Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni - Son Dakika
Politika

Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016'dan itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edileceğini bildirdi.

22.05.2015 12:28

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 2016'dan itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edileceğini bildirdi.

Erdoğan, ATO Congresium'da gerçekleştirilen Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nde yaptığı konuşmada, bugünün, ülke eğitim tarihinde son derece önemli bir gün olduğunu belirterek, duyduğu heyecanı dile getirdi.

Projede bir aksama olmasına tahammül edemeyeceklerini vurgulayan Erdoğan, "Böyle dev projelere ülkede alışamayanlar vardı. Onları da buna alıştırmamız gerekiyor. Onun için kararlı olmamız lazım, yol haritamızı gayet iyi uygulamamız lazım ki buna öğretmenlerimiz, öğrencilerimiz, velilerimiz gün geçtikçe 'Evet bizim devletimiz yapar, gerek etkileşimli tahtalar, gerek tablet bilgisayarlarla beraber bu gerçekleşti ve geleceğe çok daha farklı bakıyoruz' desinler" ifadesini kullandı.

Bugün 81 ilde 700 bin tablet bilgisayarın öğrencilere teslim edildiğini bildiren Erdoğan, bugüne kadar 737 bin 800 tablet bilgisayarı öğretmen ve öğrencilerin hizmetine sunduklarını kaydetti. Erdoğan, "İnşallah 2016 yılından itibaren 4 yıl süreyle 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarı öğrencilerimize teslim edeceğiz. Şu anda ihalesi yapılarak sonuçlandırma safhasına geldi. Bu safhadan sonra Türkiye'de ve dışarıda üretimi yapılacak, bununla beraber ülkemiz aynı zamanda bilişim teknolojisinde bir üs olmanın, uygulama alanı olmanın da adımını atmış olacaktır. Sadece pazar değil aynı zamanda bu işin üssü haline de gelmiş olacağız" dedi.

"Çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz"

Tabletlerin öğrencilere ve öğretmenlere hayırlı olmasını dileyen Erdoğan, "Bu tablet bilgisayarların milletimiz ve memleketimiz için hayırlı araştırmalara, hizmetlere vesile olmasını temenni ediyorum. Fatih Projesi ile eğitimde çok güçlü ve kaliteli bir altyapı kuruyoruz" diye konuştu.

Erdoğan, tabletlerin tamamen yerli tasarımlarla Türkiye'de üretildiğini, birçok bakımdan piyasadakilerden daha üstün niteliklere sahip olduğuna işaret eden Erdoğan, "Fatih Projesi sadece tablet bilgisayarlardan ibaret değil bilgisayarlarla birlikte etkileşimli tahtayı, çok fonksiyonlu yazıcıyı, fiber optik internet bağlantısını öğrencilerimizin hizmetine sunuyoruz. Bu altyapıyı tamamlayacak şekilde her derse özgü eğitim içeriği hazırlanıyor. Videolarla, görsellerle dersler daha anlaşılır, daha zevkli hale getiriliyor. Bu çalışmaların da süratle tamamlanarak öğrencilerin hizmetine sunulacağına inanıyorum" değerlendirmesinde bulundu.

"Bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır"

Geniş ve çok derin ilim geleneğinin, ilimle yoğrulmuş irfanın, hikmetin temsilcisi bir millet olunduğuna dikkati çeken Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü:

"Bizim ilim anlayışımız taklitçiliğe, tekrara, maddiyata dayanmaz. Tam tersine bizde ilim önce gönülle, kalple yapılır. İlmin peşine, özellikle kazanç için dünyalık menfaatler için değil hakikatlere muttali olmak, ulaşmak için düşülür. Hani diyor ya, 'İlim ilim bilmektir, ilim kendini bilmektir', mesele bu. Kendini bilmek çok önemli. 'Ya kendin bilmezsen nice okumaktır.'

Çağının önüne geçemeyen, insanını geliştirmeyen, ruhları coşturmayan, hakikatin hakkını vermeyen ilmin bizim nezdimizde bir kıymeti yoktur. Bizler Batı'nın yaptığı gibi tabiata, dünyaya hükmetmek için değil bilakis tabiatın kanunlarını hakikatini öğrenmek ve öğretmek için ilim tedris eden bir geleneğe sahibiz. Tarihimizin her döneminde devrinin yıldızı haline gelmiş, diğer toplumlara örnek olmuş nice değerlerimiz, nice alimlerimiz, ariflerimiz vardır."

Erdoğan, bu bilinçle ve özgüvenle 12 yıl boyuna önceliklerinin en başına eğitimi aldıklarını, milli bütçenin ve personelin yarısını eğitime ayırdıklarını vurgulayarak, "Zira 'Eğitim olmadan hiçbir şey olmaz' dedik. İkinci sıraya sağlığı koyduk ve ülkemizin dört temel taşı olarak eğitim, sağlık, adalet, emniyet dedik. Bunlar olmadan hiçbiri olmaz" dedi.

"Eski Türkiye'de büyükşehirlerde bile..."

Eğitim konusunda geçmişte yaşadıklarını anlatan ve bunları öğrencilerin bilmesi gerektiğini dile getiren Erdoğan, şunları kaydetti:

"Eski Türkiye'de büyükşehirlerde bile, örneğin ben İstanbul'da okudum, imkanlar öylesine sınırlıydı ki bu süreci tamamlamak için gerçekten çok büyük bir sabır ve azim gerekiyordu. Bir sırada üç öğrencinin oturduğu, aynı sınıfta 70 öğrencinin olduğu okullarda biz eğitim öğretim gördük. Bu yüze kadar çıkıyordu. Kara tahtanın önünde, toz toprak için ders işlenmeye çalışılırdı. Okul olsa öğretmen olmuyor, öğretmen olsa ders kitabı, defteri bulunmuyordu. Kırtasiye dükkanlarının önünde kuyruğa girerdik, acaba kitaplarımızı temin edebilir miyiz? Sıra bize gelirdi kırtasiyeci derdi ki 'Bu kitap yok.' Şu? 'O da yok.' Okulda abilerimizden, bir üst sınıfta, teksir notları derdik, saman kağıdından ilkel bir makinesi vardı. O makinede mürekkepler birbirine karışmış, o teksir notlarını ağabeylerimizden satın almak isterdik ve abiler bize onu satmazlardı. Niye? Çünkü eseri antika durumuna düşmüştü onlar için ve bize vermezlerdi. 'Nasıl olsa siz bunu kullanmayacaksınız, bize verin, paramızla...' Hayır, vermezlerdi. Çala kalem, öğretmenlerimizi dinler, notlarımızı alır ve bu şekilde eğitim öğretime devam ederdik."

(Sürecek)

Kaynak: AA

Son Dakika Politika Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement