Muş'taki Operasyon

Muş'un Varto ilçesinde terör örgütü üyeleri tarafından hendek kazılarak kapatılan Varto- Karlıova karayolunu açmaya gittikleri sırada terör örgütü yandaşlarının saldırısı sonucu yaralanan İl Özel İdaresi çalışanlarından Aydın Taş, yaşadıklarını anlattı.

Saldırıdan yaralı olarak kurtulan ve hastanedeki tedavisinin ardından taburcu edilen Taş, açılan hendekleri kapatmak için bölgeye gittiklerini, çalışmaya başladıkları sırada terör örgütü yandaşlarının müdahalesiyle karşı karşıya kaldıklarını anımsattı.

Olay yerine gelen güvenlik güçlerinin göstericilerle defalarca olay çıkmasını önlemek için görüştüğünü ancak bunun sonuç vermediğini bildiren Taş, "Göstericiler tüm uyarılara rağmen eylemi bitirmedi. Güvenlik güçleri, defalarca köylülerle görüştü ve çocukları geri çekmelerini istedi. Güvenlik güçleri, 'biz çoluk çocuğunuza gaz bombası atmak istemiyoruz, teneffüs ettirmek istemiyoruz. Ne olur yapmayın' demelerine rağmen bizi taş yağmuruna tuttu. Sonunda gaz bombamız ve TOMA'larda suyumuz bitti. Su almaya giden TOMA'lar da belediyenin suyu kesmesinden dolayı susuz döndü" diye konuştu.

Yaralandıktan sonra güvenlik güçlerinin müdahalesiyle hastaneye kaldırıldığını ve her yerinden kan aktığını söyleyen Taş şöyle konuştu:

"Yaralandıktan sonra hastaneye gittim, yüzüm kıpkırmızıydı, her tarafımdan kan akıyordu. Hepimiz yangın olan yerdeydik. İleride bir araç yakmaya başladılar. Telefon geldi ve yolun ortasındaki aracı oradan almak için beni çağırdılar. Ben gittim ve iki taraftan sıkıştırdılar. Sağa sola kaçma şansımız da yoktu. Biz bir felaket yaşadık. Artık bu tür olayları yaşamak istemiyoruz."

Yaralı işçiyi evinde ziyaret eden Muş Valisi Vedat Büyükersoy'un eşi Zehra Kadriye Büyükersoy ise yaşanan olaydan duyduğu üzüntüyü dile getirerek, Kürt, Türk, Arap, Alevi, Sünni diye bir ayrımın yapılmadığını, kardeşçe yaşamanın yolunda ilerlerken bu tür olayların baş gösterdiğini belirtti.

Sadece Muş'ta değil, Şırnak, Diyarbakır gibi bir çok ilde Kürt dostlarının olduğunu ifade ede Büyükersoy, "Kürtlük işi, Türklük işi diye bir ayrım yok. Biz de kabul etmiyoruz. Bu problemlerin oluşmasının sebebini bulamıyorum. Hepimiz aklıselim olarak hayatımıza devam edip, sağlam bir fikirle, zihniyetle düşünüp, geleceğimize daha pırıl pırıl, kardeşçe, huzurla yaşayacakları bir ortam bırakalım. Tefrika olmadan, insanlık arasında ayrım olmadan yaşamayı öğretebilirsek, bizim en büyük mirasımız geleceğimiz bundan mutlu olacaktır" diye konuştu. - Muş