CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) - Son Dakika
Politika

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)

CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2)

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin olarak, "Kürt sorunu, güvenlik önlemleriyle değil; tam, birinci sınıf demokrasi ve özgürlükle çözülür.

11.02.2015 22:11
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin olarak, "Kürt sorunu, güvenlik önlemleriyle değil; tam, birinci sınıf demokrasi ve özgürlükle çözülür. Ben, sorunun çözümü konusunda HDP'nin de samimi olduğuna inanmıyorum. Herkes, bu sorunu sömürüyor" dedi.

Kılıçdaroğlu, NTV'de katıldığı canlı yayında, gündeme ilişkin soruları yanıtladı.

Kılıçdaroğlu, "Balyoz ve Ergenekon da göz önünde bulundurulduğunda, devletin içinde böyle bir oluşum (paralel yapı) olduğunu düşünüyor musunuz?" sorusu üzerine, böyle bir oluşum olduğu iddiasının Hükümet'e ait olduğunu söyledi.

Tüm bilgi, doküman ve belgelerin Hükümet'in elinde olduğunu ifade eden Kılıçdaroğlu, "Bunlarla ilgili dava açacağını da söylediler. Bekliyoruz. Belgeyi, bilgiyi görmeden yorum yapmamız doğru değil. Buna yönelik emareler de var mı? Var tabi. Fakat soru şu? Bunları o makama getirenler kim?" dedi.

Kılıçradoğlu, valiyi, komutanı, yargıcı kendisinin tayin etmediğini belirterek, şunları kaydetti:

"On iki yılın sonunda şuraya geldiler. 'Biz, aldatılmışız. Bir yapıya karşı aldatılan bir siyasal iktidar, devleti yönetme erkini kaybetmesi anlamına gelir, devleti yönetemez demektir artık bu. Ne demek aldatılmışız? Senin istihbarat örgütün var. Senin polis teşkilatın var. Nasıl aldatılırsın? Sen, Hükümetsin. Üstelik koskoca Türkiye Cumhuriyeti'ni yönetiyorsun. 'Aldatılmışız' dediğin andan itibaren o koltukta zaten oturma hakkın yok senin.

Nasıl oluyor da senin yolsuzluğun ortaya çıktıktan sonra aldatıldığının farkına varıyorsun. Para kasaları, ayakkabı kutuları, medya havuzları, milyon dolarlar. Oğluna telefon edip 'çocuğum paraları sıfırla' demek. Şehrizar konutlarından kalan parayla 30 milyon Avro ile 6 tane villa almak. Bütün bunların hepsi ortada. Bunlar ortaya çıktıktan sonra 'aldatıldık' diyorsun. Bundan önce hiç aldatılmamışlardı. O zaman bunun hesabını vermek zorundalar."

"Demokrasimiz tehlikededir"

Kılıçdaroğlu, demokrasinin hukuk ve ahlak açısından yara aldığını öne sürerek, "O açıdan dedim ki, demokrasimiz tehlikededir. Ahlak açısından yara aldı. Neden? Hiçbir sağlıklı demokrasinin kabul edemediği yolsuzluk boyutlarıyla karşı karşıya kalanlar, koltuklarında oturmaya devam ediyorlar. Bunu, bir ülkenin ahlakı ve etik değerleri kaldıramaz. O koltuklardan kalkmak zorundalar" diye konuştu.

"Erdoğan Bayraktar da itirafını, NTV'de yaptı. 'Evet, o talimat verdi, ben yaptım. Biri istifa edecekse ben değil, onun istifa etmesi lazım' dedi" diyen Kılıçdaroğlu, "Bunlar, koltuklarında hala oturuyorlarsa demokrasi ahlaki açıdan büyük yara almıştır. Yargı açısından da yasama organı açısından da Anayasa'yı ihlal açısından da hukuki olarak, demokrasi yara almıştır" dedi.

"Sorunun çözümü konusunda HDP'nin de samimi olduğuna inanmıyorum"

Kılıçdaroğlu, CHP'nin çözüm sürecine katkı sağlayıp sağlamayacağının sorulması üzerine, çözüm sürecinin ne olduğunu kimsenin bilmediğini, ancak kendilerinin bildiğini söyledi.

Bu sorunun güçle ya da güvenlik önlemleriyle çözülemeyeceğini kendisinin ifade ettiğini dile getiren Kılıçdaroğlu, "Diğerleri rahat rahat söylemediler ama ben gayet rahat söyledim" dedi. Kılıçradoğlu, sorunun çözümünün bir anahtar noktası olduğunu belirterek, "Bu da 12 Eylül darbe yasalarıdır ve o yasanın kalkması lazım. Yüzde 10 seçim barajının kalkması lazım" diye konuştu. Bunu ilk söylediğinde kendisine inanmadıklarını aktaran Kılıçdaroğlu, seçim barajının yüzde 7'ye indirilmesine ilişkin kanun teklifinin verilmesini söylediğini bildirdi. CHP'li milletvekillerinin de söz konusu kanun teklifini hazırlayarak verdiklerini dile getiren Kılıçdaroğlu, kendilerinin samimi olduğunu ifade etti.

Kılıçdaroğlu, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Kürt siyasal hareketinin, bunu temsil ettiğini söyleyen arkadaşların ya da bunu temsil ettiğini söyleyen siyasal partinin, bu sorunun çözümü konusunda samimi olup olmadığını biz buradan test ediyoruz.

Bunun çözülmesini istiyorsan neden 'seçim barajı indirilmelidir' diyemiyorsun? Ben, diyorum. Çünkü, ben samimi olarak bu sorunun çözülmesini istiyorum. Sen, diyemiyorsun? Çünkü, sen bu sorunu sömürüyorsun, çözmek istemiyorsun, samimi değilsin."

Seçim barajının düşmesi halinde Kürt siyasal hareketini temsil eden siyasal partinin parlamentoya geleceği değerlendirmesinde bulunan Kılıçdaroğlu, "Yani, meşru zemine gelir" dedi.

CHP olarak, sorunun çözüm adresinin İmralı olmadığını ifade ettiklerini belirten Kılıçdaroğlu, çözüm adresinin TBMM olduğunu söyledi.

Kılıçdaroğlu, "çerçeve yasa" ile ilgili olarak "faili meçhulleri meşrulaştıran" bir maddeye itiraz ettiklerini anlatarak, bunun da eleştirildiğini bildirdi. İlgili maddenin çekildikten sonra yasalaştığını belirten Kılıçdaroğlu, o yasanın 2. maddesinin bir fıkrasında "belirli aralıklarla çözüm süreciyle ilgili kamuyonun bilgilendirilmesi" gerektiğinin yazdığını dile getirdi. Kılıçdaroğlu, o teklifin yasalaştığı tarihten bu yana kamuoyuna çözüm süreciyle ilgili bir açıklamanın hiç yapılmadığını öne sürdü.

"Bu, TBMM'nin iradesinin, yürütme organı tarafından çiğnenmesi demektir" diyen Kılıçdaroğlu, kanuna herkesin uymak zorunda olduğunu, kanunun da yürütme organı tarafından uygulamaya sokulması gerektiğini bildirdi.

"Kürt sorunun çözümü, güvenlik önlemleriyle değil; tam, birinci sınıf demokrasi ve özgürlükle çözülür" diyen Kılıçdaroğlu, 17 maddelik bildirge hazırladıklarını ve açıkladıklarını söyledi. l

Kılıçdaroğlu, çözüm sağlanabilmesi için dört koşula uyulması gerektiğini aktardıklarını ifade ederek, şunları kaydetti:

"Bir, samimi ve dürüst olacaksınız. İki, gizli, kişisel bir ajandanız olmayacak. Yani, bu sorunu sömürmeyeceksiniz. Benim, böyle bir ajandam yok. Üç, halka hesabını veremeyeceğiniz angajmanlara girmeyeceksiniz. Dört, halka, muhalefete belli aralıklarla bilgi vereceksiniz. Bunları yapacaksınız, size açık kredi veriyoruz. buyurun, çözün...

Dönemin Başbakanı çıktı, 'senin kredine ihtiyacım yok; sen kendin zaten krediye muhtaçsın' dedi. Biz, farklı bir dilden mi mi konuşuyoruz, Türkçe söylüyoruz. Eğer, bunları yapabilseydi Hükümet, bu sorun çözülürdü. Ben, sorunun çözümü konusunda kimse kusura bakmasın, HDP'nin de samimi olduğuna inanmıyorum. Herkes, bu sorunu sömürüyor."

Kılıçdaroğlu, çözüm sürecine ilişkin Hükümet ile nelerin konuşulduğunun anlatılması gerektiğini ifade etti. İktidarın, bilgi vermekle sorumlu olduğunu öne süren Kılıçdaroğlu, "Ben, onların kapalı kapılar ardında neler konuştuklarını zaten biliyorum. Fakat onların samimi olmadığını da gayet iyi biliyorum. İki taraf birbirini kandırmaya çalışıyor. Güvensizlik üzerine inşa edilen bir süreç, çözüm süreci olamaz, çözümsüzlük süreci olur" diye konuştu.

"Etnik kimlik üzerinden solculuk, Hitler'in mirasıdır"

Kılıçdaroğlu, "Doğu ve Güneydoğuda paralel yapıdan" söz edildiğini ifade ederek, "Asıl paralel Doğu ve Güneydoğuda. Niye, halkın gözünden bunu kaçırıyorlar. PKK'nın vergi daireleri var mı? Var. PKK'nın mahkemeleri var mı? Var. PKK'nın askere alma daireleri var mı? Var. Kim söylüyor bunu? Davutoğlu, söylüyor.

'Efendim, paralel yapılanmaya izin vermeyiz' Adam, caddenin ortasında kalaşnikofla kimlik kontrolü yapıyor. Sen, izin versen ne olur, izin vermesen ne olur? Zaten yoksun ki orada sen. Kendisinin Başbakan koltuğunda oturarak, Başbakan olduğunu zannediyor. Sen, Başbakan değilsin ki. Başbakan, bunları yapar mı? Gereğini yapar. Paralel yapılanma orada oluşmuş, herşey bitmiş..."

Kılıçdaroğlu, tüm yurttaşlara seslendiğini belirterek, "Ben, Türkiye'nin sorunlarını çözmeye talip birisiyim, samimiyim. Bu sorunu, ancak biz çözeriz. Biz, kimseyi kandırmayız, açık ve netiz. Neden? 17 maddeyi aldık ve kamuoyu ile paylaştık. Biz, bugün sorunların çözümüyle ilgili olarak 20-25 kanun teklifini parlamentoya vermiş bir siyasi partiyiz. Kitap haline getirdik bunu" dedi.

Kitabı, Doğu, Güneydoğu bölgelerinde tüm sivil toplum örgütlerin tamamına dağıttığını ve nelere itiraz ettiklerini sorduğunu anlatan Kılıçdaroğlu, "hiç birisine itiraz etmiyoruz' şeklinde yanıt aldıklarını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Bunlar, sorunu çözemezler. Çünkü, siyasete servet edinmek amacı ile girenlerle, siyasete halkın sorunlarını çözmek amacıyla girenler arasında fark vardır. Biz, dünyalık edinmek isteyen bir siyasi gelenekten, anlayıştan ve inançtan gelmiyoruz. Biz, Türkiye'de var olan sorunları çözmek istiyoruz" diye konuştu.

"Etnik kimlik üzerinden siyaset, ne zamandan beri solculuk oldu?" diyen Kılıçdaroğlu, kendilerinin herkesin etnik kimliğine saygılı olduğunu ve etnik kimliğin de siyaset konusu olmayacağını söyledi.

Kılıçdaroğlu, "Onlar, etnik kimlik üzerinden siyaset yapıyorlar; bunu da solculuk olarak millete satmaya çalışıyorlar. Dünyada böyle bir örneği yoktur. Etnik kimlik üzerinden solculuk, Hitler'in mirasıdır dünya siyaset tarihine. Biz, 21. Yüzyılın dünyasında etnik kimlikleri herkesin şerefi onuru kabul ederek; inançları da herkesin manevi dünyasının zenginliği kabul ederek yolumuza devam etmek istiyoruz" dedi.

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika CHP Genel Başkanı Kılıçdaroğlu: (2) - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement