Kalkınma Bakanı Yılmaz - Koalisyon Görüşmeleri

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz'ın sokaktaki vatandaşlarla bayramlaşması - AK Parti İl Başkanlığı'nda partililer tarafından karşılanması - Yılmaz'ın AK Parti Bingöl İl Başkanlığı'nda konuşması Kalkınma Bakanı Yılmaz: - "(Koalisyon görüşmeleri) Bizim öyle kırmızı, mavi çizgilerimiz söz konusu değildir. Biz milletin ve ülkenin menfaatlerini önümüze koyuyoruz. 'Her şeyi yaparız' demiyoruz. Bizim de ilkelerimiz, politikalarımız, değerlerimiz ve hedeflerimiz var. Bu çerçeve içinde bu görüşmeleri yapacağız"- "AK Parti'nin olmadığı bir denklemde üç partinin birleşmesi lazım. Seçimden önce çok laflar söylendi çok şeyler yapıldı ama iş ciddiye bindiğinde gördük ki bu üç parti bir araya gelip bir hükümet kurabilecek durumda değil. Geriye, AK Parti ile bir başka partinin hükümet ortaklığı kurması kalıyor. Biz bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayız. Ülkemizin ihtiyaçları ve menfaatleri partimizin menfaatlerinden önde geliyor"- "Silahlı unsurların yurt dışına gitmesi veya bir şekilde silahlarını bırakmaları gerekir. Bu oldu mu? Olmadı. Kendimizi kandırmayalım. Bugün Türkiye'de bütün siyasi kanallar açıktır. Peki bu silahlar niye var? Bölgenin ve Türkiye'nin geleceğinde silaha yer yok" Kalkınma Bakanı Cevdet Yılmaz, koalisyon görüşmelerine ilişkin, "Bizim öyle kırmızı, mavi çizgilerimiz söz konusu değildir. Biz milletin ve ülkenin menfaatlerini önümüze koyuyoruz. 'Her şeyi yaparız' demiyoruz. Bizim de ilkelerimiz, politikalarımız, değerlerimiz ve hedeflerimiz var. Bu çerçeve içinde bu görüşmeleri yapacağız" dedi.Çeşitli temaslarda bulunmak üzere Bingöl'e gelen Bakan Yılmaz, AK Parti İl Başkanlığı'nda Ramazan Bayramı dolayısıyla düzenlenen bayramlaşma törenine katıldı.Törende partililere hitaben konuşan Yılmaz, bayramın önemine değinerek, bayramların aynı zamanda ihtilafların ortadan kalktığı, birliğin beraberliğin yaşandığı günler olduğunu söyledi.Yılmaz, bayram günlerinin çok iyi değerlendirilmesi gerektiğini ifade ederek, "Ülkemizin de İslam dünyasının da her şeyden çok birliğe ihtiyacı var. Birlik dediğimiz farklılıkları yok etmek değil, farklılıklar içinde birlik olmak. Bizim bunu yakalamamız lazım" diye konuştu.- AK Parti'siz bir denklem olmaz"Yılmaz, oy oranlarının düşmesine rağmen AK Parti'nin Türkiye'nin omurgası olduğunu vurgulayarak, şunları dile getirdi: "Türkiye'nin geleceği AK Parti'dir. AK Parti'siz bir Türkiye olamayacağını bu yaşadığımız süreç herkese gösterdi. Bizim dışımızda üç parti var. Seçim zamanı bunlar belli bir dirsek teması içinde oldular ama bugün bakıyorsunuz bir araya gelip bir hükümet oluşturamıyorlar. Bu da gösteriyor ki aslında AK Parti'siz bir denklem olmaz. AK Parti'nin kaderiyle Türkiye'nin kaderi örtüşmüş durumda. Dolayısıyla AK Parti'nin birliği ve beraberliği aslında Türkiye'nin birliği, beraberliğidir. AK Parti'nin gücü Türkiye'nin gücüdür. Biz halkın kararına saygılıyız. Oyumuz artınca, 'halk iyi', oyumuz düşünce, 'halk kötü' diyemeyiz. Halk ne dediyse başımızın üstünedir.""AK Parti'nin olmadığı bir denklemde üç partinin birleşmesi lazım. Seçimden önce çok laflar söylendi çok şeyler yapıldı ama iş ciddiye bindiğinde gördük ki bu üç parti bir araya gelip bir hükümet kurabilecek durumda değil. Geriye, AK Parti ile bir başka partinin hükümet ortaklığı kurması kalıyor" diyen Yılmaz, şöyle devam etti: "Biz bu ülkeyi hükümetsiz bırakmayız. Biz sorumlu bir hükümetsiz, sorumlu bir partiyiz. Vatandaşımızın, ülkemizin ihtiyaçları ve menfaatleri bizim partimizin menfaatlerinden önde geliyor. Ülkenin ihtiyacı neyse, AK Parti bu ihtiyacı karşılar diyoruz. Hiçbir kırmızı çizgi koymadan hiç kimseyi dışlamadan, ötekileştirmeden tüm partilerle görüşmeler yaptık."- "Biz hiçbir zaman kırmızı çizgilerden bahsetmedik"Bakan Yılmaz, kurulacak hükümetin uzlaşmaya dayalı olacağına işaret ederek, henüz tam olarak müzakerelerin yapılmadığını, sadece ön müzakerelerin başladığını aktardı.Partilerin birbirlerini anlamasının ardından asıl müzakerelere geçilip, geçilmeyeceğine ilişkin kararın verileceğini kaydeden Yılmaz, o kararın ardından çok daha detaylı bir şekilde tüm politikaların ele alınacağını ifade etti.Yılmaz, AK Parti'nin çok hazırlıklı olduğuna dikkati çekerek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Biz tek tek bütün partilerin ne söylediğini, hangi politika dokümanlarında ne olduğunu çıkardık. Kendi politika belgelerimizle mukayeselerini yaptık. Dolayısıyla AK Parti usul konusunda da muhteva konusunda da hazırlıklı. Önümüzdeki süreçte çok sağlıklı bir şekilde bu görüşmeleri yapacağız. Biz hiçbir zaman kırmızı çizgilerden bahsetmedik. Bizim öyle kırmızı, mavi çizgilerimiz söz konusu değildir. Biz milletin ve ülkenin menfaatlerini önümüze koyuyoruz. 'Her şeyi yaparız' demiyoruz. Bizim de ilkelerimiz, politikalarımız, değerlerimiz ve hedeflerimiz var. Bu çerçeve içinde bu görüşmeleri yapacağız. Olumlu neticelendirilirse bir hükümet ortaya çıkacak ve ülkeyi bu şekilde yöneteceğiz."- "Öncelikle güçlü bir hükümete ihtiyacımız var"Yılmaz, yeni hükümet kurulmamasının dünyanın sonu olmadığını, partilerin işi çözmemesi halinde milletin işi çözeceğini söyledi.Türkiye'de istikrarın devam etmesi için 3 konunun önemli olduğunu vurgulayan Yılmaz, "Öncelikle güçlü bir hükümete ihtiyacımız var. Bu, tek başına bir hükümet olabilir veya bu konularda gerçekten belli bir anlayış oluşturmuş bir ortak hükümet olabilir. Bu üç önemli konudan ise birincisi güçlü bir ekonomi, ikincisi uluslararası, siyasi çatışmalar, üçüncüsü de içeride yaşadığımız sorunlar" diye konuştu.Türkiye dışındaki ülkelerde yaşanan gelişmelere değinen Yılmaz, şunları kaydetti: "Siz güçlü bir ülkeyseniz, kendi içerinizde güçlü yönetiminiz varsa bu süreçlere de müdahil olur, kendi menfaatlerinizi korursunuz. İç tartışmalara gömülürseniz, iç meselelere, siyasi bir takım belirsizliklere girerseniz, bu uluslararası gelişmeleri de takip edemez, onların da dışında kalırsınız, bunların ağır bedelleri olur. Dolayısıyla bu konular da bizim için çok önemli ve inşallah bugün olduğu gibi bundan sonra da bu konulara Türkiye ağırlığını koymaya devam edecek."- "AK Parti'nin yaptıklarını bu yeni Meclis'te gözlemledim"Bakan Yılmaz, Çözüm Süreci'nin Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan tarafından başlatıldığını vurgulayarak, geçmişte hayal bile edilmeyen adımların bu süreçte atıldığını belirtti.Çözüm Süreci'nin en güzel örneklerinden birinin yeni Meclis olduğuna işaret eden Yılmaz, seçmenin yüzde 95'inin iradesinin Meclis'e yansıdığını aktardı.Yılmaz, "AK Parti'nin yaptıklarını bu yeni Meclis'te gözlemledim. Hiçbir Meclis'te bu kadar çok kadın yoktu. Kadın milletvekili sayımız arttı. Başörtülü milletvekillerimiz, tarihi bir hadisedir ve ilk defa seçilerek, Meclis'e girdiler. Gençlerin sayısı arttı. Gayrimüslim vatandaşlarımızdan seçilenler oldu" şeklinde konuştu.Bu topraklarda kim yaşıyorsa hepsinin de Meclis'te olması gerektiğini anlatan Yılmaz, her kesimden insanın temsilinin güzel olduğunu ancak bunun istikrarla da birleştirilmesi gerektiğini ifade etti.- "Silahların bırakılması gerekir""Çözüm süreci başlatıldıktan sonra silahların bırakılması gerekir" diyen Yılmaz, şunları aktardı: "Silahlı unsurların yurt dışına gitmesi veya bir şekilde silahlarını bırakmaları gerekir. Bu oldu mu? Olmadı. Kendimizi kandırmayalım. Hem silah, hem siyaset olmaz. Hem silah hem demokrasi olmaz. Bu tercih yapılmak durumundadır. Bugün Türkiye'de bütün siyasi kanallar açıktır. Herkes her istediğini konuşur, tartışır, oraya getirir. Peki bu silahlar niye var? Bunun cevabını birilerinin vermesi gerekir. Vatandaşımıza silahın gölgesinde siyaset yaptırmaya kimin ne hakkı var? Kafasına silahı dayamayabilirsiniz ama bir yerlerde birilerinin elinde silah olduğunu bilerek demokratik siyaset olabilir mi? Bunun mutlaka ortadan kalkması lazım. Bölgenin ve Türkiye'nin geleceğinde silaha yer yok."- "Silahların verdiği zararları niye görmüyorsunuz?"Siyasete sonuna kadar açık olduklarını ifade eden Yılmaz, herkesin söyleyeceklerini, politikasını ve fikirlerini rahatça ortaya koyabileceğini vurguladı.Yılmaz, herkesi silaha karşı koymaya davet ederek, sözlerini şöyle tamamladı: "Burada sadece AK Parti'ye değil, HDP ve diğer partilere oy verenlere de sesleniyorum. Lütfen bu silahlara karşı hep birlikte duralım. Silahları dışlayalım, lanetleyelim, silaha 'yeter' diyelim. Yaptığımız hizmetlerden bir gecikme olduğu zaman kıyametleri koparıyorlar. Peki kardeşim, silahların verdiği zararları niye görmüyorsunuz? Yollara, barajlara saldırıları niye görmüyorsunuz? Madem derdiniz hizmet, madem ülke kalkınsın istiyorsunuz, silahların gölgesinde demokrasi olmadığı gibi silahların gölgesine kalkınma da olmaz. Silah ve şiddet olmazsa, özel sektör daha çok yatırım yapar. Silahları patlatanlar, hizmetlere saldıranlar halka, halkın refahına, gençlere saldırıyorlar. Yoksulluk ve istismar edecekleri zemin devam etsin istiyorlar."