Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan Açıklaması

Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan Açıklaması

"Bir defa idarede sadakat çok önemlidir.

06.08.2014 01:55

Cumhurbaşkanı adayı ve Başbakan Recep Tayyip Erdoğan, idarede sadakatin çok önemli olduğunu belirterek, "Başbakanın yanında çalışanın, başbakanına sadakati olmazsa o insanın milletine sadakati olur mu? Milletine sadakati olmaz çünkü bir başbakana sadakatsizlik millete sadakatsizliktir çünkü biz ona bir şeyi emanet ediyoruz" dedi.

Erdoğan, NTV ve Star televizyonlarının ortak yayınında Oğuz Haksever'in gündeme ilişkin sorularını yanıtladı.

"Hakimler ve Savcılar Yüksek Kurulu'nda (HSYK) üye seçimi var eylül sonu veya ekim başında Sayın Başbakan. Bu konuda bizimle neler paylaşırsınız" yönündeki soru üzerine Erdoğan, şunları söyledi:

"Şu anda adli tatil var ama bu adli tatille birlikte tabi her taraf çalışıyor ve bir platform oluştu, bunun çalışması var. Bunun karşısında da paralel yapı kendine göre bir çalışma yapıyor. Tabi bu bir seçim yarışı ve eylül ayı ortalarında filan yanılmıyorsam seçim yapılacak ve bu seçimle birlikte HSYK'nın yeni yapısı ortaya çıkmış olacak. Burada malum ağırlıklı olarak özellikle birincil yargıdaki sayı ciddi bir sayı ifade ediyor. Buradan gelecek netice de önem arz ediyor ama bunun dışında malum cumhurbaşkanının dört, Yargıtay'ın 3, Danıştay'ın 2 var, adalet akademisinin bir var. Bir taraftan adalet bakanı, müsteşar oranın üyeleri durumundalar. Böylece bu yeni yapı oradan gelecek üyelerle de oluşmuş olacak."

Başbakan Erdoğan, emniyetteki paralel yapılanmayla ilgili, "İkinci dalga deniyor. Öncekinde de şimdikinde de kendilerine karşı, gerçi doğrudan kendileri değil ama dışardan, gösterilen tavra eleştiriler, yakınmalar vesaire oldu. Bu konudaki değerlendirmenizi alabilir miyiz" sorusuna, söz konusu kişilere karşılık herhangi anormal bir muamelenin yapılmadığı yanıtını verdi.

Bunların yandaş paralel medya vasıtasıyla yapılan şeyler olduğunu belirten Erdoğan, şöyle devam etti:

"Kendileri, çok ağırlarını, bundan önce operasyonlarla içeri aldıklarına yaptılar. Kendilerine böyle bir şey yapılmıyor. Kendilerine mağdur rolünü biçme gibi bir gayretin içindeler. Benzer şeyleri tabi biliyorsunuz bundan önceki operasyonda yaptılar. Bir tanesi hatta çıktı, 'Ben ölmüş annem için hatmi şerif indiriyordum, bunun beş cüzü kalmıştı. Bu beş cüzü ben tamamlayamadım. Bunu sevenlerime söylüyorum bunu da siz tamamlayın'... Bir defa bu beyan çok çok çirkin bir beyan. Senin orada vaktin zaten bol. İçeri girerken bir Kur'an-ı Kerim yanına alırsın o kalan beş cüzü de orada okursun. Hatta hatta daha birçok hatim de orada indirme şansın olabilir. Mağduriyeti oynamak. Bir defa burada yürüyen her şey hukuk içinde yürüyor. Bunun bilinmesi lazım. Şimdi bunların şeyi ney? Ha eskiden yönettikleri, idare ettikleri yargı mensupları oradaydı. Onların şimdi değişik yerlere tayinleri, atamaları yapıldı. Bundan dolayı tabii ki rahatsızlıkları var. Şu anda tabi yeni bir süreç orada başlayacak. Bunlar kendileri oraları yönetiyordu. Şu anda içeriye alınanlardan bir tanesi özellikle yönetenlerdendi.

Bakıyorum dün akşam bir tanesi bir televizyon kanalına çıkmış, şimdi içerde değil o, çok enteresan, 'Biz başbakanla da üstlerimizle de işte siyasette baba evlat gibiydik'. Nasıl bir baba evlat bu ya? Nasıl bir baba evlat ki böyle ihaneti yapıyorsunuz? Hiç böyle bir şey söz konusu değil. Bunların bir defa bu noktada babaları da bir başka, imamları başka, değişik değişik şeyleri var. Siyaset mi yapıyorlar, dini noktada ilim mi tahsil ediyorlar ne yaptıkları hiç belli değil. Yoksa devleti içinden ele geçirme operasyonu yapmak suretiyle, ondan sonra da helal lokma yiyoruz havasındalar ya, ne alakası var, haramın tam içindeler. Her attıkları adımda, her topladıklarında tehdit yatıyor. O tehditlerle birçok imkanı toplamak suretiyle de bu gücü devşirdiler. Yoksa bu güç, böyle bir güç nereden geliyor? İşte ülkede okullar vesaire, Türkiye'de aynı şekilde holdingler vesaire bunlar durup dururken oluşmadı ki. Belli imkanlarla bunlar oluştu. Onun için burayı iyi görmek gerekir diye düşünüyorum."

-"Böyle bir özelliği varsa biz bunlara emanet teslim edemeyiz"-

Erdoğan, "Kritik kadrolara birini atarken, atama kriterlerinizde bu olaydan sonra bir değişim oldu mu çünkü dün Kanal 24'teki sözlerinizde 'ne oldu diye baktım' diyorsunuz. 'Bazı arkadaşlar gaflet içinde'. Nerede yanılgı oldu? Bir değişim var mı, olacak mı" sorusuna, şöyle cevap verdi:

"Paralel ya da paralel değil böyle bir şeyin hassasiyeti bizde yoktu ama şimdi tabi bizim öncelikli hassasiyetimiz bu konuda oluşmaya başladı. Acaba bu kişinin buralarla ilgisi, alakası var mı yok mu? Ardından da ehliyet, liyakat bunu yine arıyoruz. Biz bugüne kadar bunu hep böyle yaptık ama bu olaylardan sonra artık birinci sıraya bunu çıkardık. Böyle bir özelliği var mı yok mu? Böyle bir özelliği varsa biz bunlara emanet teslim edemeyiz çünkü teslim ettiğimiz emanete bunlar ihanet ettiler. Şimdi düşünün ki bir başbakanı dinleyen insanlarla, bir başbakanın ofisini böceklerle dinlemeye alan insanlarla yola gidilebilir mi? Bir defa idarede sadakat çok önemlidir. Başbakanın yanında çalışanın, başbakanına sadakati olmazsa o insanın milletine sadakati olur mu? Milletine sadakati olmaz çünkü bir başbakana sadakatsizlik millete sadakatsizliktir çünkü biz ona bir şeyi emanet ediyoruz. Yeri geliyor imza yetkisi veriyoruz. Bu imza yetkilerini o, kendi gayrimeşru emelleri için kullanırsa biz onunla nasıl yolda yürürüz? Şimdi tabi peyderpey birçok şeyler geliyor. Adam bizim verdiğimiz emri yerine getirmiyor Oğuz Bey. Adam Pensilvanya'nın verdiği veya Pensilvanya'nın Türkiye'deki imamlarından 'ona soracağım o ne derse ona göre hareket edeceğim' diyor. Bunu yargı içindeki seçimlerde de aynen böyle yapıyorlar. Şimdi böyle bir davranış içinde olanlarla siz kalkıp da ulusal güvenliğinizi teminat altına alabilir misiniz? Alamazsınız. Sıkıntı burada. Onun için bunu özellikle araştırıyorum. Tabi burada emniyet istihbarat, milli istihbarat hepsiyle ilgili burada araştırmalarımız yapıp nihai kararımızı ondan sonra veriyoruz."

-"Ona yazıklar olsun"-

Recep Tayyip Erdoğan, Musul'daki rehinelerle ilgili süreci de hassasiyetle takip ettiklerini söyledi.

Yanlış adım atılmaması ve oradaki 49 kişiye yanlış bir şey olmaması noktasında hassas olduklarını dile getiren Erdoğan, buradaki 49 kişinin yaşam koşullarının normal olduğunu, herhangi anormal bir durumun söz konusu olmadığını bildirdi.

Erdoğan, şöyle devam etti:

"Biz de tabi burada hassasiyetimizle istiyoruz ki sağ salim bunları getirelim. Bunların kendilerine herhangi bir şey başlarına gelirse bu bizi ciddi manada üzer ama burada ne yazik ki Kılıçdaroğlu ciddi bir tahrik oynuyor. Ona yazıklar olsun. Devamlı tahrik. Bahçeli devamlı tahrik. Bakıyorsunuz şimdi adayları da aynı şeyi konuşmaya başladı. Sen bugüne kadar neyi hallettin İslam dünyasında onu söyle? Neyi hallettin? Arkanda Türkiye gibi bir devlet ve bizler gibi bir yönetim olmamış olsaydı senin kıymeti harbiyen mi vardı ve her şeyde sıkıştığında hemen aradığı yer biz, Dışişleri Bakanımız, Cumhurbaşkanımız, ben ve bizlerle bunları paylaşır her yönüyle madden ve manen ve bu güçle bile neyi çözdün? Son zamanlarda uydurduğu maalesef o doğru olmayan şey, 'ilk defa Hamas ile El Fetih'i ben bir araya getirdim, barıştırdım'. Yahu yalan söyleme ilk defa bu işin barış olayı Kabe Anlaşmasıdır. Hamas ile El Fetih orada birleşmişlerdir fakat çok kısa zaman içinde de süratle hemen o birleşme dağılmıştır ki bu özellikle Suudi Meliki'ni de Kralı da çok ciddi üzmüştür. Bana bunu defaatle kendisi de söylemiştir. 'Bundan dolayı çok üzgünüm'. Bundan dolayı kime ne denli üzgün olduğunu, bunları da bize kendisi ifade etmiştir ama kendisi şimdi bunu bir menfaate, siyasi ranta kendisi dönüştürmek istiyor. Ben geçenlerde söyledim, yine söylüyorum bu akşam, kendisi cumhurbaşkanımıza, bana, dışişleri bakanıma... Özellikle Suudi Kralı, 'bunu ne olur alın, bunun yerine başka birisini verin' demiştir. Dedik ki 'bu seçimle geldi. Alıp da yerine birisini verme gibi seçimle böyle bir imkan yok. Artık bu seçildi bir defa, yani bu ikinci seçimi söylüyoruz, bundan dolayı artık sabırlı olacağız filan' deme suretiyle orada 8 yılın doldurmuştur ama devamlı 'siz bana sahip çıkmıyorsunuz, beni ortada bırakıyorsunuz, şöyledir, böyledir' diye hep bize dertlenmiştir. Zorla olmuyor bu iş bak. Tabloyu görüyorsun."

"Bunlar koltuğu korumanın derdindedir. İnsan istenmediği yerde durmaz. Demek ki başarılı olamadın ki seni istemiyorlar" ifadesini kullanan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Suudi gibi bir krallık seni istemiyorsa burada bir şey var ve sen diğerleri arasında maalesef o beklenen şeyi Türkiye'nin hatırına böyle bir imkanı yakaladın yoksa şahsından kaynaklanan bir şey değil. Bunun için attığımız kulislerin haddi hesabı yok. Birçok kulis attık. Bu kulislerin neticesinde oraya gelebildin. Bunun için teşekkür etmesi gerekirken hala ben, ben, ben diyor. Zaten en büyük zaafı o 'ben' üzerine kuruludur, 'biz' üzerine değil. Tevazu diye bir şey arama, yok böyle bir şey ve şu andakiler de aynen Şemsettin Günaltay meselesinde olduğu gibi biliyorsunuz, İnönü 'tutmuşlar acaba nasıl birisini bulsam da ben Menderes'i yok etsem, onu mağlup etsem' diye? Demek ki Menderes'e karşı bu kadar ilgi alaka olduğuna göre dindar birisini bulmam lazım'.  Şemsettin Günaltay'ı bulmuş. İşte profesör olması, yabancı dil, Şemsettin Günaltay'ın da üç tane yabancı dili varmış. Ee ne oldu, Menderes ezdi geçti, açık ara yine seçimi aldı. Biz simultane tercüme yapacak veya tercüman aramıyoruz ki ya. Bu ülkeyi yönetecek adam arıyoruz. Dolayısıyla şu anda 4,5 yıl İstanbul'da büyükşehir belediye başkanlığı yapmış, arkasından kurulan partimizle 16 ayda, hemen partimizi kurduğumuz andan itibaren iktidara gelmiş olan bir partinin genel başkanı ve ülkemizde başbakan olarak hamdolsun 8 seçimi milletimizin teveccühüyle arka arkaya aldık. Şimdi de milletimiz, partimiz cumhurbaşkanlığı adaylığı için bizleri ileri sürdü ve diğerleri de bir araya gelmek suretiyle malum CHP, MHP bu arkadaşı ileri sürdüler ve şu anda yarış devam ediyor. Dört günümüz kaldı. Pazar günü inşallah seçim yapılacak. Milletim evvelallah yine en doğru kararı verecektir. Söz de onun, karar da onun. Yeter ki milletim sandığa gitsin."

- Ankara

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Cumhurbaşkanı Adayı ve Başbakan Erdoğan Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement