Memur-Sen Kadınlar Komisyonu'ndan "Suriye ve Kadın Raporu"

Memur-Sen Kadın Komisyonu'nun uluslararası örgütler ve Suriye insan hakları dernekleriyle yaptığı saha çalışmaları sonucu hazırlanan "Suriye ve Kadın Raporu" açıklandı.

Gaziantep'te Suriyelilere gıda paketinin dağıtıldığı programa katılan Memur-Sen ve Eğitim-Bir-Sen Kadınlar Komisyonu Başkanı Habibe Öçal, daha sonra raporun sonuçlarına ilişkin bilgi verdi.

Uluslararası örgütler ve Suriye insan hakları dernekleriyle sahada araştırma yaptıklarını anlatan Öçal, buna göre, Suriye'deki olayların başladığı günden bu yana 264 bin Suriyelinin hayatını kaybettiğini, 9 bin 200 kadın, 13 bin 312 çocuğun rejim tarafından katledildiğini belirtti.

Hastalık ve imkansızlık yüzünden hayatını kaybeden çocukların sayısına ulaşılamadığını ifade eden Öçal, çatışmalar nedeniyle her 7 Suriyeliden birinin sınırları aşmak zorunda kaldığını, bunların yarısını çocukların oluşturduğunu bildirdi.

En az 3,5 milyon Suriyelinin komşu ülkelerdeki mülteci kamplarına yerleştiğini dile getiren Öçal, şunları kaydetti:

"Saldırıların yoğunlaştığı köylerden başka köye göç eden Suriyeli sayısı 4 milyonu buluyor. Faili meçhuller ve kaçırma olayları aralıksız sürerken, rejim tarafından 12 bin kadın haksız ve hukuksuz şekilde cezaevlerinde tutuluyor. Cezaevlerinde kötü muamele, işkence ve tecavüz sonucunda hayatını kaybeden kadın sayısı ise 400 civarında. Evini terk etmek zorunda kalan kadın sayısı 2 milyonu aşarken, savaş nedeniyle 154 bin kişi engelli konumuna düştü. Ağır saldırılar sonucunda yaralanan ve engelli olan kadın sayısı 50 bine ulaştı."

Hazırladıkları rapora göre, Suriye'de rejimin baskı ve vahşetinden en çok etkilenen savaş kurbanlarının başında kadın ve çocukların geldiğini anlatan Öçal, "Dünyanın gözlerini kapattığı, sırtını döndüğü bu vahşette, milyonlarca çocuk yetim kalmıştır, binlerce kadın ya öldürülmüş ya da yüz kızartıcı işkencelere maruz bırakılmıştır" dedi.

-"Her an ölüm tehlikesi altındalar"

Öçal, rejim güçlerinin sistematik şiddet uyguladığı Suriyeli kadınların, bütün benlikleriyle direnişe katıldığını vurguladı.

Ülkede iç savaşın başladığı günden beri kadınların katledildiğini, gözaltına alındığını, tecavüze uğradığını ve rehine olarak kullanıldığını ifade eden Öçal, şu değerlendirmelerde bulundu:

"Sonuç olarak Suriye'de süren savaş, kadın, erkek, çocuk, yaşlı ayırmadan tüm vahşetiyle büyümektedir. Tutuklanan veya cinsel istismara uğrayan kadınlar, toplumun zayıf ve güçsüzlüğüyle yalnız kalmakta ve tek başına ayakta durmaya çalışmaktadır. Rejim güçleri ve farklı silahlı gruplar arasındaki çatışmalar nedeniyle Suriyeli kadınlar, her an ölüm ve yaralanma tehlikesi altındadır. Bakacak kimsesi bulunmayan Suriyeli kadınlar, günlük ihtiyaçlarını dahi karşılamakta zorlanmaktadır."

Suriyeli kadınların, direniş boyunca yaşadıkları zorluklara rağmen birçok başarı hikayesine de imza attığına dikkati çeken Öçal, "Acıların üstesinden gelebilen, umutlu bir geleceğin temellerini atabilen ve sorunlarını çözmeyi başarabilen kadınlar, direnişin kendilerine kattığı sosyal, kültürel ve siyasi kimlikle toplumda artık farklı konumlarda söz sahibi olmakta ve her seviyede etkili rol oynamaktadır" diye konuştu.

Suriye'de akan kanı durduracak, gözyaşlarını dindirecek, yaptırım gücü yüksek kararların acilen yürürlüğe konulması gerektiğini kaydeden Öçal, Beşşar Esed'in katliamlarını lanetlediklerini, Suriye halkının egemenliğini kazanma mücadelesini desteklediklerini sözlerine ekledi.