Sinema, Savaşın En Vazgeçilmez Silahlarından Birisi"

MUSA ALCAN - Tiyatro oyuncusu Ahmet Yenilmez, "Sinema artık savaşın en vazgeçilmez silahlarından birisi. Çok ciddi bir algı operasyonu söz konusu. Anadolu gençleri anlatılmıyor" dedi.

Yenilmez, senaryosunu yazıp yönetmenliğini üstlendiği "Sevdam Gözlerinde Kaldı" filmine ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada, yıllardır tiyatroyla anlatmaya çalıştığı dertleri, beyaz perdeye aktarmak istediğini söyledi.

Filmin, Kültür ve Turizm Bakanlığı'nca desteklendiğini belirten Yenilmez, 12 Eylül darbesinden 2000'li yıllara uzanan geniş bir yelpazede, siyasi olaylar içerisinde yaşanan masum sevdaları anlattıklarını kaydetti.

Kendi kuşağının hikayesini senaryolaştırdığını belirten Yenilmez, "70'in sonu, 80'nin başı hep içimde bir ukdedir. Bunu bir sanatçı olarak demiyorum. Ben bunu kavgalarımın içinde geçmiş abilerimin tabutunu taşımış bir insan olarak söylüyorum. Bir ideolojik takıntıyla da demiyorum. Sağın, milli yerli diyebileceğimiz insanlar hiç acı çekmemiş, hiç çile çekmemiş aileleri cezaevleri kapılarında beklememiş, işkence hanelerde hiç sorguya alınmamış gibi bir imaj var ülkemizde." diye konuştu.

"Filmin öyküsü Muhsin Yazıcıoğlu ve Ahmet Yenilmez'e aittir"

Aynı zamanda filmin başrolünde yer alan Yenilmez, filmi yapma nedenlerinden birini şu sözlerle aktardı:

"Bu topraklar ve bu bayrak için, bu ülkenin değerleri ve sevdalıları için ömrünü feda eden, sevdalarını feda eden, sevdalarını sevgilinin gözlerine emanet edip, başka sevdaların peşinde koşan bir kuşak vardı. Bu kuşak hiç anlatılmadı. Hep başkaları tarafından eli sopalı, kirli sakallı, yumurta topuklu ayakkabıya basan, kadınlara itibar etmeyen, onları aşağılayan bir itibarsızlık yaşandı bu ülkede. Oysa bu insanlar çok büyük sevdalar yaşadı."

Muhsin Yazıcıoğlu'nun, 2009'da helikopter kazası sonucu hayatını kaybetmesi ve daha önce yaşanan 2 kazanın daha ardındaki sır perdesini filme yansıttıklarını anlatan sanatçı, "Rahmetli Muhsin Beyle, türküler dinlerdik. Bir gün bir Anadolu gezisinde bana dedi ki, 'Ya çocuk, biz hiç aşık olmadık mı?' Ben de 'Başkanım siz hiç anlatmadınız ki yapsak tiyatrosunu, sinemasını' dedim ve güldük. Onunla hikayesini konuşturduğumuz bir filmdir 'Sevdam Gözlerinde Kaldı'. Yani filmin öyküsü Muhsin Yazıcıoğlu ve Ahmet Yenilmez'e aittir." ifadelerini kullandı.

Yenilmez, 80'lerde İstanbul Üniversitesi'nde öğrenci olan, "Mahir" adında ülkücü bir gencin bugünlerdeki halini canlandırdığını aktararak, sözlerine şöyle devam etti:

"Bir kızcağızla gönülleri kayıyor. Kızın erkeğe abi, erkeğin kıza bacı gibi baktığı bir ortamda, bir cemiyette bu iş duyulacak diye korkuyorlar ve bir araya gelip bunu konuşmak, ilk birbirlerine duygularını açmak için Sirkeci Can Pastanesinde bir araya geldiklerinde kız ıkınıyor, sıkılıyor. Biz sevdalarımızı hiç söyleyemedik. Samimi söylüyorum. Ben sevdasını açık ve net söyleyen ne bir abimi ne de bir dönemdaşımı tanıdım."

Ahmet Yenilmez, "Mahir"in, sevdiği kıza tam hislerini anlatacağı sırada bir patlama sonucu gözlerini kaybettiğini bildirerek, "(Mahir'in) Bu dünyaya dair son gördüğü kare sevdiği kızın karesi. Bitmiş bir istikbal, bitmiş bir hayat. Tedavi yok ve 12 Eylül oluyor bu arada. Alıyor başını Bilecik Şeyh Edebali türbesinde mezarlık bekçiliğine başlıyor. Niye Şeyh Edebali türbesi? Osman Gazi tarafından Osmanlı'nın ilk rüyasının görüldüğü, sonra da Yunanlılar tarafından gelinip, bilerek o rüyanın görüldüğü yerin, cayır cayır yakıldığı ama o küllerden de bir Zümrüd-ü Anka'nın, Türkiye Cumhuriyeti'nin doğduğu mekanda çekmek istedim. Bizim kahramanımızın da her şeyi bitmiş. Bir Zümrüd-ü Anka kuşu gibi oradan bir doğuşun peşinde." sözlerine yer verdi.

"Aşk, kaybedilince anlaşılır"

"Türk sinemasında bize biz anlatılmıyoruz" diyen Yenilmez, "Sinema artık savaşın en vazgeçilmez silahlarından birisi. Çok ciddi bir algı operasyonu söz konusu. Anadolu gençleri anlatılmıyor. Hani vardır ya ufak bir hesapla hayattan sıyırmak. Böyle hile yapmadan, hurda yapmadan 'bir kokoreç tezgahımız mı olsa şöyle birşey mi yapsak?' gibi." şeklinde konuştu.

Filmde, bir emlakçının yanında çalışan "Zafer"le, Bilecik'te haber spikerliği yaptığı bir yerel kanaldan, ulusal kanallara geçme hayali Kuran "Cemre"nin çalkantılı aşk hikayesinin yer aldığını kaydeden Yenilmez, bu uğurda Bilecik'ten İstanbul'a uzanan bir yolculuk yaptıklarını dile getirdi.

Yenilmez, garip huyları olan "Zafer"in, "Cemre"yi başlarda çok umursamadığının altını çizerek, şunları söyledi:

"Bizim gencimiz her sabah mezarlıkta annesinin mezarını ziyaret ederek güne başlıyor. Gelirken de bizim kör Mahir'e günlük gazeteleri getirip okuyor. Bu Mahir kahramanımız, Muhsin Yazıcıoğlu ile ilgili haberleri hep ayırıyor ve saklıyor. Filmin içerisinde bunun sebeplerini görüyoruz ve bu gencimizin sevgilisi haber spikeri İstanbul'a geliyor. Büyük kanala, bizimki de aşık olduğunu anlıyor, kaybettiğinde anlıyor aşık olduğunu. Aşk hep böyledir zaten. Aşk, kaybedilince anlaşılır. Sahipken anlaşılmaz."

Yapımını Yenilmez Sanat Merkezi'nin üstlendiği filmde Burak Alp Yenilmez, Hümeyra Çetin, Gökçen Çatlı, Naşit Özcan, Hasan Kaçan, Mehmet Ali Tuncer ve Nejat Yıldız da rol alıyor.

Bugünlerde yaşanan bir sevdayla, 36 yıl önce yarım kalmış bir sevdayı İstanbul sokaklarında buluşturan "Sevdam Gözlerinde Kaldı", 2 Aralık'ta sinemaseverlerle buluşacak.?