TBMM Başkanı Çiçek: "Sayın Cumhurbaşkanı" Diyeceğimiz Kişiye Saygı Hudutlarını Aşmadan Bu... - Son Dakika
Güncel

TBMM Başkanı Çiçek: "Sayın Cumhurbaşkanı" Diyeceğimiz Kişiye Saygı Hudutlarını Aşmadan Bu...

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu seçim süreci içerisinde 11 Ağustos günü eğer ilk turda seçim yüzde 50'nin üzerinde neticelenirse veya en geç 24 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanı' diyeceğimiz kişiye karşı kimse saygı hudutlarını aşmadan bu kampanyayı sürdürmemiz lazım. Yani 9 Ağustos'a kadar her şeyi söyleyip, hakaretin her türlüsünü yapıp 11 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanımız' dediğimizde açığa düşeriz" dedi.

21.07.2014 13:54

TBMM Başkanı Cemil Çiçek, "Bu seçim süreci içerisinde 11 Ağustos günü eğer ilk turda seçim yüzde 50'nin üzerinde neticelenirse veya en geç 24 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanı' diyeceğimiz kişiye karşı kimse saygı hudutlarını aşmadan bu kampanyayı sürdürmemiz lazım. Yani 9 Ağustos'a kadar her şeyi söyleyip, hakaretin her türlüsünü yapıp 11 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanımız' dediğimizde açığa düşeriz" dedi.

Haber Türk'te yayımlanan bir TV programına katılan Meclis Başkanı Çiçek, İsrail'in Filistin'e uyguladığı saldırılara ilişkin olarak değerlendirmelerde bulundu. İnsan hakları adına, özgürlükler ve hayat hakkı adına söylenmedik nutuk kalmadığını belirten Çiçek, "İnsan hakları dolayısıyla raporlar yayımlanıyor. Kimi ülkeler yeri geliyor sıkıştırılıyor. İnsan haklarına bu kadar önem verildiği bir dönemde orada insanlık dramı yaşanıyor. Herkesin gözü önünde kimsenin de fazla bir şey yapabildiği yok. En azından tepki, bir tavır konulması isteniyor. Şuana kadar da birkaç ülke dışında bunun başında Türkiye gelir, ok fazla da bir tepki ortaya yeterince konulamadı" ifadelerini kullandı.

-"İKİ BALİNAYA GÖSTERİLEN İLGİYİ MAALESEF DÜNYA KAMUOYU GÖSTERMİYOR"-

Türkiye'nin her kesiminin İsrail'in uyguladığı zulmün farkında olunabilmesi için her türlü çabayı gösterdiğini anlatan Çiçek, bu konuda atılan adımlar hakkında bilgi verdi.

Gösterilen çabalara rağmen gereken tepkinin alınmadığını belirten Çiçek, "Bu vahşet, bu zülüm karşısında siviller ölüyor, çocuklar ölüyor, kadın, yaşlı ölüyor. Buna karşılık da Kuzey Kutbu'nda sıkışan iki balinaya gösterilen ilgiyi maalesef dünya kamuoyu göstermiyor" değerlendirmesinde bulundu.

TBMM Genel Kurulu'nda 4 siyasi parti grubunun İsrail'i kınayan bir metin açıklamasının iftihar edilecek bir tablo olduğunu belirten Çiçek, Gazze'ye gitmek isteyen milletvekillerine Dışişleri Bakanlığı'yla görüşmelerini tavsiye ettiğini aktardı.

Bölgeye gitmek isteyen milletvekillerinin Gazze'ye girişte sorunlar yaşayabileceğini belirten Çiçek, "Ama en azında gündemde olması bakımından bu türlü çabalar gayretler her türlü takdirin üzerindedir" diye konuştu.

Çiçek, Ortadoğu'ya barışın gelmesi için İsrail ile Filistin'in arasındaki itilafın sona ermesi gerektiğini söyledi.

Cahiliye döneminden bile daha vahşi bir tabloyla karşı karşıya olunduğunu belirten Çiçek, Ortadoğu coğrafyasında yaşanan karışıklıklardan örnekler verdi. Bunlardan Türkiye'nin ders çıkarması gerektiğini vurgulayan Çiçek, "Kendi barışını, kardeşliğini, dayanışmasını daha da artırmalı. Tabiri caizse bayramda yaşanan havayı, Ramazan'da yaşanan havayı kalıcı kılmak için elimizden gelen çabayı göstermeliyiz" diye konuştu.

-"TÜRKİYE'NİN TEPKİSİ MUSEVİLERE DEĞİL"-

Başbakan Erdoğan'ın "İsrail barbarlıkta Hitler'i bile geçti" sözlerinin değerlendiren Çiçek, "Herkes kendi usulünce kendi üslubunca bu konuya dikkat çekmek istiyor. Kimisi "vahşet' diyor. Kimisi "soykırım' diyor. Venezüella Devlet Başkanı da "İsrail'in yaptığı soykırımdır' diyor. Demek ki herkes kendi üslubunca bu konunun tasvifkarı olmadığını, bu konuya karşı olunması gerektiğini ifade için değişik cümleler, değişik nitelendirmeler kullanıyor" diye konuştu.

Türkiye'nin tepkisinin İsrail'in ve İsrail hükümetinin uyguladığı politikalara karşı olduğunu belirten Çiçek, "Yoksa Musevilere karşı özel bir tavır değil. Özellikle bizim vatandaşlarımız açısında bu ayrımı iyi yapmak lazım. Bizim de sayısı 30 bin civarında Musevi vatandaşlarımız var. Onlar bu ülkenin aziz vatandaşlarıdır" dedi.

-"24 AĞUSTOS'TA "SAYIN CUMHURBAŞKANI' DİYECEĞİMİZ KİŞİYE SAYGI HUDUTLARINI AŞMADAN KAMPANYAYI SÜRDÜRMELİYİZ"-

Cumhurbaşkanlığı seçimleri hakkında da değerlendirmelerde bulunan Çiçek, halkın her zaman doğru karar verdiğini belirtti. Siyasetin düğümlenmiş konularının halkın ferasetiyle çözüldüğünü belirten Çiçek, "Cumhurbaşkanlığı seçimlerinin diğer seçimlerden bir farkı var. Cumhurbaşkanını bizim kültürümüzde devletin başıdır, milletin birliğini temsil eder. Yetkisi ne olursa olsun, hiçbir yetkisi olmasa bile milletimiz cumhurbaşkanına diğer makamlara nazaran çok farklı bir saygı duyar. Dolayısıyla bu seçim süreci içerisinde 11 Ağustos günü eğer ilk turda seçim yüzde 50'nin üzerinde neticelenirse veya en geç 24 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanı' diyeceğimiz kişiye karşı kimse saygı hudutlarını aşmadan bu kampanyayı sürdürmemiz lazım. Yani 9 Ağustos'a kadar her şeyi söyleyip, hakaretin her türlüsünü yapıp 11 Ağustos'ta "Sayın Cumhurbaşkanımız' dediğimizde açığa düşeriz" diye konuştu.

Kampanya sürecinde ölçünün kaçırılmaması gerektiğini kaydeden Çiçek, "Birlik ve beraberliği zedeleyecek, bozacak davranışlardan mesajlardan kaçınalım. Madem ki devlette kavga olmaz olması doğrudur, bu fayda getirmez. O zaman işin başında kavga yapmayalım. Kavgaya çanak tutacak tavırlardan, beyanlardan kaçınalım ki sonuçta böyle bir açığa düşmeyelim. Ben herkese söylüyorum, evvela kendim bakımından da" diye konuştu.

Çiçek, seçimin sonuçlarını kabul etmenin de önemli olduğunu belirterek, seçilecek adayın cumhurbaşkanı olacağını söyledi. Bu konuda tartışma yapmanın yanlış olacağını söyleyen Çiçek, "Seçimler önemli, saygı hududu içerisinde bu yüce makamla ilgili değerlendirmeleri yapalım ama seçim bittikten sonra milletin kararına saygı duymamız lazım. Şimdiki tartışmaları ilanihaye cumhurbaşkanlığı süresince götürürsek çok ciddi sıkıntılar yaşarız" ifadelerini kullandı.

-"BU ANAYASA İLE ÜLKE YÖNETİLDİĞİ SÜRECE KİŞİSEL TAHAMMÜLLERE BAĞLI BİR DÖNEM SÜRDÜRECEĞİZ"-

Ortadoğu coğrafyasının küçük kıyametini yaşadığını kaydeden Çiçek, "Bu ülkeler içinde tek huzur ülkesi bazı eksikler var ama sadece Türkiye'dir. Türkiye bizim için çok önemli" dedi.

Seçimlerin ardından yetki karmaşası nedeniyle sorunlar çıkıp çıkmayacağının sorulması üzerine Çiçek, yaşanan sorunların anayasadan kaynaklığını belirtti. Bu anayasa ile Türkiye'nin medeniyet yolunda gitmesinin mümkün olmadığını kaydeden Çiçek, bu anayasa rağmen iş yapmanın kişisel başarıla bağlı kaldığını söyledi. İleri demokrasilerde ise vasat zekalı insanların da ülkelerine hizmet ettiğini belirten Çiçek, "Biz ise hep kahramanlar bekliyoruz. Tek kişiden keramet bekliyoruz tek kişiden sorunların çözümünü bekliyoruz. Bu çok demokratik bir anlayış değil. Onun için bu anayasa problemlidir. Bu anayasa ile ülke yönetildiği sürece kişisel başarılara, tahammüllere, meziyetlere bağlı bir dönem sürdüreceğiz demektir" dedi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel TBMM Başkanı Çiçek: 'Sayın Cumhurbaşkanı' Diyeceğimiz Kişiye Saygı Hudutlarını Aşmadan Bu... - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement