğu ile hissetmiş insanlardan oluşuyor. Ötelenmişler olarak, hiç kimsenin ötelenmemesi için mücadele verdik. Yeni kucakların aynı şekilde bu acıyı yaşamasını istemedik.

-"YAPTIKLARIMIZA BAKIN, ORADA SAMİMİYETİMİZİ GÖRECEKSİNİZ"-

"Yaptıklarımıza bakın, orada samimiyetimizi göreceksiniz. Çözüm süreci için yaptıklarımıza bakın. İnançların özgürce yaşanabilmesi için yaptıklarımıza bakın, kimliklerin, kültürlerin, değerlerin özgürce yaşanabilmesi ve özgürce ifade edilebilmesi için yaptıklarımıza bakın. Yaşam tarzlarımıza muhafaza edilebilmesi için gösterdiğimiz hassasiyete bakın. Sözlerimize inanmayanlar, yaptıklarımıza bakarlarsa orada samimiyetimizi, orada sözlerimize olan vefayı görecekler. Hangi adımı attıysak 77 milyonu attıysak 77 milyonun hakkını gözeterek attık. Hangi reformu, hangi yatırımı yaptıysak 77 milyonun refahını düşünerek yaptık.

-"TÜRKİYE'DE TÜM AZINLIKLAR ŞU ANDA HUZUR İÇİNDE"-

Bizi basın özgürlüğünü kısıtlamakla itham edenler önce Gazze'de neden ortalıkta görünmediler bir de buna bakalım. 12 gazeteci Gazze'de öldürüldü. Bazıları yaralandı. Medya ofisleri bombalandı. Bazı gazeteciler İsrail yanışı yapmadığı için işlerinden kovuldu, görev yerleri değişti. İçeride ya da dışarıda bizi itham edenlerin seslerini çıkardıklarını duydunuz mu? Gezi olaylarında Dünyada medya organları hepsi bize saldırdılar. 17- 25 Aralıkta aynı şekilde. Batıda tweet atan sanatçılara, gazetecilere, sporculara o tweetleri sildirdiler. Linç uyguladılar. Bize azınlıklar konusunda kıyasıya eleştirdiler ve eleştiriyorlar. İddialıyım, azınlıklar noktasında bizim gösterdiğimiz hassasiyeti aynı şekilde gösteren bir başka ülke yoktur. Türkiye'de tüm azınlıklar şu anda huzur içinde.

-"BİZİM MESELEMİZ İSRAİL YÖNETİMİYLE"-

Bakın bu kadar Gazze'de olay oluyor biz ne dedik, Türkiye'deki Museviler bizim vatandaşımız dedik. Kimse onlara yönelik olumsuz yaklaşım içinde bulunamaz, onlar bizim güvencemiz altındadır dedik. Bizim meselemiz İsrail yönetimiyledir, İsrail halkıyla da değil. Biz aklıselim ile hareket edeceğiz duygusallıkla değil. Şu anda Türkmenlerin derdini kendisine dert edinen tek ülke var Türkiye. Ezidilerin derdine der edinen, Ezidilere kapısını açan tek ülke var Türkiye. Bakın şu anda yaklaşık 2 bin Ezidi ülkemize girmiş vaziyette ve onların bütün bakımlarını biz üstlendik. 20 Bin kadarda sınırımızda var, onlarla da bu şekilde bakımı sürdürüyoruz. Şuana adar 12 tırı aştı insanı yardım gönderiyoruz bölgeye. Hassasiyetimiz devam ediyor. Araplarada, Kürtlerede, Sunnileri de,Şiileride düşüne bunun için çırpınan, üstelik 5 yıldır bunun mücadelesini veren tek ülke Türkiye.

-"ŞU ANDA 30'A YAKIN GAZZELİ KARDEŞİMİZİ ÜLKEMİZE GETİRDİK"-

Suriyeli muhacirlere bu boyutta kucak açan fedakârca onları misafir eden tek ülke Türkiye. Bir milyon 200 bin şu anda Suriyeli muhacir ülkemizde. Bazı sıkıntılar yaşamamıza rağmen biz sabrediyoruz, katlanıyoruz niye onlar diyoruz muhacir, biz ensar olacağız. Onun için vatandaşlarımıza aman sabır diyoruz. Aynı şeyler bizim de başımıza gelebilir. Temenni ederim ki bunları da aşarız. Gazze'deki yaralılara sahip çıkan, onları buradaki hastanelerimize taşıyan ülke Türkiye. Şu anda 30'a yakın Gazzeli kardeşimizi ülkemize getirdik Hastanelerimizde tedavi altındalar ve gelmeye devam edecek bu sayı önü açık. Yete ki biz İsrail'den müsaadeyi alalım onları ülkemize getirelim. Bu mücadelede devam ediyor.

-"KERVAN YOLUNDA CESARETLE İLERLİYOR FARKIMIZ BU"-

Bugün 14 Ağustos aynı zamanda Rabia günüdür. Rabia'nın 2 anlamı var. Bir Mısır'da Rabia, bir Türkiye'deki Rabia. Türkiye'deki Rabia, Tek millet, tek bayrak, tek devlet, tek vatan bunu bir defa farklı bir şekilde yaşamayacağız. Ama Mısır'da darbeye karşı çıkan halkların kahramanca mücadelesinin günüdür Rabia. Tüm dünyada çeşitli etkinlikler ile destekleniyor. Mısırda demokrasinin katledilmesine, masum insanların katledilmesine, insanlık dramına karşı çıkan tek ülke Türkiye. Ama gidin ulusal bazı medyaya bakın uluslararası medya bakın hedef yapılan yine Türkiye. Anlamadıkları bir şey var, biz artık bu oyunlara boyun eğmiyoruz. Eskiden uzaktan ses gelince kervan duruyordu. Şimdi ne sesi gelirse gelsin, kervan yolunda cesaretle ilerliyor farkımız bu."

-"YENİ TÜRKİYE'YE YENİ BİR MUHALEFET YAKIŞIR"

Yeni Türkiye'nin bu yönde kendisini geliştiren, toplumsal uzlaşılı zeminde buluşan bir Türkiye olması en büyük arzumuzdur. Ben bunun olacağına inanıyorum. 77 milyonun cumhurbaşkanı olarak özlediğimiz, toplumsal uzlaşmanın tesis edilmesi için de elimizden geleni yapacağımızın her tarafından bilinmesini istiyorum. Yeni Türkiye'de bir arzumuz var; yeni bir muhalefet çünkü yeni Türkiye'ye yeni bir muhalefet yakışır. Artık bu kaçınılmaz hale gelmiştir. Muhalefetin kendisini sorgulamaktan, kendi özeleştirisini yapmaktan bu aşamadan sonra kaçışı yoktur. CHP'ye bakıyorsunuz çıkan sonuçtan dolayı seçmeni kötülüyor, MHP'ye bakıyorsunuz çıkan sonuçtan seçmeni aşağılıyor. Bunlara akıl hocalığı yapan Pensilvanya dahi milleti tahkir ediyor onlara da bedduayı sallıyor. Böyle bir anlayış Türkiye de 77 milyonla asla buluşamadı, bugün buluşamadı yarında buluşamaz. Yeni bir muhalefet hem Türkiye'nin hem de demokrasinin acil ihtiyacıdır.

-OLAĞANÜSTÜ KONGRE KARARI-

MKYK toplantısında önümüzdeki çok önemli konuları başta seçim olmak üzere değerlendirdik, istişare ettik, önemli kararlar aldık. İnşallah 27 Ağustos'ta partimizin olağanüstü Genel Kurulunu yapıyoruz. Bu genel kurulda Genel Başkanlık görevini delegelere teslim edeceğim. Bu yola çıkarken daha ilk gün 14 Ağustos 2001'de yaptığım konuşmada çok önemli bir konuyu iki kez üst üste vurguladım. Kurmuş olduğumuz bu partide asla bir lider diktatör yası oluşmayacaktır. Katılımı ve kolektif düşünmeyi esas alan ve sonucuna uyan bir liderlik anlayışı içinde hareket edecektir. Bu sözleri yola çıkarken söylemiştim.13 yıl boyunca bu sözlerimin tam manası ile arkasında durduğuma inanıyorum. Burada 3 başlık çok önemli, katılım, istişare ve ortak akıl. Hele hele bizim için önemli olan, bütün işlerimizde istişare ediniz ilkesi, prensibi bizim için anlamlıdır biz buna inandık. Bakanlar Kurulu, MYK ve MKYK Genişletilmiş İl Başkanlı Toplantılarımız ve daha nice platform kararlarımızı istişare ile almamızı sağlamıştır. Şu anda partimiz yeniden şekilleneceği bu süreci istişare yaparak belirliyoruz." ANKA) DEVAM