Sevag İçin Adalet Girişimi: Sevag Nefret Cinayetine Kurban Gitti

Sevag İçin Adalet Girişimi, Batman'da askerliğini yaptığı sırada şüpheli bir şekilde hayatını kaybeden Sevag Şahin Balıkçı'nın duruşması öncesi bir araya geldi. Toplantıda açıklama yapan Kerem Kabadayı, Sevag Balıkçı'nın ırkçı bir nefret cinayetine kurban gittiğini söyledi.

Beyoğlu'nda bulunan Cezayir Toplantı Salonu'nda gerçekleştirilen toplantıya, Sevag Şahin Balıkçı'nın ailesi ve Sevag İçin Adalet Girişimi'nden Arat Dink, Ufuk Uras, Rakel Dink katıldı. Basın açıklaması öncesinde değerlendirmede bulunan Ufuk Uras, "Sevag için buradayız. Tek istediğimiz adalet. Biz Sevag'ın katilinin hala Elazığ sokaklarında elini kolunu sallayarak dolaşmasını kabullenemiyoruz. Katilin gecikmeden tutuklanmasını cinayeti yönlendiren tek bir kalıptan çıkmış ifadeleriyle yönlendiren telkinde

baskıda bulunan şebekenin ortaya çıkmasını istiyoruz. Gerek cinayet tarihinin seçimi gerek hedef alan kişiliğin kimliği münferit olmayan kararlaştırılmış örgütlenmiş bir cinayet olduğunu açık bir şekilde ortaya koyuyor" dedi.

Uras, karanlık şebekenin cinayeti karartmaya ve üstünü örtmeye asla gücü yetmeyeceğini ifade ederek "Bu cinayet karşısında ancak vicdansızların vicdanı rahat olabilir. Bu nesil dindar mı tinerci mi olur bilmiyorum ama katil bir nesil olmasın istiyoruz. Potansiyel katilleri yaratan bu Ergenekon iklimini azınlıkları misyonerleri hedef gösteren Milli Güvenlik Kurulu kararlarını sorumlu buluyoruz. 40 yıl ceza alan büyük anıtın iyi çocuklarını berat ettiren iyi çocuklar değimliydi. Egemen Bağış, soykırım yok tutuklayın da görelim demişti. Bizde burnunuzun dibinde cinayet var, tutuklayın da görelim diyoruz" diye konuştu.

Sevag İçin Adalet Girişimi adına basın açıklaması yapan Kerem Kabadayı ise "Geçen yıl 24 Nisan'da zorunlu askerliğini yaptığı Batman Kozluk'taki Gümüşörgü Jandarma Karakolu'nda öldürülen Sevag Şahin Balıkçı için adalet istiyoruz. Sevag, 9 ay önce aramızdan alındı. 9 aydır süren davasında adalet engellendi. Sevag'ın hayatını korumakla sorumlu olan komutanlar, sorumluluklarını yerine getirmedikleri gibi tanıklar üzerinde baskı kurdu ve ifadelerini yönlendirdi. Cinayetin ardından birbiriyle çelişen iki farklı tutanak düzenlendi. İlk tutanakta yer alan tanık ifadeleri birbiriyle çelişkili ve belirsizken, aynı gün içerisinde düzenlenen ikinci tutanakta yer alan ifadeler tek bir ağızdan söylenmiş gibiydi" şeklinde konuştu.

Kerem Kabadayı, cinayet üzerine askeri yetkililer tarafından hazırlanan iki tutanak da Sevag'ın kasten değil, kaza sonucu hatta arkadaşıyla şakalaşırken vurulduğunu ileri sürüldüğünü söyledi. Kabadayı, "Daha önceden verdiği ifadeyi değiştirerek geçen duruşmanın erken tarihe alınmasına yol açan bir tanık, 'komutanlar bizi topladılar' diyerek nasıl ifade vereceklerinin kendilerine söylendiğini açıkladı. Tanık, komutan tarafından hazırlanan tutanakların aksine, 'Silahı doğrulttu ve tetiğe bastı' diyerek Sevag'ın öldürülmesinin bir kaza değil cinayet olduğunu söyledi ve bu ifade davanın seyrini değiştirdi" dedi.

Cinayetin işleyen şahsın ailesininde, tanıkları üzerinde baskı kurduğunu söyleyen Kerem Kabadayı, "Vicdanı elvermeyen ve cinayeti gördüğünü itiraf eden tanık, katilin bir yakınının kendisini yönlendirdiğini söyledi. Cinayet 24 Nisan'da, Ermeni Soykırımı'nın 96. yıldönümünde gerçekleşti. Sevag Ermeni olduğu için öldürüldü ve davasına müdahale edildi. Katili ve cinayeti örtbas etmek isteyenlere dokunulmadığı, bu ırkçı nefret cinayeti cezasız kaldığı sürece, Ermeni gençlerin hayatı tehdit altındadır. Sevag için adalet sağlanmadığı sürece nefret iklimi devam edecek ve yeni cinayetler işlenecektir. Sevag'ın hayatını korumayanlar hesap vermelidir. 13 Şubat'ta Diyarbakır'da gerçekleşecek duruşmada Sevag için adaletin sağlanmasını istiyoruz" şeklinde konuştu.