Kızıltepe'de 22 Kişinin Öldürülmesi Davası - Son Dakika
Güncel

Kızıltepe'de 22 Kişinin Öldürülmesi Davası

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yıllarında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve Kızıltepe İlçe Jandarma Komutan Vekili Hasan Atilla Uğur'un da aralarında bulunduğu 4'ü asker 9 kişinin yargılanmasına devam edildi.

28.04.2016 19:38
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

Mardin'in Kızıltepe ilçesinde 1992-1996 yıllarında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve Kızıltepe İlçe Jandarma Komutan Vekili Hasan Atilla Uğur'un da aralarında bulunduğu 4'ü asker 9 kişinin yargılanmasına devam edildi.

Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmanın öğleden sonraki bölümü, müştekilerin beyanlarıyla başladı.

Müşteki Abdurrahim Ateş, beyanında, 1994'te evlerine askerlerin, üçü sivil on kadar araçla geldiklerini anlattı. Kendisine ve kardeşi Abdulvahap Ateş'e işkence yapıldığını belirten Ateş, sonrasında kardeşinin götürüldüğünü ifade etti.

"Kardeşimden ondan sonra bir daha haber alamadık" diyen Ateş, Mahkeme Başkanı Fevzi Şıngar'ın, "Gelenler arasında sanıklar var mıydı?" sorusunu, "Görmedim onları." diye yanıtladı.

Müşteki Cahit Alabalık, ağabeyi Zeki Alabalık'ın cezaevinden tahliye olduğunda "alınarak, infaz edildiğini" söyledi.

Müşteki Onur Birlik de amcası Kemal Birlik'in faili meçhul cinayete kurban gittiğini ifade etti.

Çetin Birlik ise ağabeyi Kemal Birlik'in zorla bir araca konularak götürüldüğünü anlattı ve "Bu arbedeyi halk da görmüş. Bunlar katledildi. Bir aileyi maddi ve manevi, komple çökerttiler. Bunda parmağı olan herkesin adalet önüne çıkarılmasını istiyoruz?" dedi.

Müşteki avukatlarından Erdal Kuzu, İstanbul Adliyesi'nden, sesli ve görüntülü sistemle duruşmaya bağlanan sanık Uğur'a bir dizi soru yöneltti.

İlk soru, "maktullerden Abdulvahap Ateş'i tanıyıp, tanımadığı" oldu. "Bahsedilen şahsı tanımıyorum. PKK yandaşlarının

oyunlarına alet olmayacağım." diyen Uğur, sorulara yanıt vermeyeceğini söyledi.

Avukat Kuzu, Uğur'un "ithamda bulunduğunu" belirterek, bunun tutanağa geçip geçmediğini sordu. Mahkeme görevlileri, duruşmanın sesli ve görüntülü kaydedildiğini bildirdi.

Avukat Kuzu, daha sonra, "kayıtlara girmesi için" sorularını sıraladı.

Sanık Uğur, soruların ardından, "Bu sorular, sanki bu iddialar varitmiş gibi soruluyor. Alakası olan olmayan, iddianamede bulunan, bulunmayan sorular bana soruluyor. Bu soruların tamamını reddediyorum. 1993 ağustosunda Kızıltepe'de PKK yüzünden kimse dışarı çıkamıyordu." dedi.

Uğur daha sonra, "bu sorulara verilen cevapların PKK terör örgütünün işine yarayacağını" ifade ederek, "Güneydoğu'da şehitler verdiren PKK terör örgütünün işine yaramaması gerektiğini söylemişimdir. Sadece terörle mücadele ettim, yasa dışı hiçbir şey yapmadım." diye konuştu.

Avukat Kuzu, sanık Hatipoğlu'na da "Emriniz altındaki korucular neden sizi suçlasın?" sorusunu yöneltti.

Hatipoğlu bunu, "Onu koruculara sorun." diye yanıtladı.

Şikayetçi avukatları sanıkların tutuklanmasını, o dönemde Kızıltepe'de görev yapan bazı kamu görevlilerinin tanık olarak dinlenmesini ve bazı belgelerin getirtilmesini istedi.

Sanık avukatları ise müvekkillerinin duruşmalara düzenli geldiklerini aktararak, tutuklama isteminin reddini talep ettiler.

Cumhuriyet Savcısı Levent Savaş ise tutuklama taleplerinin reddini istedi.

Mahkeme heyeti, bazı tanıklar ve müştekilerin beyanlarının alınması için bulundukları illere yazılan talimatların cevaplarının beklenmesine karar verdi.

Sanıkların tutuklanması talebini reddeden heyet, bazı şikayetçilerin davaya müdahilliklerini ve bazı tanıkların dinlenmelerini kararlaştırdı.

Bazı şikayetçi avukatlarının, 1993-1996 arasında Kızıltepe'de görev yapan cumhuriyet savcısı ve kaymakamın tanık olarak dinlenmesi istemini reddeden heyet, şikayetçi avukatlarının bu celse ibraz ettiği "Hüseyin Kara" imzalı, "İstihbarat Şubesinin bağlılık ve çalışma esası" başlıklı belge ile 16 Ocak 1990 tarihli "Terörle Mücadelede Yaşanan Çelişki ve Engeller" konulu belgenin gerçek olup olmadığının Jandarma Genel Komutanlığından sorulmasına karar verdi.

Gizli tanık "Aydos"un Tanık Koruma Kanunu kapsamından çıkartılıp çıkartılmadığının İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından sorulmasına, buradan gelecek cevaba göre dinlenmesine ilişkin karar verilmesine, aynı kanun kapsamındaki tedbir kararı kaldırılan gizli tanık "Oğuz"un beyanının alınması için Kızıltepe Asliye Ceza Mahkemesine müzekkere yazılmasına karar veren heyet, duruşmayı erteledi.

İddianame

İddianamede, Kızıltepe'de 1992-1996 arasında 22 kişinin öldürülmesine ilişkin, sanıklar dönemin Diyarbakır Jandarma Komutanı Albay Eşref Hatipoğlu ve dönemin Kızıltepe Jandarma Komutan Vekili Hasan Atilla Uğur, "Silahlı örgüt kurma veya yönetme" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından, diğer sanıklar dönemin Jandarma Komando Bölük Komutanı Ahmet Boncuk, eski Başçavuş Ünal Alkan ve köy korucuları Abdurrahman Kurğa, Mehmet Emin Kurğa, Ramazan Çetin, Mehmet Salih Kılıçaslan ile İsmet Kandemir'in ise "Silahlı örgüte üye olmak" ve "tasarlayarak öldürme" suçlarından cezalandırılmaları talep ediliyor.

Mardin'de 2014'te açılan dava, güvenlik gerekçesiyle Ankara'ya nakledilmişti.

Kaynak: AA

Son Dakika Güncel Kızıltepe'de 22 Kişinin Öldürülmesi Davası - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement