Kaçuv Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yıldız Açıklaması - Son Dakika
Güncel

Kaçuv Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yıldız Açıklaması

Kaçuv Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yıldız Açıklaması

Kanserli Çocuklar Umut Vakfı (KAÇUV) Yönetim Kurulu Başkanı ve Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İnci Yıldız, "Lösemi bugün yüzde 90 iyileştirilebiliyor.

15.02.2017 14:19
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

MÜCAHİT TÜRETKEN - Kanserli Çocuklar Umut Vakfı (KAÇUV) Yönetim Kurulu Başkanı ve Pediatrik Hematoloji ve Onkoloji Uzmanı Prof. Dr. İnci Yıldız, "Lösemi bugün yüzde 90 iyileştirilebiliyor. Büyük oranda tedavi edilebilen bir hastalık." dedi.

15 Şubat Dünya Çocukluk Çağı Kanser Günü dolayısıyla AA muhabirine açıklama yapan Prof. Dr. Yıldız, kanserin kaynaklandığı dokuya göre cinsleri olduğunu, en sık görülen vak'anın halk arasında kan kanseri denilen lösemi olduğunu anlattı.

Kanserin hızla kemik iliğinden kana, dalağa, karaciğere, kemiğe, lenf bezlerine ve tüm dokulara yayıldığını dile getiren Yıldız, dünyada çocuk kanserinde her yıl 300 bin, Türkiye'de ise 3 bin 500 yeni vak'a eklendiğini, bu kanserlerin başında löseminin geldiğini kaydetti.

Löseminin günümüzde yüzde 90 oranında iyileştirilebildiğine dikkati çeken Yıldız, şunları söyledi:

"Lösemi büyük oranda tedavi edilebilen bir hastalıktır ama 2 yıl süren, hem maddi hem manevi, çok zahmetli bir tedavi gerektiriyor. Basında hep ilik nakli gereken kötü vak'alar çıkıyor. Lösemi hastalarının yüzde 10'una ilik nakli gerekiyor. Kanserlerin çoğu ilaç ile yani kemoterapi, ışın tedavisi ve cerrahi ile iyileşiyor. Artık dünyada da Türkiye'de de ilik bankaları var. 90'lı yıllara kadar ilaç bulmakta zorlanıyorduk. 10-15 yıldır da ilk 15 yaşın tedavisi tamamen ücretsiz, devlet karşılıyor. Bu bizim için büyük bir nimet. Türkiye'de tek sorunumuz yeterli yatak, doktor ve alanda uzman hemşire."

Çocuk kanserlerinin yetişkin kanserlerinden farklı olduğunu ifade eden Prof. Dr. Yıldız, belirtileri konusunda ise şu bilgileri verdi:

"Kan kanserinde çocuğun rengi solgundur, çünkü ilik çalışmaz. Kanında trombosit dediğimiz pıhtılaşma yapan hücreler azaldığı için kırmızı kırmızı noktalar olur, deri üzerinde kanamalar olur. Korkunç kemik ağrıları yaşar, boynunda bezeler olur. Dalağı, karaciğeri büyür. Aileler bu tür belirtiler gördüğünde hiç vakit kaybetmeden önce çocuk doktoruna, ardından da kan hastalıkları (hematolog) ve kanser (onkolog) uzmanına gitmelidir."

KAÇUV'un faaliyetlerine ilişkin de bilgi veren Yıldız, vakfın tedavisi yarım kalan çocuklar ve ailelerine yardım amacıyla kurulduğunu vurguladı.

Yıldız, şunları kaydetti:

"2000 yılında çocukların tedavilerini devam ettirebilmeleri için doktorlar ve anne-babalarla Kanserli Çocuklara Umut Vakfını kurduk. Devletin tedavi masraflarını karşılaması sonrası vakfımız çocukların psikolojini iyileştirmeye yöneldi. Hastanelerde onkoloji servislerinde oyun odaları kurduk. Gençlerden oluşan 500 kişilik gönüllümüz orada çocuklara çok güzel bir destek programı hazırlıyor. Ayrıca Türkiye'de her şehirde onkoloji, hematoloji merkezi yok ya da insanlar bulunduğu şehirde yer bulamıyor. Batman'dan, Rize'den, Trakya'dan insanlar İstanbul'a geliyor ve burada kalacak yer sorunu yaşıyor. Onlar için tamamen ücretsiz, barınabildikleri, yemek yiyebildikleri bir aile evi yaptık. Burada 14 aileyi ağırlıyoruz. Çocuklarımız da hafta sonu izne çıktığında buraya geliyor."

Moral ve gülümseme

4,5 yaşında lösemiye yakalanan ve bugün 22 yaşında olan Emincan Hoşkan da hastalık döneminde yaşadıklarını, tedavisini ve bugünkü hayatını, AA muhabirine anlattı.

Hastalığı yenmesinde, ailesinin, sevdiklerinin ve KAÇUV'un büyük payı olduğunu anlatan Hoşkan, hastalığı yenmenin en önemli faktörlerinden birinin moral ve gülümseme olduğunu belirterek, tedavi süreciyle ilgili şunları söyledi:

"Tedavi sürecim 2 yıl kadar sürdü. Bu sürede yaşıtlarınız sokaklarda parklarda koşup eğlenirken, sizin sürekli hastanede olmanız durumu biraz zorlaştırıyor. Tedavi süresinde alınan kemoterapi ile vücudun direnci tamamen kaybolduğundan sürekli hastanede kalıyordum. Çok nadir zamanlarda eve gitme iznim oluyordu. Hastanede olduğum zamanda başıma çok mutlu olduğum bir olay gelmişti. Ben Fenerbahçeliyim. Bir gün gözümü açtım ve neredeyse bütün Fenerbahçeli futbolcular karşımdaydı. Hatta daha sonra beni Samandıra Tesislerinde de misafir etmişlerdi. Özellikle Rüştü Reçber benimle kardeşi gibi ilgilenmiş, formasını eldivenlerini hatta cep telefonu numarasını bile vermişti."

- Kürekte Türkiye şampiyonluğu

İyileştikten sonra kazandığı bursla Fenerbahçe Koleji'ne gittiğini ve okulda kürek takımının seçmelerine katıldığını dile getiren Hoşkan, takıma seçildiğini ve 7 sene profesyonel olarak görev yaparak Türkiye şampiyonlukları kazandığını ifade etti.

Şu anda Ege Üniversitesi Tekstil Mühendisliği 4. Sınıf öğrencisi olan Hoşkan, sözlerini şöyle tamamladı:

"Artık bu hastalığı atlattım ve hayatıma hiçbir sorunum olmadan devam ediyorum. Yaşayan biri olarak size kesinlikle şunu söyleyebilirim; Lütfen önce aileler bu hastalığı yenebileceğine ve çocuklarının bundan sonra çok sağlıklı bir şekilde hayatlarına devam edebileceğine inansın."

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kaçuv Yönetim Kurulu Başkanı Prof. Dr. Yıldız Açıklaması - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement