Kurtulmuş: En Kısa Zamanda Terör Çetelerinin, İhanet Odaklarının Sonu Gelecek (2)

'saldırılar KARŞISINDA YILMIYORUZ, YILMAYACAĞIZ'

Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş Ünye Belediyesi sosyal tesislerinde şehit aileleri ve gazilerle yemekte bir araya geldi. Burada bir konuşma yapan Numan Kurtulmuş, terör olaylarına değinerek, terörle mücadelenin kararlılıkla devam edeceğini söyledi. Terör örgütlerinin, bombalı araç ve canlı bomba saldırılarıyla vatandaşları korkutmaya çalıştığını vurgulayarak bu sinsi saldırılarla asla sonuç alamayacaklarını kaydetti. Terörün masum insanları öldürdüğünü de ifade eden Kurtulmuş, " Suruç'ta patlayan bombayla Çanakkale'de üstümüze yağan bomba arasında hiçbir fark yoktur. Geçen hafta Pazar günü Ankara'da masum sivil kardeşlerimizi katleden, o bombayı patlatan ellerle,onların arkasındaki asıl iradeyle, Çanakkale'de üzerimize yağmur gibi bomba yağdıran irade arasında hiçbir fark yoktur. İkiside aynı iradedir, aynı, benzer piyonları kullanan iradedir. Ama ikisininde unuttuğu şu var; ikisinin de karşısında duran aynı millettir, aynı coğrafyanın insanlarıdır. Dün nasıl orada yılmadıysak bugünde bu saldırılar karşısında yılmıyoruz, yılmayacağız" dedi.

Terör saldırılarına karşı her zaman uyanık olacaklarını da anlatan Başbakan Yardımcısı Kurtulmuş şöyle devam etti:

"Ne istiyor bunlar? Maalesef bu seferki cephe savaşından daha kaleş, daha adi, daha sinsi daha namussuzca bir şey. Cephede hiç değilse biliyorsun, karşında düşman savaşıyorsun. Burda şehrin içerisinde geliyor arabayı, canlı bombayı patlatıyor onlarca masum insanı öldürüyor. Bunu yaparken ne istiyorlar; Türkiye korksun. Bu aziz millet içine kapansın. Bu millet korku, telaş içerisinde hareket etsin. Yeniden güçlü, büyük bir Türkiye olmasın. Dünyaya gerçekten varlığını ispat etmiş dünya üzerinde eski ve güçlü bir şekilde var olan Türkiye olmasın. Halk korksun millet kendisinden, birbirinden endişe etsin istiyorlar. İki temel amaçları var; Onlarda biliyorlar ki bu kahpe, sinsi saldırılarla sonuç alamazlar. Ama milleti korkutup, içine kapatırlarsa bir şey kazanacaklarını zannediyorlar. Hükümeti, Türkiye Cumhuriyeti devletini korkutup bir takım reformlarla, bir takım ekonomik ve siyasi gelişme adımlarında adımlarını yavaşlatırlarsa sonuç alacaklarını zannediyorlar. Hiç boşuna heveslenmesinler. Onlar bizi, istedikleri kadar bu milleti korkutmaya çalışsınlar. Biz korkmayacağız, millet olarak yılmayacağız yolumuza devam edeceğiz Allahın izniyle. Şunu da diyor olabilirler; bunlar bombalara, saldırılara falan alıştı hiç böyle bir şey yok. Biz bu terör saldırılarına karşı uyanık olacağız ama hiçbir şekilde alışmayacağız. Hükümet olarak şunu çok açık söylüyorum; Acaba bunlar çekilirler adım atmaktan geri dururlarmı diyorlarsa burdada boşuna heveslenmesinler. Biz ekonomik ve siyasi istikrar yolunda bu atacağımız adılar istikametinde yolumuza devam edeceğiz. Terörle sonuna kadar mücadele edeceğiz, teröristleri artık bu memlekette hiçbir şekilde hareket edemez hale getireceğiz. Bunu yaparken bu memleketteki kürt kardeşlerimizi, bu memleketin asli unsuru olan kürt kardeşlerimizi asla rencide etmeyeceğiz. Onlarla birlikte etle tırnak gibi bir ailenin fertleri olarak Türkiye düşmanlarına karşı dimdik ayakta duracağız."

Daha sonra karayoluyla Fatsa İlçesi'ne giden Numan Kurtulmuş burada yeni yapılan 300 yataklı Fatsa Devlet Hastanesi açılış törenine katıldı. Burada da bir konuşma yaparak milletvekillerinin dokunulmazlıklarına değinen Numan Kurtulmuş şöyle dedi:

"Dün sayın başbakanımız muhalefet partilerinden gelen bir takım teklifleri de değerlendirerek şu kararımızı kamuoyu ile paylaştı; Hodrimeydan, dokunulmazlıklar kalksın mı istiyorsunuz? Buyurun parlamentoda şuanda dosyası bulunan bütün milletvekilleriyle ilgili dokunulmazlıkları kaldıralım. Herkes gitsin mahkemelerinde hesabını versin, mahkemelerde cevabını versin. Biz siyasi olarak bu sorumluluğu açıkça ilan ettik. Şuanda 506 dosya var, her dosyanın tartışması günler sürebilir. Bunun için parlamentonun bloke edilmemesi lazım. Bunun içinde şu teklifte bulunduk; buyurun hepiniz dokunulmazlıkların kaldırılmasını istiyordunuz, Anayasa'da geçici madde değişikliği yapalım. Bunları bir gün içerisinde mahkemelere gönderelim. Mahkemeler hesabını sorsun. Dolayısıyla dokunulmazlıklar konusunda da biz üzerimize geçen halkın beklediği siyasi sorumluluğu yerine getirdik."