Önder İmam Hatip Gençlik Buluşması

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, " Osmanlı'nın son dönemlerinde, ülkenin en önemli ilim ve irfan kaynakları olan medreselerin yozlaşması büyük sıkıntıya yol açmıştır. Cumhuriyetle birlikte bunların toptan kaldırılması ise daha büyük bir kayba ve boşluğa neden olmuştur." dedi.

Erdoğan, Sinan Erdem Spor Salonunda ÖNDER İmam Hatip Gençlik Buluşması'ndaki konuşmasında, Hazreti Muhammed'in özellikle yasakladığı ırkçılık fitnesinin, aradan geçen uzun asırlara rağmen hala etkili olduğunu anlattı.

İnsanları, tenlerinin rengi, konuştukları dil, yaşadıkları bölge gibi sebeplerle ayrımcılığa maruz bıkan herkesin, ırkçılık illetinden muzdarip olduğunu ifade eden Erdoğan, ne Arabın Arap olmayana, ne Arap olmayanın Araba üstünlüğü olduğunu belirterek, "Üstünlük takva iledir. Ülkemizde Türkün Kürde, Kürdün Türke... Lazı, Çerkesi, Abhazı, Gürcüsü, Boşnağı, Romanı üstünlük var mı? Yok. Biz Yunus Emre gibi severiz. Yaradılanı severiz yaradandan ötürü. Anlayışımız bu." dedi.

İslam ve terör kavramlarının yan yana kullanılabiliyor olmasının dahi, Müslümanlar için utanç sebebi olduğunu dile getiren Erdoğan, "En büyük zararı kendi dininden olan insanlara veren, sadece Müslüman insanları hedef alan terör örgütlerinin hepsi de bir proje ürünüdür, maşadır. DEAŞ, El Kaide, Boko Haram, Eş Şebab gibi taşeronlar Müslümanların sıkıntılarını ve hassasiyetlerini istismar ederek İslam'a karşı yürütülen kampanyalara malzeme üretiyor. PKK, PYD, YPG, bunların İslam ile yakından uzaktan alakası yoktur. Çünkü biz şunu biliyoruz ki Müslümanın Müslümana kanı, canı, malı, ırzı, namusu haramdır." diye konuştu.

Diyanet İşleri Başkanlığının bu yıl Kutlu Doğum Haftası'nda temasının "Vahdet ve tevhid" olduğunu hatırlatan Erdoğan, şunları kaydetti:

"Biz temel ilke olarak, itikadi olarak neyle emir olunduk? 'Hepiniz toptan sımsıkı Allah'ın ipine sarılın, ayrılığa, tefrikaya düşmeyin'. Bunu yapıyor muyuz? Ne yazık ki yapamıyoruz. Zaten bunu yaptığımız gün iş bitti. Peki biz birbirimizi niçin seveceğiz? 'Ancak müminler kardeştir'. Biz kardeşiz. Vahdet ve tevhid anlayışımızı bu emirler çerçevesinde yürütmeye mecburuz. Terör fitnesinin üstesinden ancak Müslümanlar olarak bu ilkeler çerçevesinde hareket ederek ortak tavır almayı başarabildiğimiz gün neticeyi alırız. Şayet Müslümanlar, yeniden izzetlerini, onurlarını, haysiyetlerini yükseltmek istiyorlarsa öncelikle bu üç fitneyi bertaraf etmek mecburiyetindedir. Dinin sahibi Allah'tır. Biz Müslümanlara düşen, kendi varlığımıza ve geleceğimize sahip çıkmaktır."

Müslümanların en büyük çatı örgütü olan İslam İşbirliği Teşkilatı içinde en temel konularda dahi uzlaşmaya varabilmek, eyleme dönüşecek kararlar alabilmenin bile mümkün olamadığını vurgulayan Cumhurbaşkanı Erdoğan, iki yıllık dönemde bunu başarmaya çalışacaklarını vurguladı.

"İslam dünyasının umudu Türkiye'dir"

"Müslümanlar olarak, dünyada hak ettiğimiz yere gelebilmek, arzu ettiğimiz itibarı elde edebilmek için evvela dinimizi, onunla birlikte tarihimizi iyi öğrenmeliyiz" diyen Erdoğan, Osmanlı'nın son dönemlerinde, ülkenin en önemli ilim ve irfan kaynakları olan medreselerin yozlaşmasının, büyük sıkıntıya yol açtığını kaydetti.

Erdoğan, "Cumhuriyetle birlikte bunların toptan kaldırılması ise daha büyük bir kayba ve boşluğa neden olmuştur. Onca badireye rağmen, bugün dahi ilim ve irfan bakımından öne çıkan kişilerin önemli bir bölümünün bu vasıflarını, geleneksel medrese eğitimine borçlu olduklarını görüyoruz. İmam hatipler, ilahiyat fakülteleri elbette çok önemli hizmetleri ifa ediyorlar ama eğitim gücü ve derinliği bakımından bu kurumların, medrese geleneğinin binlerce yıllık birikimine henüz yetişemediği ortadadır." değerlendirmesini yaptı.

İlim, irfan ve gönül kapılarının kapandığı, zayıfladığı yerlerde ortaya çıkan boşluğu ya kendi çıkarları için ülkelerini ateşe atmaktan çekinmeyen diktatörler ya da terör örgütlerinin doldurduğunu ifade eden Erdoğan, şöyle konuştu:

"Müslümanları, zalim diktatörlerle onlardan daha zalim terör örgütleri arasında seçim yapmaya zorlamak asla adil değildir. Esasen Müslümanların, böyle bir mecburiyeti de yoktur. Son birkaç yüzyıl dünyaya hakim olan düzen, artık çatırdamaktadır. Yaşanan sancılar, üst üste gelen krizler yeni bir değişim dalgasının habercisidir. Bu süreci çok iyi değerlendirmeliyiz. İslam dünyasının umudu Türkiye'dir. Bunun büyük bir sorumluluk olduğunu biliyorum ama bu kaçışı, mazereti, telafisi olmayan bir görevdir."

Kaderin üstündeki kader ne karar vermişse onun yaşanacağını dile getiren Recep Tayyip Erdoğan, "Ben imam hatiplilere, Türkiye ile birlikte tüm ümmetin, hatta tüm insanlığın geleceğini inşa etme vazifesinin adeta verildiğine inanıyorum. Her bir imam hatipli kardeşimden, bu şuurla çalışmasını, kendini yetiştirmesini, mücadele etmesini bekliyorum." dedi.

"Ülkemizle ve milletimizle bizi hedef alanların öncelikle ve özellikle saldırdıkları alanların başında tarih gelir. Çünkü tarihini unutan bir millet, hafızasını da yitirir." diyen Erdoğan, tarihle irtibatı kesmek için okul kitaplarından filmlere kadar her alanda planlı ve titiz bir çalışma yapıldığını, milletin önemli bölümünün hayata ve geçmişine bu yalanlar üzerinden bakar olduğunu kaydetti.

(Sürecek)