DSP Genel Başkanı Türker: "Devlet Çiftçinin Sigortası Olmalıdır"

DSP Genel Başkanı Masum Türker, devletin çiftçinin sigortası olması gerektiğini belirterek, "Devlet, üreticinin mallarını satabileceği ve haklarını koruyacak bir mekanizma oluşturmalıdır. Çiftçi ürettiği ürünü kar ederek satabilmelidir" dedi.

Türkiye Ziraatçılar Derneği 14. Ulusal Tarım ve Gıda Kongresi'nde konuşan DSP Genel Başkanı Masum Türker, Türkiye'nin mercimek ithal eden bir ülke haline geldiğini belirterek, "2003 yılına kadar Türkiye mercimek ihraç eden bir ülkeydi. 2003 yılından bu yana mercimek ithal eden ülke haline geldi. Türkiye ne yazık ki tarım konusunda ithalatçı konumdadır. Tarım üreticisi ürettiği malı satamıyor" dedi.

Devletin sorumluluk almasıyla birlikte tarımdaki sorunların giderileceğini ifade eden Türker, "Çiftçi, ürettiğini satma stresini yaşamamalıdır. Devlet, üreticinin mallarını satabileceği ve haklarını koruyacak bir mekanizma oluşturmalıdır. Çiftçi ürettiği ürünü kar ederek satabilmelidir. Devlet çiftçinin sigortası olmalıdır" ifadesini kullandı.

Türkiye'nin yeni yıla kötü bir hafta ile başladığını ifade eden Türker, TBMM Yolsuzluk Soruşturma Komisyonu'nun 4 eski bakanla ilgili verdiği ilgili kararını da eleştirdi. Meclis Soruşturma Komisyonu'nun savcılık olmadığını belirten Türker, şöyle devam etti:

"Meclis Soruşturma Komisyonluğu savcı değil, sorgu mahkemesidir. Yani savcı zaten fezlekesini göndermiş, siz onu alıp mahkeme sıfatı ile sorguluyorsunuz. Bir mahkeme, delillerin imha edilmesi kararını almaz. Tapelerin imhasına kim karar verirse, muhalefet şerhi olanlar hariç dokunulmazlıkları kalktığı gün açılacak davalara muhatap olacaklardır. Tapelerin imha edildiği gün kararda muhalefet şerhi olmayan bütün komisyon mensupları hakkında dava açılacaktır. Bu davalar Meclis'e gidecek, dokunulmazlıkları kalkmadığı için bakılamayacak ama dokunulmazlıklarının sona erdiği gün kanuna aykırı bilgiyi imha etmekten dolayı yargılanacaklar. Yolsuzluk hepimizin gözü önünde oldu. İçi para dolu ayakkabı kutularını hepimiz gördük. O gün polis koydu dediler, şimdi de parayı faizi ile alıp götürdüler. Madem para polisindi polise verin, nereden aldıysa polis gidip yerine koysun. Bu yolsuzluk herkesi ilgilendiriyor. Yolsuzluğun olduğu yerde yoksulluk kaçınılmaz. Bu konu yakın zamanda İran'da açıklığa çıkacak. Çünkü bunun bir ayağı İran'da ve İran'dakiler tutuklu. 2.5 milyar dolar var ve bu 2.5 milyar doların içinde bugünkü IŞİD'in kurulmasını finanse eden imkanlar var." - ANKARA