TBMM Başkanı Çiçek: "Ap, Kendi Ürettiği Hukuku Çiğnemiştir" - Son Dakika
Güncel

TBMM Başkanı Çiçek: "Ap, Kendi Ürettiği Hukuku Çiğnemiştir"

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in konuşması - Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu-TBMM Başkanı Çiçek: - "Bu Ermeni meselesinin arkasında kim varsa 40 yıldır, 50 yıldır uğraştığımız terör meselesinin arkasında da aynı ülkeler var. Bunu görmemiz lazım. Şimdi kimse de 'Kim bu ülke' demesin.

18.04.2015 16:00
Twitter'da Paylaş Facebook'da Paylaş WhatsApp'da Paylaş

GÖRÜNTÜ DÖKÜMÜ: - TBMM Başkanı Cemil Çiçek'in konuşması - Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu-TBMM Başkanı Çiçek: - "Bu Ermeni meselesinin arkasında kim varsa 40 yıldır, 50 yıldır uğraştığımız terör meselesinin arkasında da aynı ülkeler var. Bunu görmemiz lazım. Şimdi kimse de 'Kim bu ülke' demesin. Eğer bu kadar acıdan, bu kadar tecrübeden sonra kimin kim olduğunu bilemiyorsak o zaman da o da bizim zihni ayıbımızdır. Bunu ortaya çıkarmamız gerekir"- "Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önünde bir devlet sorunu olarak bu mesele vardır. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bundan sonra bu işin üzerinde daha çok durmamız lazım. Bu mesele sadece bir Ermeni meselesi değil. Ermeniler bana göre burada kullanılıyor" TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu Ermeni meselesinin arkasında kim varsa 40 yıldır, 50 yıldır uğraştığımız terör meselesinin arkasında da aynı ülkeler var. Bunu görmemiz lazım. Şimdi kimse de 'Kim bu ülke' demesin. Eğer bu kadar acıdan, bu kadar tecrübeden sonra kimin kim olduğunu bilemiyorsak o zaman da o da bizim zihni ayıbımızdır. Bunu ortaya çıkarmamız gerekir" dedi.Çiçek, Ekonomik ve Sosyal Araştırmalar Merkezi (ESAM) tarafından düzenlenen Emperyalizm ve Ermeni Meselesi Sempozyumu'nun açılışına katıldı."Yine güneş batarken ikindi namazı mı kılıyoruz, diye aklıma gelmeye başladı" diyerek sözlerine başlayan Çiçek, "Şimdi, biz kendi sorunlarımızı çok önceden konuşmaz, tartışmaz, kendi iç kamuoyumuzu hazırlamazsak başkalarının tahriki ve teşviki üzerinden bir planlama yapmaya kalkıştığımızda birçok şeyin zamanı geçmiş oluyor" değerlendirmesinde bulundu.Çiçek, "Şimdi 100 yıllık mesele. 1915 yılı bizim son yüz yıllık tarihimizin en kanlı, en uzun, en çok acıların yaşandığı bir yıl. Dolayısıyla bu acıların, bu sıkıntıların 100. yılı. Evvela Çanakkale Savaşlarımızın 100. yılı. 100 binlerce insanımızı orada kaybettik" diye konuştu.Devlet olarak Çanakkale Savaşları'nın, uluslararası bir boyutta kutlandığını anımsatan Çiçek, bu savaş vesilesiyle bazı konuların dile getirilmesi ve tüm yönleriyle aydınlanmasına bir katkı sunmak istediklerini dile getirdi.Bu yıl yine Sarıkamış muharebelerinin 100. yılı olduğunu ve şehitlerin anıldığını aktaran Çiçek, "Bu sene aynı zamanda Ermeni iddialarının, milletimizin soykırım suçunu işlediği, Ermenileri soykırıma tabi tuttuğu şeklinde ifade edilen bir karalama kampanyasının yoğunluk kazandığı bir yıl. Bu yıl sebebiyle tüm dünyada Ermeni lobisine ve Ermeni lobisini yönlendiren, bunun arkasındaki güçlerin tüm dünyada yapmakta olduğu birçok çalışma var. Bu çalışmaların hedef kurumu parlamentolar, hedef kitlesi de kamuoylarıdır" ifadesini kullandı.-"Batı dünyasının gerçeği öğrenmek diye bir niyeti yok"Papa Franciscus'un açıklamaları ve AP'de alınan kararın ardından dünya kamuoyunun bu meseleye biraz daha ilgi duymaya başladığını belirten Çiçek, şöyle devam etti: "TBMM olarak ben göreve geldiğimden bu tarafa 112 ülkeyle bu konuyu yüz yüze konuşmaya çalıştık. Devlet başkanı, kral, cumhurbaşkanı, meclis başkanları, başbakanlar ve bazı ülkelerin dışişleri bakanlarıyla, doksandan fazla da ülkenin büyükelçisi ile iş bu noktaya gelmezden evvel neden parlamentoların, bu kampanyalara alet edilmemesi gerektiğini ifade etmeye çalıştık. Ancak şunu hepimizin görmesi lazım. Evvela bu kampanya, dışarıda sürdürülen kampanya, içimizde de zaman zaman o kampanyalara destek veren bazı açıklamaların yapılıyor olması, tartışılıyor olması sebebiyle evvela iç kamuoyumuzun bir bilgilendirilmesi gerekiyor. Bunu biz, böyle bir şey yapmadığımız için, herhangi bir günahımız bu manada olmadığı için belki üzerinde yeteri kadar durmadık ya da açıklanan şekliyle geçmişteki acıları, yaraları tekrar kaşımayalım düşüncesiyle bu işin üzerinde durmadık ya da yeteri kadar önemsemedik, durmadık. Ama neticede yeteri kadar durmadığımız ortada. Ders kitaplarımızda bu iş doğru dürüst anlatılmıyor."Üniversitelerde de Ermeni meselesiyle ilgili bugüne kadar bir konferans düzenlendiğini hatırlamadığını dile getiren Çiçek, özel ilgisi bulunanların dışında konunun iç kamuoyu tarafından bilinmediğini söyledi."Hatta dış kamuoyundan gelen propagandalar sebebiyle de biraz da giderek kendimizi suçlu hisseder bir noktaya gelebiliriz" ifadesini kullanan Çiçek, bu nedenle söz konusu konuda yapılacak toplantıları önemsediğini, iç kamuoyunun bilgilendirilmesi gerektiğini söyledi.Üniversitelerin, yeteri kadar Türkiye'nin meselelerine ve milli meselelerine ilgi göstermediklerini vurgulayan Çiçek, şunları kaydetti: "Dışa dönük olarak da devlet olarak birçok şeyi yapmaya çalışıyoruz. Keşke bu çabalara, gayretlere 50, 60 sene evvel başlasaydık. Belki bugün geldiğimiz nokta biraz daha farklı olurdu. Geldiğimiz noktada ben şunu görüyorum. Bir defa özellikle Batı dünyasının gerçeği öğrenmek diye bir niyeti yok. Böyle bir hüsnü zanda bulunmayalım. Ne Avrupa Parlamentosunun, ne bu açıklamaları yapanların 1915'te ne oldu, onu öğrenme diye bir niyeti yok. Bunu ortaya çıkarmayı en başta arzu eden ülke biziz. 1915'te ne yaşandı, bu işin arkasında kimler var, bunun tüm yönleriyle ortaya çıkmasını biz arzu ediyoruz."-"Batı dünyası ikiyüzlü davranmaya devam ediyor"Çiçek, "Neden Batı dünyası bu gerçeğin ortaya çıkmasını istemiyor? Çünkü bu işin altından kendileri çıkar. Kendileri çıkacağını bildikleri için hiç işin o kısmına yanaşmıyorlar. Her zaman olduğu gibi, bizimle ilgili her meselede olduğu gibi ikiyüzlü davranmaya devam ediyorlar" değerlendirmesinde bulundu.AP'nin 1915 olaylarına ilişkin kararından önceki günlerde parlamento başkanının, Türkiye'deki temasları sırasında kendisiyle görüştüklerini ve bu iddiaların neden parlamentolarda karara bağlanmaması gerektiğine ilişkin konuştuklarını anımsatan Çiçek, sözlerini şöyle sürdürdü: "Parlamentolar hukukun üstünde ve dışında değil. Hukukun dışında bir karar da alamaz. Parlamentolar her şeyi konuşur, ama karar alacaksa evrensel hukuku dikkate almak durumunda. Gerçek ortaya çıkmadan, deliller tümüyle toplanmadan nasıl hüküm tesis edilecek. Hani bir de masumiyet karinesi vardır diyoruz. Aksi ispat edilene kadar kişiler de toplumlar da suçsuzdur. Gerçek ortaya çıktı mı? Hayır. Gerçek ortaya çıkmadan, fiili nasıl tavsif edeceksiniz? Bu nedir, ne değildir? Dolayısıyla Avrupa Parlamentosu aldığı kararla kendi ürettiği hukuku da çiğnemiştir. Tek yanlı, adil olmayan, önyargılara dayalı bir kararı almıştır. Ama bu kararın alınacağı da belli. Burada söylenenler farklı, o tarafa gidince söylenenler farklı. Şimdi her defasında biz bunları söylediğimizde 'Evet haklısınız. Ama hepimiz almadık, beş kişiyle alındı ya da ben o toplantıda yoktum' tarzında son derece gerçek dışı, inandırıcı olmayan mazeretlerin arkasında sığınarak aslında bu işte taraf tuttuklarını, hukuka uygun hareket etmediklerini, önyargıyla hareket ettiklerini bir şekliyle ifade etmeye çalışıyorlar."-"Bu mesele sadece bir Ermeni meselesi değil"Çiçek, "Şunu bizim görmemiz lazım. Artık Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin önünde bir devlet sorunu olarak bu mesele vardır. Bunu görmemezlikten gelemeyiz. Bundan sonra bu işin üzerinde daha çok durmamız lazım. Bu mesele sadece bir Ermeni meselesi değil. Ermeniler bana göre burada kullanılıyor" dedi.Ermeni diasporasının, bu konuyu ticari bir meta haline getirdiğini belirten Çiçek, "İkincisi, bu kampanya üzerinden, soykırım kampanyası üzerinden Türkiye'ye yönelik bir kısım hesaplar var. Bu önemli ve büyük bir proje. Sadece Ermeni meselesi olarak kabul etmek bence konuyu biraz eksik bir zeminde tartışmak olur" değerlendirmesinde bulundu.Türkiye'nin, bu konudaki bilimsel gerçeği ortaya çıkarması gerektiğini kaydeden Çiçek, "Bu olmadığı takdirde, bu kampanya giderek yoğunlaşacak. 100. yıl, 24 Nisan, 25 Nisan sabahı bu konu dünyada bitmeyecek. 101. senesinde bugünkünden daha büyük kampanyalarla biz her defasında bu işle karşı karşıya kalmış olacağız. Onun için bizim ciddi bir hazırlık yapmamız, bilimsel bir hazırlık, onun ötesinde de bu konuyu devamlı gündemimizde tutmamız lazım" diye konuştu.Bu konunun devamlı gündemde tutulması ve bunun arkasındakilerin de gerçek yüzünün ortaya çıkartılması gerektiğini vurgulayan Çiçek, şunları söyledi: "Bugün 'Kim varsa ortaya çıksın' dediğimizde, sağımızda, solumuzda aynı ittifak içerisinde olduğumuz bir kısım ülkelerin çıkacağı da ortadadır. İkiyüzlülüklerinin ortaya çıkacağı da ortadadır. Batı bize sadece bu konuda ikiyüzlülük etmiyor. Bakınız Türkiye'nin canını yakan terör meselesinin arkasında da onlar var. Yani şurada çok açık iddia ediyorum. Bu Ermeni meselesinin arkasında kim varsa 40 yıldır, 50 yıldır uğraştığımız terör meselesinin arkasında da aynı ülkeler var. Bunu görmemiz lazım. Şimdi kimse de 'Kim bu ülke' demesin. Eğer bu kadar acıdan, bu kadar tecrübeden sonra kimin kim olduğunu bilemiyorsak o zaman da o da bizim zihni ayıbımızdır. Bunu ortaya çıkarmamız gerekir. Dolayısıyla bir ikiyüzlülükle Türkiye karşı karşıyadır. Gerçek olmayan bir hususun ispatıyla yani suçsuzluğunu ispat etmek gibi bir durumla karşı karşıya. Bir kişi masum olduğunu nasıl ispat eder? İddia edenin ispatta bulunması lazım. Madem ki siz bize böyle diyorsunuz, bir arşivlerimizi açtık, bazı yerlerde arşivler açılmadı. Araştırmaları yok, vesaireleri yok ama bir kabul üzerinden bu götürülmeye çalışıyor."-"Her konuda bildiri yayınlayan anlı şanlı meslek kuruluşlarımız nerede"Bunun topyekun bir mesele olarak kabul edilmesi gerektiğini, "Başımızda Hükümet var, yapsın" anlayışını doğru bulmadığını belirten Çiçek, "Yapsın Hükümet. Üzerine ne düşüyorsa yapsın ve yapacak. Yapmaya çalışıyor. Ama her konuda bildiri yayınlayan meslek odalarımızdan bir tek ses çıkıyor mu? Allahını seven söylesin. Her konuda, dünyanın öbür tarafında bizi ilgilendirmeyen konuda bile sempozyum tertipleyen, tertiplesin eyvallah, bildiri yayınlayan anlı şanlı meslek kuruluşlarımız, meslek odalarımız nerede? Sivil toplum kuruluşlarımız nerede?" ifadesini kullandı.Siyasi partilerin de bu işe yoğunlaşması gerektiğini dile getiren Çiçek, evvelsi gün Meclis'te ortak bir karar aldırmak istediklerini ancak hazırlanan metnin 3 parti ile Meclis Başkanı olarak kendisi tarafından imzalandığını, Divan kararı da çıkartamadıklarını aktardı.Konuyla ilgili ciddi bir hazırlık yapılması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Bu bize bir ders olmalı. Bu konu belli bir noktaya geldiğinde de başka konuları çıkaracaklardır. Onun için önümüze çıkan, devlet olarak, millet olarak önümüze çıkan ne ilk sorundur bu, ne de son sorun olacak. Bu coğrafyada yaşadığımız, etkinliğimiz arttığı, güçlü büyük bir millet ve devlet olmayı devam ettirdiğimiz sürece, bu kararlılığımız devam ettiği sürece karşımıza her gün yeni sorunlar, problemler çıkacaktır. Onun için biz artık eski usulle, anlayışla politikalarımızı sürdüremeyiz" değerlendirmesinde bulundu.Çiçek, "Bizim tarih adına bildiğimiz çok az şey var. Biz tarihimizi çok iyi bilen ve tarihi koruyan değil tarihiyle övünen bir toplumuz. İşte 29 Mayıs ile övünürüz, Çanakkale ile övünürüz. Elbette bunlar bizim hakkımızdır. Ama onun ötesinde tarihi korumak, tarihe sahip çıkmak, tarihe ilgi duymak adına yeteri kadar çabamız, gayretimiz yok" ifadesini kullandı.

TBMM Başkanı Çiçek: "Ap, Kendi Ürettiği Hukuku Çiğnemiştir"
Kaynak: AA

Son Dakika Güncel TBMM Başkanı Çiçek: 'Ap, Kendi Ürettiği Hukuku Çiğnemiştir' - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement