Ömer Çelik: Başkanlık Sistemi Parlamenter Sistem Gibi Meşru Bir Sistemdir (2)

"türkiye'nin REJİMİ İLE BİR SORUNU YOK. SİSTEM TARTIŞMASI YAPIYORUZ"

Ak Parti Genel Başkan Yardımcısı Ömer Çelik yeni Anayasa çalışmalarına ilişkin, "Tartışmalar otokrasi üzerinden yapılıyor. Başkanlık sistemi Türkiye'yi otokrasiye götür gibi açıklamalar var. Denenmemiş bir sisteme otokrasi referansı veriliyor. Halbuki denenmiş. Halbuki çoğu zaman tökezlemiş bir Parlamenter sistem var elimizde. Şunu tartışalım; kimin önerisi kuvvetler ayrılığını daha çok temin ediyor, hukuk devletini daha çok pekiştiriyor… tartışmanın bunun gibi içerikler üzerinden yürümesi lazım. yüzeysel yaklaşımlarla, sloganlar ile meseleye bakılmamalı. Türkiye'nin eski bir hastalığı yine nüksediyor. Sistem tartışmasını sanki rejim tartışması gibi sunmaya çalışıyorlar. Türkiye'nin rejimi ile bir sorunu yok. Sistem tartışması yapıyoruz. Rejim tartışması yapmıyoruz" açıklamasında bulundu.

"ESAD'IN KALICILIĞI ÜZERİNDEN CENEVRE'NİN DNA'SINI DEĞİŞTİRME MÜDAHALELERİ SÜRECİ GAYRİMEŞRU YAPAR"

Çelik, "Eline bu kadar kan bulaşmış bir katilin Suriye'nin başında durması, onun altında muhalefetin de olacağı bir birlik hükümetinin kurulması demek, bu katliamlara meşruiyet kazandırmak demektir. O zaman Suriye halkının taleplerinin yerine getirilmesinden çok, katliama meşruiyet kazandırma çabası öne çıkar ki bu son derece gayri meşru olur. Bombaların altında hiçbir barışı konuşamazsınız. Esad'ın kalıcılığı üzerinden Cenevre'nin mantığını DNA'sını değiştirmeye dönük olarak yapılan müdahaleler süreci gayrimeşru bir noktada konumlandırır. Bundan sonra bu süreç devam edecekse, bu bombalamaların durması, kuşatmaların kalkması, insani yardımların ulaştırılması zorunludur" diye konuştu.

"DAEŞ'LE MÜCADELE EDİYOR DİYE PYD'NİN TERÖRİST ETİKETİ ÜZERİNDEN ÇIKMAZ"

Çelik, "Eğer PYD masaya oturacaksa muhaliflerin safında oturmaz, Esad rejiminin yanında oturur çünkü Esad rejimi ile hareket eden bir yapıdır. Sırf başka bir terör örgütü ile mücadele ediyor diye, DAEŞ'le mücadele ediyor diye PYD'nin terörist etiketi üzerinden çıkmaz. Türkmenler konusunda çok yoğun bir hassasiyet gösteriyoruz" dedi.

"ŞU ANKİ GÜVENLİK SORUNLARI MÜCBİR SEBEPLERLE BUNA İZİN VERİLMESİ SÖZ KONUSU DEĞİL"

Rus uçağının gözlem uçuşuna izin verilmemesine ilişkin şu ifadeleri kullandı: "Talep ettiği rota Suriye sınırına yatay bir şekilde geçen bir rota, aynı zamanda Hatay'a kadar giden bir rota. Tabii şu anki güvenlik sorunları sebebiyle, o bölgedeki sorunlar sebebiyle, mücbir sebeplerle buna izin verilmesi söz konusu değil. Rusya ile aramızda sıcak, taze bir kriz var. Kriz hala devam ediyor.

SPEKÜLATİF TALEBE RUSYA'NIN NİÇİN İHTİYAÇ DUYDUĞUNU KAMUOYUNUN TAKDİRİNE BIRAKIYORUZ

Bir açık saha anlaşması gereği yapılacak bir gözlem uçuşunda, Türkiye'den Hatay'a kadar uçacağım talebinin ne manaya geldiğini, gelebileceğini bu kadar spekülatif talebe Rusya'nın niçin ihtiyaç duyduğunu da uluslararası kamuoyunun takdirlerine bırakıyoruz.

HATAY'A KADAR GİDİLMESİ, ORADAKİ GÜVENLİK SORUNLARI NEDENİYLE MÜSAADE EDİLECEK BİR DURUM DEĞİL

Bizim Suriye sınırımızda bir gözlem uçuşu yapılması, Hatay'a kadar gidilmesi, oradaki güvenlik sorunları nedeniyle müsaade edilecek bir durum değil. Dolayısıyla bu Rus uçağının gözlem uçuşu yapmasına bu çerçevede müsaade edilmemiştir."