Yargıtay, İhtiyati Tedbir Taleplerine Karşı Temyiz Yoluna Kapattı - Son Dakika
Güncel

Yargıtay, İhtiyati Tedbir Taleplerine Karşı Temyiz Yoluna Kapattı

Yargıtay, İhtiyati Tedbir Taleplerine Karşı Temyiz Yoluna Kapattı

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağına hükmetti.

17.04.2014 10:49

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi veya kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağına hükmetti.

Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu'nun ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin kararı Resmi Gazete'nin bugünkü sayısında yayımlandı. Yargıtay İçtihatları Birleştirme Hukuk Genel Kurulu ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin içtihatları birleştirme konusundaki başvuruları karara bağladı. Kurul, ihtiyati tedbir taleplerinin reddiyle bu taleplerin kabulü halinde itiraz üzerine verilecek kararların niteliği itibariyle nihai karar olmadığı ve temyize sadece nihai nitelikteki kararlar aleyhine gidilebileceği hususu değerlendirildiğinde ara kararlara karşı yasa yollarına başvuramayacağına karar verdi. Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (HMK) 391/3. ve 394/5. fıkralarında ihtiyati tedbir ile ilgili olarak mülga olan 1086 sayılı HUMK'nda yer almayan yeni bir hak arama yolunun öngörüldüğünün belirtildiği kararda, HMK'nun 341. maddesinde "İstinaf yoluna başvurulabilen kararlar", 362. maddesinde ise "Temyiz edilemeyen kararlar" başlığı altında yer alan düzenlemelerden sözü edilen kanun yolundan maksadın "istinaf" olduğu hususunun açıkça hüküm altına alındığı belirtildi. Kararda, HMK'da öngörülen kanun yollarından istinaf başvurularının inceleneceği merciler olan bölge adliye mahkemelerinin henüz kurulmaması nedeniyle HMK'ya daha sonra eklenen Geçici 3. maddeyle istinaf hükümlerinin uygulanmasının bölge adliye mahkemelerinin göreve başlama tarihine kadar ertelendiği bu nedenle de birtakım genel geçiş hükümleri öngörüldüğü vurgulandı.

-MAHKEMELERİN GÖREV VE YETKİLERİ YORUMLA GENİŞLETİLEMEZ-

İhtiyati tedbir ile ilgili kararların nihai nitelikte bir karar olup olmadığı ve bu tür kararların temyiz edilebileceği konusunda özel bir düzenlemenin bulunup bulunmadığı hususlarının irdelenmesi gerektiğine dikkat çekilen kararda, mahkemelerin görev ve yetkilerinin kıyas ve yorum yoluyla genişletilmesinin olanaklı olmadığı belirtildi. Kararda şu tespitlere yer verildi:

"Temyiz kanun yolunun amacı, kanunların ülke sınırları içinde yer alan bütün mahkemelerde aynı anlayışla (yeknesak) uygulanmasını sağlamak olup, söz konusu Geçici 3.maddenin birinci fıkrası yollamasıyla, ilk derece mahkemelerinin kararları HUMK'nun temyize ilişkin maddelerinde belirtilen esas ve usuller çerçevesinde incelenecek ve sonucunda sadece; onama, bozma veya düzelterek onama şeklinde karar verilebilecek, diğer bir ifadeyle bu tür kararlara karşı istinaf yolunun açılmasını öngören düzenlemelere ilişkin gerekçelerde belirtildiği gibi maddi ve hukuki yanlışlıkların herhangi bir hak kaybına neden olmadan süratle düzeltilmesi şeklinde sonuca etkili bir karar verilemeyecektir. Çünkü Yargıtay mevcut hükümleri çerçevesinde bölge adliye mahkemeleri gibi hukukilik denetimi yanında yerindelik denetimi yaparak ilk derece mahkemesinin kararını kaldırıp yeniden bir karar veremeyecektir."

-TEMYİZ YOLUNA BAŞVURULAMAYACAK-

Bölge adliye mahkemelerine görev verilen hallerde 1086 sayılı Kanunun, 6100 sayılı Kanuna aykırı olmayan hükümlerinin uygulanmasının öngörüldüğünün belirtildiği kararda, bir uygulama için öncelikle 1086 sayılı Kanunda bir düzenleme yer alması gerektiği ve bu düzenlemenin HMK'ya aykırı hükümler içermemesi gerektiği kaydedildi. İhtiyati tedbirler hakkında temyiz yoluna gidilebileceği konusunda bir yorum ve uygulama yapılamayacağının açık olduğuna dikkat çekilen kararda, "Temyiz incelemesine konu dava ve işlerin kapsamının 6100 sayılı Kanun; temyizin yöntemi ve inceleme sonucunda verilecek karar türünün belirlenmesinde ise; 1086 sayılı Kanun hükümlerinin dikkate alınması gibi tutarlı olmayan bir hukuksal yorum ve uygulamanın yolu açılmış olacaktır. Diğer bir ifadeyle felsefi yorumlama faaliyeti bakımından realist bir yaklaşımla bağdaşmayacak şekilde bir hukuki müessesenin unsurları ile sonuçlarının farklı konseptlerle hazırlanmış iki ayrı kanun hükümleri gözetilerek belirlenmesi ve uygulanması gibi bir sonuç ortaya çıkacaktır" denildi. Kararda, HMK'nun 391. ve 394. maddelerinde geçen "kanun yolu" ibaresi ile kastedilenin istinaf yolu olduğu, Geçici 3. madde yollamasının sadece HUMK'nun temyize ilişkin hükümlerini kapsadığı ve ihtiyati tedbire ilişkin kararların nihai nitelikte kararlardan olmadığı kaydedildi. Kararda, ilk derece mahkemelerinden verilen ihtiyati tedbir taleplerinin reddi ve bu taleplerin kabulü hâlinde, itiraz üzerine verilecek kararlara karşı temyiz yoluna başvurulamayacağını belirtildi. Karar oy çokluğu ile alındı.

Karara muhalif kalan üyeler ise karşı oy yazısında Bölge Adliye Mahkemeleri göreve başlama tarihine kadar olan dönem için, HMK'nın 391/3 ve 394/5.maddesindeki "kanun yolu" tabirinin "temyiz" yolunu da içerecek şekilde anlaşılması gerektiği ve ihtiyati tedbir karalarına karşı kanunda gösterilen çerçevede temyiz yoluna başvurulabileceğine dikkat çekildi.

Kaynak: ANKA

Son Dakika Güncel Yargıtay, İhtiyati Tedbir Taleplerine Karşı Temyiz Yoluna Kapattı - Son Dakika

Sizin düşünceleriniz neler ?


Advertisement